Katliamın Üzerinden 1 Yıl Geçti
Diyarbakır'ın Sur ilçesine bağlı Dürümlü köyünde, terör örgütü PKK'nın bomba yüklü kamyonu patlatması sonucu 16 kişinin hayatını kaybettiği olayın üzerinden bir yıl geçmesine rağmen köyde acılar tazeliğini koruyor.
Diyarbakır'ın Sur ilçesine bağlı Dürümlü köyünde, terör örgütü Pkk'nın bomba yüklü kamyonu patlatması sonucu 16 kişinin hayatını kaybettiği olayın üzerinden bir yıl geçmesine rağmen köyde acılar tazeliğini koruyor. Terör örgütü PKK mensupları, Bingöl'ün Genç ilçesine bağlı Döşekkaya köyü yakınlarında yol çalışması yapan bir firmaya ait kamyonu gasp ederek yaklaşık 15 tonluk bombayı bu araca yüklemiş, bomba yüklü araç, içindeki PKK'lılarla birlikte Yenişehir ilçesine bağlı Tanışık Mahallesi'ne gelmişti. Köylülerin şüphelenmesi üzerine araçtaki PKK'lılar ile köylüler arasında tartışma yaşanmış, olayın ardından teröristler, bomba yüklü kamyonu Dürümlü Mahallesi'ne doğru yönlendirmişti. Köylüler tarafından takibe alındığını ve kaçamayacaklarını anlayan PKK'lı teröristler, 15 ton patlayıcı yüklü kamyonu infilak ettirmiş, olayda hepsi akraba olan 16 kişi ölmüş, 26 kişi de yaralanmıştı. Patlamanın olduğu yerde ise yaklaşık 20 metre genişliğinde, 4 metre uzunluğunda çukur açılmıştı.
PATLAMANIN ÜZERİNDEN BİR YIL GEÇTİ
12 Mayıs 2016'da meydana gelen patlamanın üzerinden bir yıl geçti. Tamamı akraba olan Tanışık köyündeki vatandaşlar, olayın şokunu üzerinden atamadı. 16 kişinin can verdiği olaydan sonra köy, eski neşeli günlerini geride bırakırken, ölüm sesliğini olan bitenden habersiz olan çocukların gülümsemeleri bozuyor. Patlamada yakınlarını kaybedenler, olayın yaşandığı an akıllarına geldiğinde içlerine akıttıkları gözyaşlarını tutamıyor. PKK'nın katliamında 2 oğlunu ve 2 kardeşini kaybeden 72 yaşındaki Mustafa Yaman, konuşurken kelimeler boğazına düğümlendi. Yaman, aradan geçen bir yılın kendileri açısından acı dolu geçtiğini gözyaşları içinde anlattı.
ŞEHİTLERİN MEZARLARI BOŞ KALMIYOR
Olayda hayatını kaybeden 16 akraba için Tanışık köyünde anıt mezar yapıldı. Türk bayrağının dalgalandığı şehitlik, bir an olsun boş kalmıyor. Yoldan geçen herkesin durup, dua okuduğu mezarlığa gelen şehitlerin yakınları, gözyaşları içinde PKK'ya lanet ederek yakınları için dua okuyor. Çocukların da sıklıkla uğradığı mezarlık, belediye ekiplerince de temizleniyor.
"PATLAMA DİYARBAKIR'DA OLSAYDI, BİNLERCE KİŞİ ÖLÜRDÜ"
Olayda 2 kardeşini ve amcaları ile kuzenleri ve yeğenlerini kaybeden Zeyneddin Yaman, olayın üzerinden bir yıl geçmesine rağmen sanki yeni olmuş gibi acılarının sürdüğünü söyledi. Zeyneddin Yaman, "Bu acı ne bitti ne de bitecek. Ben iki kardeşimi kaybettim, amcamı kaybettim, kuzenlerimi, yeğenlerimi kaybettim. Ölenlerin hepsi benim akrabamdı, hepsi kendi kanımdan kendi canımdandı. Devletimizden Allah razı olsun, özellikle Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'dan, Başbakanımızdan, İçişleri Bakanımızdan Allah razı olsun. Sadece tek bir dileğimiz var, onun düzeltilmesini istiyoruz. devletimizden Cumhurbaşkanımızdan isteğimiz var, sivil terör mağduru olarak listeye almışlar keşke onu değil de bizi şehit statüsüne alsaydılar. Şehit statüsüne alsaydılar çok güzel olurdu. Her şey için devletin her kademesine çok teşekkür ediyorum, tek isteğimiz var, şehit statüsüne alınmak" dedi.
72 yaşındaki Mustafa Yaman ise, olay aklına geldiği zaman konuşamadığını kelimelerin boğazına düğümlendiğini söyledi. Mustafa Yaman, "Benim canım gitmiş, ciğerim gitmiş. Oğlum gitmiş, kardeşim gitmiş yeğenim gitmiş, ben daha nasıl konuşayım. Allah devletimizden razı olsun, biz memnunuz devletimizden. Başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere herkes dört dörtlük vazifelerini yerine getirdi. Bizim evlatlarımız şehit oğlu şehittir ve biz Diyarbakır'ı kurtardık. Eğer bu bomba Diyarbakır'da patlasaydı, kaç bin kişi ölecekti. Bu kadar canım gitmiş, bundan fazla akrabam Diyarbakır'da var, bu bomba orada patlasaydı onlarda giderdi" diye konuştu.
"EV YAPILMASI İÇİN SÖZ VERİLMİŞTİ, YERİNE GETİRİLMESİNİ BEKLİYORUM"
Patlamada hayatını kaybeden 7 çocuk babası Mehmet Salih Yaman'ın eşi Aynur Yaman da, eşiyle 16 senelik evli olduğunu ve 7 çocuğunun olduğunu söyledi. Aynur Yaman, şöyle konuştu:
"Eşim 38 yaşındaydı, o gittikten sonra tek başına 7 çocukla hayatımı sürdürmeye çalışıyorum. Eşimin acısı çok zor. Yapabileceğimiz bir şey olsa, yapmak isterdik. Ancak yapabileceğimiz tek şey dua etmektir. Tek odalı evde yaşıyorum, burada 7 çocuğa bakıyorum. Hakkımız kalmasın istiyorum. Bizi umreye gönderdiler, fakat biz hac farizamızı da yerine getirmek istiyoruz. maddi manevi destekte buluyorlar, sağ olsunlar. Büyük çocuğum 14 yaşına bastı bu yıl. 5 çocuğum okuyor, iki tanesi daha küçük. Ben bütün çocuklarımı okutacağım öyle veya böyle fark etmiyor benim için. Tek odalı evde yaşıyorum, toprak ev, bize ev yapılması için söz verilmişti, bunun yerine getirilmesini istiyorum. Eşimle en son yas nedeni ile çok görüşemiyorduk, sabah erken çıkıyordu akşam geç vakitte dönüyordu. 4 aylık bir oğlum vardı şu anda bir yaşında onunla vakit geçiriyordu."
(Aydın Yorat - Ejder Ediz Işık / İHA)