Haberler

Kars'taki "Fetö Ana Davası"

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Kars'ta, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine katıldıkları iddia edilen aralarında örgütün sözde "sıkıyönetim komutanı" ve dönemin 14. Mekanize Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Ali Avcı, aynı komutanlığın eski Kurmay Başkanı Yarbay Serkan Polat ve eski 2.

Kars'ta, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine katıldıkları iddia edilen aralarında örgütün sözde "sıkıyönetim komutanı" ve dönemin 14. Mekanize Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Ali Avcı, aynı komutanlığın eski Kurmay Başkanı Yarbay Serkan Polat ve eski 2. Tank Tabur Komutanı Yarbay Nihat Uçan'ın da yer aldığı 16'sı tutuklu 17 eski rütbeli askerin yargılandığı davada savunmaların alınmasına devam edildi.

Kars 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmanın öğleden sonraki oturumunda, tutuklu sanıklardan eski Tuğgeneral Ali Avcı, eski 1. Mekanize Piyade Tabur Komutanı Ali Ercan Ormanoğlu ve eski Lojistik Destek Şube Komutanı Binbaşı Çetin Aydoğan savunma yaptı.

Sanık Avcı savunmasında, Genelkurmay Başkanlığından gelen mesajın sıkıyönetim usullerine uygun olduğunu, tüm bakanlıklara gönderilmiş ve gönderildiği teyit edilmiş mesaj olduğunu ileri sürdü.

Mesaj alındıktan sonra Kara Kuvvetleri Komutanlığından teyit edildiğini ve verilen emrin sıkıyönetim kurallarına uygun olduğunu müşahede ettiğini ve sıkıyönetim komutanlarının Genelkurmay Başkanlığına bağlı kamu düzenini sağladığını öne süren Avcı, "Sıkıyönetim mesajı usullere uygundu. İç Hizmet Kanununa göre ast aldığı emri uygular. Emri veren sorumludur. Askerliğin en önemli kuralı emre mutlak itaattir. Asker emri sorgulamaz, emri yerine getirir." dedi.

Avcı, Genelkurmay Başkanlığından gelen emri uygulamanın kendisine ait olduğunu savunarak, şunları ifade etti:

"Astlarım gelen emri okumadılar, benim elimde gördüler. Alt kademedekiler kısmen bilgilendirildiler. Arkadaşların mutlak itaatten dolayı böyle bir talepleri olmadı. Emri uygulamak birlik komutanının görevidir. Olay gecesi durum bu şekilde uygulanmıştır. Bu faaliyet Genelkurmay Başkanlığınca tugay komutanlıklarına ve alt birliklere uygulanmak üzere gönderilmiştir. Emrin içeriğinin tüm bakanlıklara gittiğinin bilgisi var. Bizim maksadımız sıkıyönetime uygun hareket etmek. Herhangi bir suç işleme gayreti yoktur."

Kars'ta güvenliğin tesisi için komutanlığın 2 No'lu nizamiyesine iki zırhlı personel aracı gönderdiğini kaydeden Avcı, tank ve zırhlı araçlarda herhangi bir mühimmat olmadığını söyledi.

"Kimseye ateş edilmesi yönünde talimat vermedim"

Avcı, savunmasına şöyle devam etti:

"Bu olaylardan sonra Ankara ve İstanbul'daki gelişmeleri öğrendim. Güvenlik amacıyla zırhlı araç ve personele kışlalarına geri dönme talimatı verdim. Kimseye ateş edilmesi yönünde talimat vermedim aksine ateş etmeyin talimatı verdim. Hiçbir terör örgütü mensubu değilim, Türk Silahlı Kuvvetleri mensubuyum. Mesajlar Genelkurmay Başkanlığından gelir. Biz de özel mesaj odaları var. Orada görevli personel fiziki şekilde çıktı olarak alır getirirler. 'Yurtta Sulh Konseyi' hakkında bir şey duymadım. Mesaj sistemiyle gelen emri uygulamak zorundayım. Emirde sıkıyönetim komutanı olduğum yazıyordu."

"Tugay komutanı sıkıyönetim ilan edildiğini söyledi"

Tutuklu sanık Ormanoğlu da savunmasında, olay gecesi 22.30 civarında karargaha toplantıya çağrıldığını anlattı.

