Kartepe Zirvesi - Doç. Dr. Ali Aslan- Doç. Dr. Çoşkun

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen ve Anadolu Ajansı'nın global iletişim ortağı olduğu Kartepe Zirvesi'nin ikinci günü sona erdi.

The Green Park Kartepe Otel'deki zirvede düzenlenen " Türkiye'de Darbeler ve 15 Temmuz" konulu oturuma, Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları (SETA) Vakfı'ndan Doç. Dr. Ali Aslan, Türk Alman Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Enes Bayraklı, Dicle Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Vahap Çoşkun ve İstanbul Medeniyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Veysel Kurt katıldı.

Doç. Dr. Aslan, burada yaptığı konuşmada, FETÖ'nün devlete, siyasi partilere ve topluma sızdığını belirterek, bunlar üzerinden FETÖ'nün birçok koldan, aynı zamanda uluslararası alanda da kemalist iktidarı sıkıştırmaya yönelik siyaset izlediğini söyledi.

FETÖ'nün bu hareketinin farklı bir düzen kurmayı hedeflediğini dile getiren Aslan, "Uluslararası alanda Türkiye'yi haydut devlet olarak ilan etme çabaları vardı. Burada MİT tırları, terör örgütleri, bunun üzerinden de FETÖ'nün AK Parti'ye, Türkiye'ye karşı siyasetine karşı atağını görüyoruz. Bunlar tutmayınca darbeye başvurmak zorunda kaldı. Silaha başvurmadan, kendisini ortaya çıkarmadan bunu halletmesi gerekiyordu. Birçok hamleleri başarısız oldu. 15 Temmuz'u son hamle olarak ortaya koydular ve başarısız oldular." şeklinde konuştu.

Yrd. Doç. Dr. Vahap Çoşkun ise Cumhuriyet tarihinin darbeler tarihi olduğunu ifade ederek, ordunun 1960 darbesinden sonra düzenin koruyucusu ve kollayıcısı haline geldiğini kaydetti.

Ordunun sisteme müdahale etmeyi kendisine bir hak olarak gördüğünü belirten Çoşkun, "Bunun neticesinde 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat, 27 Nisan gibi darbeler meydana geldi. 27 Nisan'da da bir kırılma oldu ancak asıl kırılma 15 Temmuz'da meydana geldi. Ordu, emniyet ve yargı olmak üzere devletin çok kritik noktalarına sızmış olan bir yapı doğrudan bir darbe yapmaya kalktı." ifadesini kullandı.

Siyasetin bu darbe girişimini sineye çekmediğini vurgulayan Coşkun, "Siyasi iktidarın ilk andan itibaren darbeyi tanımadığını, halkın da darbeyi gerçekleştiğini duyduğu andan itibaren sokaklara inerek darbeyi kabul etmediğini açık bir şekilde gördük. Halk kendisine herhangi bir biçimde biçilmiş olan senaryoya razı olmadığını gösterdi." dedi.

Yrd. Doç. Dr. Enes Bayraklı da Almanya'nın FETÖ politikası üzerinde durarak, Almanya'nın bu konu üzerindeki politikasının Türkiye'nin başını ağrıtacağını dile getirdi.

Darbe sonrasında Almanya'nın tepki vermekte geciktiğini anımsatan Bayraklı, "FETÖ Almanya'yı son dönemde merkez üssü haline getirdi. Eğer Almanya'da sorun çıkarsa yedek ülke olarak Avusturya'yı da kullanmaya başladılar. Şu anda Almanya'da binlerce Türkiye'den kaçan FETÖ mensubu var. Bunların içerisinde darbeye aktif şekilde katılanlar da var." ifadelerini kullandı.

Dr. Veysel Kurt da "Türkiye'de Askeri Darbeler ve 15 Temmuz" adlı konuşmasını gerçekleştirdi.

Öte yandan Ömer Halisdemir Salonu'nda, Kocaeli Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tülay Çulha moderatörlüğünde "Darbelerin Dili", Erol Olçok Salonu'nda da Sakarya Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Davut Dursun başkanlığında "15 Temmuz ve Medya" konulu oturumlar düzenlendi.

Bugünkü bölümü tamamlanan zirve, yarın yapılacak 11 oturumun ardından sonra erecek.