Kartepe Zirvesi - Doç. Dr. Hasan Yücel Başdemir - Kocaeli
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen ve Anadolu Ajansı'nın global iletişim ortağı olduğu Kartepe Zirvesi, üçüncü gününde düzenlenen oturumlarla devam ediyor.
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen ve Anadolu Ajansı'nın global iletişim ortağı olduğu Kartepe Zirvesi, üçüncü gününde düzenlenen oturumlarla devam ediyor.
The Green Park Kartepe Otel'deki zirvede düzenlenen "FETÖ ve Din" oturumda, Edinburgh Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Hasan Yücel Başdemir ile Sakarya Üniversitesi öğretim üyeleri Yrd. Doç. Dr. Abdullah İnce ve Hülya Terzioğlu, bildiri sundu.
Oturumda, "15 Temmuz Sürecinde FETÖ'nün Epistemik Stratejileri" başlıklı tebliğ sunan Doç. Dr. Başdemir, duyu, akıl ve tanıklık olmak üzere geleneksel olarak 3 temel bilgi edinme türü olduğunu belirterek, grupların bu bilgi edinme yollarını hatalı bir şekilde kullanmaya başladıklarında amaçlarına uygun bir dar grup epistemolojisini oluşturduklarını söyledi.
Tanıklıklarda toplumsal denetim, aklın denetimi ve zihinsel erişim gibi denetleyici standartlar arandığını dile getiren Yücel, "Ezoterik örgütler geleneksel bilgi kaynaklarını denetime kapalı hale getirerek kullanır. Bu durumda zaman içinde bu grupların akıl dışı bilgilerle akıl dışı amaçlar oluşturmalarına yol açar. İnanç ve akıl arasındaki bağ kaybolur ve grup hayatın gerçekliğinden uzaklaşır." diye konuştu.
Başdemir, FETÖ'nün bir dini grupken erişilebilir bilgi süreçleri kurmak yerine bir dar grup epistemolojisi kurmayı tercih ettiğini vurgulayarak, "Rüya ve tanıklık, en güçlü bilgi kaynakları olarak kabul edilmiş ve epistemik yan unsurlar, ana unsurların yerine ikame edilmiştir. Bu epistemoloji, onu zaman içinde bir terör örgütüne dönüştürmüştür.
İnsanların genel bilgisinin yüzde 80'inin tanıklık ilkesine dayandığına dikkat çeken Başdemir, şunları kaydetti:
"FETÖ yapılanması, İslam dininde 'kainatın efendisi' tanımlamasını kendi üzerine alacak bir mekanizmayla 'kainat imamı' söylemini getirerek, peygamberin rolünü kendi üzerine almış. En önemli unsur olan tanığın güvenilirliği ve sağlamlığı noktasında bir imaj yaratıyor ve bunu kendi epistemolojisnin temeline yerleştiriyor. Dolayısıyla, ona tabi olanlar peygamberin sözünü duymuş gibi oluyor. Sonra ikinci bir kullandığı mekanizma da sahabe rolünü 'abi' ve 'abla'lara yüklemesi."
"FETÖ, dini bir yapı olarak nitelendirilemez"
Yrd. Doç. Dr. İnce de "Diyanet İşleri Başkanlığı ve Dini Gruplar" başlıklı tebliğinde, FETÖ konusunda kurumun yayınlarında yer alan görüş ve çalışmalarla ilgili bilgiler verdi.
FETÖ'nün dini bir yapı olarak nitelendirilemeyeceğini, aksine dini ve dini duyguları istismar eden pragmatist bir yapı olduğuna işaret eden İnce, şöyle konuştu:
"Bu istismar dini bilgi ve kaynaklara kadar uzanmış. Buradaki en temel unsur İslami ilimlerdeki temel unsurları içeriklerini boşaltarak yorumlanmasıdır. FETÖ bunu yapmıştır. Siyasetle ilişkisini faydacı ve pazarlıklı şekilde yürüterek seçilmeden muktedir olma stratejisini uygulamıştır. Bu stratejinin sonucu olarak da dini bir yapıdan yola çıkarak siyasi ve ticari bir yapıya dönüşmüştür. En önemli özelliklerinden birisi de Mesihçi bir karakter göstermesidir. Hareket mensuplarına göre Gülen sıradan bir kişi değil, Allah tarafından seçilmiş özel bir kişidir. Ancak kendi ifadelerinde de yansıdığı gibi 'Mehdi' söylemi 'Mesih' söylemiyle birleşmiş, hareket lideri adeta uluslararası bir kimliğe büründürülmüştür. Bu bağlamda Din İşleri Yüksek Kurulu raporunda Mesih İsa ile Gülen'in benzerlikleri üzerinden bir kimlik inşasının geliştirilmeye çalışıldığına özellikle dikkat çekilmektedir."
"FETÖ Hareketi Sahih İtikadın Neresinde" isimli bildiri sunan Yrd. Doç. Dr. Terzioğlu ise FETÖ'nün genel teolojik yapısı hakkında bilgi vererek, yapının akıl-vahiy ilişkisi, iman-amel münasebeti ve peygamberlik müessesinin dindeki konumunu İmam-ı Maturidi'nin meseleye ışık tutan görüşleri çerçevesinde değerlendirmelerde bulundu.
Öte yandan, oturumu, AK Parti Kocaeli Milletvekili İyas Şeker ve Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sadettin Hülagü de takip etti.