Kastamonu Üniversitesi Orman Fakültesi Yaban Hayatı İzleme Çalışması
Kastamonu Üniversitesi Orman Fakültesi akademisyenleri, Ilgaz Dağı ile Tosya Gavurdağı arasında yaban hayatını izlemek için 40 fotokapan yerleştirdi. 2 yıl süren çalışmada 5 farklı tür takip edildi ve elde edilen verilerle Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğüne öneriler sunulacak.
Kastamonu Üniversitesi Orman Fakültesi Yaban Hayatı Ekolojisi ve Yönetimi Bölümü akademisyenleri, Ilgaz Dağı ile Tosya Gavurdağı Yaban Hayatı Geliştirme Sahası arasına yerleştirdikleri 40 fotokapanla 2 yıl boyunca yaban hayatını izledi.
Kastamonu Üniversitesi Orman Fakültesi Yaban Hayatı Ekolojisi ve Yönetimi Bölüm Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Özkan Evcin ile araştırma görevlileri Büşra Kaleci ve Göktuğ Uzun, bölgede yaban hayatını izlemek için çalışma başlattı.
Ilgaz Dağı ile Tosya Gavurdağı Yaban Hayatı Geliştirme Sahası arasında kalan bölgeye 40 fotokapan yerleştiren akademisyenler, 2 yıl boyunca yaban domuzu, kızıl geyik, karaca, bozayı, kurt olmak üzere 5 türü takip etti.
Saha incelemesi de yapan ekip, çalışmalarını tamamladıktan sonra Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğüne yaban hayatı yönetim ve planlanması konusunda öneriler sunacak.
Evcin, AA muhabirine, Ilgaz Dağı ve Gavur Dağı Yaban Hayatı Geliştirme Sahası'nda çalışma yaptıklarını söyledi.
Bu dağların, yaban hayatı için potansiyel koridorlarını coğrafi bilgi sistemleri kullanarak ve modelleme yaparak tespit ettiklerini ifade eden Evcin, belirlenen noktalara fotokapanlar yerleştirerek çok sayıda hayvanı gözlemleyerek kayıt altına aldıklarını anlattı.
Bundan sonraki çalışmanın iki saha arasındaki muhtemel yaban hayatı koridorlarını belirlemek üzerine olacağını belirten Evcin, "Sonraki çalışmalarımızda artık bu belirlediğimiz koridorların üzerlerine fotokapanlar kurarak bu koridorları ne kadar sıklıkla ve hangi hayvanların kullandığını belirleyeceğiz. Bu amaçla yaban hayatı çalışmalarına ve planlama çalışmalarına yön vermeyi planlıyoruz." dedi.
Çalışmayla ilgili detaylardan da bahseden Evcin, şöyle devam etti:
"Dolaylı gözlem yöntemi kullanarak ayak izleri, dışkıları ve hayvanların bıraktığı iz ve işaretlere bakarak alandaki verilerini belirledik. Daha sonrasında alana sürekli olarak değiştirmek kaydıyla 40 fotokapan kurduk. Bu fotokapanları sürekli takip ettik. Hayvanların hangi saatlerde aktif olduklarını, hangi saatlerde gezindiklerini ve hangi koordinatlarda, hangi alanlarda var olduklarını belirledik. Daha sonrasındaki çalışmalarımız yine bu şekilde koridorların üzerine fotokapanları yerleştirerek devam edecek."
"Doğa Koruma ve Milli Parklar ile çalışmalarımızı sürdüreceğiz"
Araştırma görevlisi Büşra Kalleci de çalışmayı iki saha arasındaki muhtemel koridorların belirlenmesi, türler hakkında ekolojik bilgilerin elde edilmesi ve türlerin korunmasının sağlaması amacıyla yaptıklarını belirterek, şunları kaydetti:
"Yaptığımız bu çalışmanın sonucunda yaban hayvanlarının biyolojisi ve ekolojisi hakkında bilgi edinmek Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğüne yaban hayatı yönetim ve planlanması konusunda öneriler sunmak amaçlanmıştır. Yeni yapacağımız çalışmalarda da başka sahalar kullanılarak ya da yaban hayatı geliştirme sahaları kullanılarak, daha derinlerine inerek farklı potansiyel koridorlarımız belirlenmeye çalışılacaktır. Bu noktada yine Doğa Koruma ve Milli Parklar ile çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Elde ettiğimiz sonuçları onlarla paylaşarak yaban hayatı yönetimi ve planlaması konusunda onlarla işbirliği içerisinde çalışacağız."