17 yıl önce hastanede 'öldü' denilerek verilen bebekleri kendilerine ait çıkmadı

17 yıl önce hastanede 'öldü' denilerek verilen bebekleri kendilerine ait çıkmadı
Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Diyarbakır'ın Bismil ilçesinde Fatma ve Ercan Aslan çifti, 2008 yılında doğumdan sonra hastanede 17 gün tedavi gören ve 'öldü' denilerek kendilerine teslim edilen bebeğin, yapılan DNA testiyle kendilerine ait olmadığını öğrendi. 2 çocukları daha bulunan aile sorumlularla ilgili hukuki mücadelesi başlattı.

Diyarbakır'ın Bismil ilçesinde 2008 yılında evinde erken doğum yapan Fatma Aslan, 7 aylık doğan bebeğini önce Bismil Devlet Hastanesi'ne, ardından Diyarbakır'daki Dağkapı Çocuk Hastanesi'ne götürdü. 'Muhammed Furkan' ismini verdikleri bebek burada kuvöze alındı. 17 gün süren tedavi sürecinde bebeği hiç göremeyen aile, hastane yetkilileri tarafından ölüm haberinin verilmesi üzerine cenazeyi teslim alıp Yeniköy Mezarlığı'na defnetti.

17 YIL ÖNCE HASTANEDE 'ÖLDÜ' DENİLEREK VERİLEN BEBEKLERİ KENDİLERİNE AİT ÇIKMADI

Ancak yıllar içinde çocuklarının yaşadığına dair şüpheleri artan aile, savcılığa başvurarak mezarın açılmasını talep etti. 3 yıl önce başlatılan soruşturma kapsamında yapılan fethi kabir işleminin ardından geçen yıl haziran ayında Adli Tıp Kurumu'nda yapılan DNA testinde, cenazenin Fatma Aslan ile genetik bağının bulunmadığı belirlendi. Şu an 2 çocukları daha bulunan aile sorumlularla ilgili hukuki mücadelesini sürdürüyor.

17 yıl önce hastanede 'öldü' denilerek verilen bebekleri kendilerine ait çıkmadı

"CENAZEYİ KUTUYLA VERDİLER, DEFNETTİK AMA HEP ŞÜPHELENDİK"

Baba Ercan Aslan, yaşadıkları süreci anlatarak, "2008'de doğan çocuğumuz 17 gün hastanede kaldı. Görmek ya da süt vermek için birçok kez talepte bulunduk ama hiçbirine izin verilmedi. 17 gün sonra sabaha karşı arandım ve ölüm haberi verildi. Gittiğimde cenazeyi kutu içinde teslim ettiler. Devlet memuruyum, imamım. Mezar yerini biliyoruz, defnettik. Ama sonrasında Yeniköy Mezarlığı kayıtlarında bu defin yerinin bulunmadığını söylediler. O dönem Mezarlıklar Müdürlüğü'nde görevliydim, böyle bir şeyin olması mümkün değil. Bu nedenle savcılığa başvurduk. DNA eşleşmesinde uyuşmazlık tespit edilince, o çocuğun bizim çocuğumuz olmadığını öğrenince kalbimiz rahatladı. Yıllar boyunca içimiz içimizi yedi. Şimdi artık çocuğumuzun hayatta olduğuna inanıyoruz. Biz, hastanedeki tüm personelden şikayetçiyiz. Yetkililerden çocuğumuza ulaşmak için yardım bekliyoruz" diye konuştu.

"OĞLUMUN YAŞADIĞINI HEP HİSSETTİM"

Anne Fatma Aslan da bebeğinin ölüm haberine hiçbir zaman inanmadığını belirterek şunları söyledi: "Bebeğim doğduğunda onu hiç görmedim, süt vermeme izin verilmedi. Ölüm haberini aldığımda da içim hiç yanmadı, ağlayamadım. Hep içimde bir his vardı. Oğlumun yaşadığına inanıyordum. 3 yıl önce eşimle karar verdik ve savcılığa başvurduk. Mezar açıldı, DNA testi yapıldı ve sonuçta uyuşmadı. Artık biliyorum, oğlum hayatta. Onun Diyarbakır'da ya da çevresinde bir yerde olduğuna eminim. Oğlum başka bir aileye verilmiş olabilir, ancak mutlu olmadığını hissediyorum.

