Kastamonu'da Toplu Balık Ölümleri Yaşanıyor
Kastamonu’da son günlerde Gökırmak ve Devrekani çayı üzerinde toplu balık ölümleri yaşanıyor.
Kastamonu'da son günlerde Gökırmak ve Devrekani çayı üzerinde toplu balık ölümleri yaşanıyor.
Kızılırmak'ın en büyük kolu olan Gökırmak ile Devrekani çayı üzerinde son günlerde henüz belirlenemeyen nedenle toplu balık ölümleri yaşanıyor.
Çevrede yaşayan vatandaşların büyük şaşkınlıkla izlediği toplu balık ölümleri, aynı zamanda hemen yakınında bulunan tarım alanlarını da tehdit etmeye başladı. Devrekani çayı ile Gökırmak'taki sularla çiftçilik yapan vatandaşlar, tarım alanlarını bu sular sayesinde sularken insan sağlığını tehdit etmeye başladı. Çok sayıda balığın can çekişerek öldüğünü gören köylüler, yaşanan bu durumu yetkililere haber vererek çözüm bulanmasını istedi. Toplu balık ölümlerinin yaşandığı alanlarda incelemede bulunan Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü ile Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yetkilileri, aldıkları numunelerin sonucunu göre açıklama yapması bekleniyor.
Öte yandan vatandaşlar, Devrekani çayı ile Gökırmak üzerinde bulunan bazı fabrikaların atıklarını bıraktığını ve toplu balık ölümlerinin de bu yüzden meydana geldiğini iddia ettiler. Ayrıca toplum balık ölümleri, geçtiğimiz yıllarda da aynı güzergahlarda tekrar yaşanmıştı.
Devrekani çayının geçtiği Ağlı ilçesinde toplu balık ölümlerinin yaşandığını hatırlatan Ağlı Ziraat Odası Başkanı Mehmet Sait Yulu, "Balıklar, çayın üzerinde can çekişiyor. Sudan kaçmak istiyorlar. Daha önce yaşanan toplu balık ölümleri nedeniyle yaklaşık 3 yıldır Devrekani çayı üzerinde balık görülmüyordu. Daha yeni yeni yavru balıklar görülmeye başlamışken, tekrara toplu balık ölümleri yaşandı. Böyle bir doğada, böyle bir güzellikte akan nehirde balık bulunmaması gerçekten çok üzücü. Yıllardır Devrekani çayı üzerinde balık ölümleri devam etti ama bir türlü balık ölümlerinin sebebi bulunamadı. Bu yüzden de sorun bir türlü yetkililer tarafından giderilemedi" dedi.
Çiftçilerin çaydan yakın yerde bulunan tarım arazilerini traktör yardımıyla suladığını belirten Yulu, "Balıkları öldüren, canlının yaşayamadığı suda çiftçilerimiz, tarım arazilerini suluyor. Buralarda kullandığımız sular, belki insana da geçecek. Ölen balıklar, bir süre sonra suyun üzerine çıkıyor veya kenarlara birikiyor" diye konuştu.
Balık ölümlerinin sürekli Devrekani çayı üzerinde yaşandığına dikkat çeken Yulu, şöyle devam etti: "Her nedense balık ölümlerinin sebebi bulunamadı. Bu suyu kirleten kişiler yakalanamadı. Burada 3-4 yıl önce Devrekani çayı üzerinde köylü bir vatandaşa balık avladığı için ceza yazılmıştı. Ama şu anda toplu balık ölümlerine sebebiyet veren kişiler bulunup gerekli müdahale yapılamadı. Balık ölümlerinin yaşanması üzerine yetkililere bilgi verdik. Buraya gelerek numuneler aldılar ve suda incelemelerde bulundular"
"SULARDA OKSİJEN MİKTARI, YAŞAM SINIRLARININ ALTINA DÜŞTÜ"
Kastamonu Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Adem Yavuz Sönmez, sularda oksijen miktarının balıklar için yaşam sınırlarının altına düştüğünü söyledi.
Yavuz, toplu balık ölümlerinin yaşandığı Taşköprü ilçesi sınırlarında bulunan Gökırmak'ta sudan numuneler alarak inceleme ve araştırma yaptıklarını belirterek, "Irmaktan alınan su numunelerinin yapılan incelemesinde suda askıdaki katı madde miktarının yoğunlaştığı ve tahammül sınırlarını aştığı, buna bağlı olarak bulanıklık artışının görüldüğü ve sudaki çözünmüş oksijen miktarının yaşam sınırlarının altına düştüğü belirlenmiştir. Balıklar üzerinde yapılan incelemede de solungaçlarda tıkanmaya rastlanması suyun bu yönlü fiziksel kirlenmeye maruz kaldığı sonucunu desteklemektedir" dedi.
Sudaki nitrat, sülfat ve amonyum miktarlarının da ulusal ve uluslararası standartların üzerinde tespit edildiğini ifade eden Yavuz, "Bu parametrelerin yüksekliği de suyun hem fiziksel hem de kimyasal birçok parametresini olumsuz etkilediği ve ölümleri tetiklediğini düşündürmüştür. Özellikle içinde bulunduğumuz aylarda suyun taşıma kapasitesinin düştüğünden hareketle bu parametrelerin yüksek olması yaşanan ölüm vakasını rahatlıkla açıklamaktadır. Yukarıda sıralanan ölüm sebeplerini tetiklemiş olduğu düşünülen bir kısım önemli gözlemsel ve sabit tespitler ise şu şekilde sıralanabilir; sudaki askıda katı madde miktarı yoğunluğu ve bulanıklık verilerinin yüksekliği bölgede yaşanan yağışlara binaen karalardan suya taşınan partiküller ile organik ve inorganik maddelerin suda yoğunlaşması ile oluşmuş olduğu kuvvetle muhtemeldir. Nitekim balıkların solungaçlarındaki tıkanmaya sebep olan maddeler bunların göstergesidir" diye konuştu.
Sudaki kimyasal su parametrelerindeki artışın önemli sebeplerinden birisinin yerleşim yerlerine yakın oluşu ve bölgede yoğun tarımsal faaliyetlerin yürütüldüğünü açıklayan Yavuz, şöyle devam etti:
"Özellikle yerleşim yerleri atıkları, evsel ve endüstriyel atıklar, ilaç ve gübre kalıntıları gibi kimyasal kirlilik sebepleri önemli etkenleridir. Nihai olarak meydana gelen toplu balık ölümleri ırmaktaki doğal dengenin her geçen gün kötüye gittiğini göstermektedir. Kızılırmak'a su taşıyan en büyük kollardan birisi olan ve su taşıma kapasitesi oldukça yüksek olan bir ırmakta bu tip bir toplu balık ölümünün yaşanması suyun yenilenme kapasitesinde düşüş olduğunu ve ekosistemin tehlike altında olduğunu ortaya koymuştur. Her ne kadar bu hadise mevsimsel olarak değerlendirilse de belirtilen hususlarda önlemler alınması gereklidir." - KASTAMONU