Kaset Komplosu" Davası
Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile eski MHP'li yöneticilerin özel hayatlarına ilişkin görüntülerin yayınlanmasıyla ilgili Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen'in de aralarında bulunduğu 171 kişinin yargılandığı davaya sanık savunmalarıyla devam edildi.
Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile eski MHP'li yöneticilerin özel hayatlarına ilişkin görüntülerin yayınlanmasıyla ilgili Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen'in de aralarında bulunduğu 171 kişinin yargılandığı davaya sanık savunmalarıyla devam edildi.
Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları katıldı.
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde Nihat Ali Özcan, Gülen Bayılloğlu, Erkan Bayıllıoğlu, Hurşit Tolon ve İhsan Barutçu'nun usulsüz dinlenmesine yönelik hazırlanan evrakta imzası bulunan tutuklu sanık eski emniyet müdürü Muammer Acar savunma yaptı.
Acar, o dönem İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğü Teknik Operasyon (TEKOP) Büro Amirliği'nde başkomiser rütbesiyle görev yaptığını söyledi.
TEKOP bürosunun dinleme yapmadığını, mahkemeye gönderilecek üst yazıları hazırladığını anlatan Acar, bu sebeple kalem kısım amiri olarak sekreterya görevi yürüttüklerini iddia etti.
Görevi itibarıyla "işlenemez suçların" isnat edildiğini öne süren Acar, kendisinin tek bir dinleme talebi dahi olmadığını, dinleme yetkisinin de bulunmadığını savundu.
FETÖ üyeliğini kabul etmeyen ve örgütün kriptolu haberleşme programı ByLock'u kullanmadığını öne süren Acar, tahliyesini istedi.
Müştekiler Yusuf Ziya Yağmur, Gülen Bayıllıoğlu ve Hurşit Tolon'un usulsüz dinlenmesiyle ilgili hazırlanan evrakta parafı bulunduğu için suçlamalar yöneltilen tutuklu sanıklardan Halil Adalı da savunmasında 2008'de yurt dışında büyükelçilik koruma görevinde bulunduğunu, bu yüzden bu suçları işlemesinin mümkün olmadığını öne sürdü.
Suçlamanın isnat edildiği tarihlerde Ankara İstihbarat Şube Müdürlüğü TEKOP Büro Amirliği'nde yazışma kısım amiri olarak görev yaptığını da anlatan Adalı, talep formlarına istinaden hazırlanan üst yazıları mahkemeye götürme işini yaptıklarını iddia etti.
Sanık Adalı, FETÖ ile bağı olmadığını, iddia edildiği gibi ByLock da kullanmadığını savundu.
Sanık eski polis memurlarından İzzet Yılmaz da Ankara İstihbarat Şube Müdürlüğünde görev yaptığı sırada Yusuf Ziya Yağmur ve Gülen Bayıllıoğlu'nun usulsüz dinlenmesiyle ilgili düzenlenen evrakta paraf ve imzası bulunduğu için yargılandığını söyledi.
Yılmaz, kendisinin büro yazıcısı olduğunu ancak en alt seviyedeki memur olarak arşivlenmesi gereken evrakı arşivlediğini savundu.
Yılmaz, "İddia edildiği gibi imzalar atılmış ise yazışmaları yapan arkadaşımın izinli, raporlu gibi sebeplerle olmamasından dolayı atılmıştır. Kaldı ki formların üzerindeki imzaların bana ait olup olmadığını da bilmiyorum. Evrakı görmedim." dedi.
Kanunsuz işlem yapmadığını savunan Yılmaz, dinleme faaliyetleri ile ilgili hiçbir görevi ve sorumluluğu da bulunmadığını iddia etti.
Yılmaz, FETÖ üyeliği bulunmadığını, ByLock programını da kullanmadığını öne sürerek, imzasının bulunduğu söylenen formların kendisine verilmesini ve tahliyesini istedi.