17 yıl önce hastanede 'öldü' denilerek verilen bebekleri kendilerine ait çıkmadı

"TÜM BEBEKLERİN AİLELERİYLE DNA TESTİ YAPILSIN"

Yetkililere sesleniyorum, 5 Şubat 2008'de Diyarbakır ve çevresinde doğan tüm bebeklerin aileleriyle DNA testi yapılsın. Ben hazırım. Oğlumun mutlu olmadığını hissediyorum. Belki zengin bir aileye verildi ama huzurlu değil. 3 yıldır çok yorulduk, artık oğlumuza kavuşmak istiyoruz. Ben anneysem de oğlum Diyarbakır ve çevresindedir. Çünkü Diyarbakır'a geldiği zaman ben hissediyorum. Gittiği zaman da ben hissediyorum. Yani belki kimilerine saçma da gelebilir, kimilerine yani böyle şey de olur mu? Diyebilir ama gerçek olan bir anne, ciğeri yanan bir anne yani bilir yani evladının nerede olduğunu. Yani hissediyorum ben. Oğlum Diyarbakır'a gelince de hissediyorum, gidince de hissediyorum. Artık karışıklık mı oldu, başkasına mı satıldı? Hiç göstermediler, süt istemediler. Son defa ben gittim hastane kapısına 1 saate yakın ben bekledim. Yalvardım, ben içeri gireyim. 5 dakika dedim, 5 dakika dedim oğlumu ben tek görüp çıkayım. İzin vermediler."

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
Haberler.com
500

Yorumlar (13)

Haber YorumlarıMetin Yalcin:

Allah kimsenin başına vermesin çok zor bir durum ..

Yorum Beğen269
Yorum Beğenme0
yanıtYanıtla
Haber YorumlarıAdolf Reinhardt:

1970 li yıllarda annem doğuma giriyor, sezaryenle yapılacak. Doktorun biri anneme kaç çocuğun var diye soruyor. Annemde 4 diyor. Ameliyat sonrası anneme bebeğin ölü olarak dünyaya geldiği söyleniyor. Babamın eline bir kutu veriliyor, cenaze gömülüyor. Şimdi içime şüphe düştü.. kardeşim nerede ?.????????

yanıt44
yanıt2
Haber YorumlarıHaydar Alkilinc:

Veriyor işte buyur...

yanıt0
yanıt1
Haber YorumlarıASar Gnc:

İnşallah hepsi cezasını bulur. vicdansizlik bu.

Yorum Beğen226
Yorum Beğenme0
yanıtYanıtla
Haber YorumlarıHamit Gündoğdu:

Her şeyi belli olan bir şerefsizlik ortaya çıkmıştır..ve bu şerefsizliği yalanlarından ortaya çıkması vede gerekli cezaları alması şarttır...

Yorum Beğen116
Yorum Beğenme3
yanıtYanıtla
Haber YorumlarıÇerkes Ethem:

Doğum anında, doğum yapanın eşi, annesi yada bacısı artık kimse mutlaka orada bulunsun. Süreci takip edin gerçekten çok acı bir durum.

Yorum Beğen84
Yorum Beğenme0
yanıtYanıtla
Haber YorumlarıKürşat B:

Kayıtlar vardır illa ki,o zaman ki çalışanlarda bellidir.Sağlam bir soruşturma ile bu vicdansızlığı yapan kanı bozuklar ortaya çıkarılmalı

Yorum Beğen70
Yorum Beğenme0
yanıtYanıtla
Tüm 13 yorumu okumak için tıklayın Haberler.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve haberler.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.
title