Toplantının terörle ilgili olacağını düşünerek hareket ettiğini belirten Ormanoğlu, şunları kaydetti:

"Yaklaşık 10 ay boyunca iç güvenlikle ilgili çalışmalar yapıyorduk. Toplantının da bu yönde olacağını düşünerek karargaha gittim. Tugay komutanı Avcı sıkıyönetim ilan edildiğini söyledi. Orada personele görevli oldukları yerler söylendi. Kışlama döndüm. Avcı'nın emriyle İl Emniyet Müdürlüğü kavşağına gittik. Terör olayları olduğunu düşünerek emniyet güçlerine destek amaçlı gittik, fakat orada fazla sivil vatandaş vardı. Avcı'yı arayarak durumu söyledim. Burada çok vatandaş toplanmış, ne yapalım demem üzerine komutan 'Araçları sağa sola çevirin halk dağılır' dedi. Ben halka zarar vermemek için bir şey yapmadım. Gece 01.30 civarında halktan bazı vatandaşlar Ankara ve İstanbul'da olanları cep telefonuyla bize gösterdiler. Sizin yaptığınız yanlış dediler. Hatta en büyük asker bizim asker sloganı attılar ve kışlanıza geri dönün dediler. Daha sonra iki emniyet görevlisi yanıma gelerek bu işin yanlış olduğunu söylediler."

Tutuklu sanık Aydoğan da 15 Temmuz'da Serkan Polat'ın kendisini arayarak acil kışlaya gitmesi gerektiğini söylediğini ifade ederek, "Kışlaya gittiğimde personel ne olduğunu sordu. Ben de bilmediğimi söyledim. Aklıma terör olayı olduğu geldi." dedi.

"Vali nerede, onu alın"

Aydoğan, Avcı'nın gördüğü anda Uğrak Market'in orada güvenlik önlemi alınması yönünde talimatı olduğunu öne sürerek, şunları ifade etti:

"Avcı, Uğrak Market'in orada güvenlik önlemi alın deyince Uğrak Market'in güvenliğiyle ilgili karargahı aradım. Ne olduğunu sorduğumda bana 'Rütbeli asker, 3-5 araç, silah ve mermi alıp çıkın' dediler. Darbe olduğundan bahsedilmedi, haberim olmadı. Market yakınına araçları yanaştırdık. Askerler 'Komutanım ne yapacağız' dediler. Ben de bomba araması yapalım dedim. Sonradan bu iş saçma gelince araçları çektim. Telefon üzerine karargaha geldim. Avcı 'Vali nerede, onu alın' demesi üzerine içimden ne alaka diye düşünmeye başladım. Bu lafın üzerine darbe olduğunu anladım. Bunun üzerine olaylara engel olmaya başladım."

"Darbeden tutuklanan Uçan'ı kurtarın" talimatı

Polat'ın kendisini aradığını anımsatan Aydoğan, Polat'ın kendisine olaylara karıştığı için tutuklanan Nihat Uçan'ı kurtarması yönünde emir verdiğini iddia etti.

Aydoğan, telefonu kapattıktan sonra emre uymadığını savunarak, şöyle devam etti:

"Askerlerime durumu anlattım. Gitmeyeceğimi söylemem üzerine personelim arkamda olduklarını söyledi. Avcı beni arayarak araçlarla çıkmamızı istedi. Ben de çıkmayacağımı söyledim. Sebebini sorunca ben de nizamiye önünde araçların olduğunu, çıkamayacağımızı söyleyince komutan bana 'Ne yaparsan yap, çık gel' dedi. İlerleyen süreçlerde İl Jandarma Komutanını aradım. Durumu bildirirken bana güvendiğim kişilerle ekip kurup karargah etrafında olmamızı söyledi. O esnada vali telefonu aldı. Ona da durumu anlattım ve emrinde olduğumu söyledim. Bana Ali Avcı ve Serkan Polat'ı almamı söylediler."

Duruşma diğer sanıkların savunmalarının alınmasıyla devam ediyor.

Kaynak: AA / Güncel
Kayyum kararının ardından harekete geçen CHP, 414 belediye başkanını Ankara'ya çağırdı

Kayyum kararının ardından harekete geçtiler! 414 belediye başkanına çağrı

Ünlü kebapçı Bedri Usta'nın kardeşi feci şekilde can verdi

Ünlü kebapçı Bedri Usta'nın kardeşi 20. kattan düşerek can verdi

DEM'li eş başkandan Tunceli'de ayaklanma çağrısı: 1938'deki gibi işgal ettiler

DEM'li eş başkandan Tunceli'de ayaklanma çağrısı: 1938'deki gibi işgal ettiler

Görevden uzaklaştırılan başkandan provokatif açıklama

Görevden uzaklaştırılan başkandan provokatif açıklama

title