Kardeşimin Tabutuna Bir Kez Dokunabildim" - İstanbul
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi esnasında Bayrampaşa'da şehit düşen Ümit Yolcu'nun ağabeyi Aydın Yolcu, "Allah razı olsun Bayrampaşalılar ve halkımız cenazeye öyle bir katılım gösterdi ki, ben kardeşimin tabutuna bir kez dokunabildim. 'Ben ağabeyiyim.
SEFA MUTLU - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi esnasında Bayrampaşa'da şehit düşen Ümit Yolcu'nun ağabeyi Aydın Yolcu, "Allah razı olsun Bayrampaşalılar ve halkımız cenazeye öyle bir katılım gösterdi ki, ben kardeşimin tabutuna bir kez dokunabildim. 'Ben ağabeyiyim.' dediğim de oradan birçok vatandaşımız 'Biz de ağabeyiyiz.' dedi. Bu çok güzel bir duygu. Onca insanı cenazede görünce, kardeşim boşuna şehit olmadı diye düşündüm." dedi.
FETÖ'nün darbe girişimi sırasında İstanbul Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'nün bulunduğu Bayrampaşa'da 19 yaşında şehit düşen Ümit Yolcu'nun ağabeyi Aydın Yolcu, kardeşini AA muhabirine anlattı.
Yolcu, kardeşini çok sevdiğini dile getirerek, "İnsanın canı ciğeri. Onun sesi, gürültüsü, varlığı bile çok farklıydı. Büyük bir yokluk. Bunu ancak yaşayanlar bilir. 'Ateş düştüğü yeri yakar.' derler ya, aynen öyle. Şehit haberleri sürekli televizyonlarda görürdük. 'Allah sabır versin.' derdik. Bu kadar basit değilmiş. Şehitlerin ailelerini düşünmek lazım." diye konuştu.
Kardeşini kaybetmenin çok büyük bir acı olduğunu belirten Yolcu, kimsenin bu acıyla sınanmamasını niyaz etti. Yolcu, kardeşinin yokluğuna hala alışamadıklarını ifade ederek, şehadet haberini aldıkları anı şöyle anlattı:
"Kardeşim vurulduktan sonra Bayrampaşa Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Biz darbe girişimi olduğunu bilmiyorduk. Arkadaşı gelip, 'Ümit'i vurdular.' dedi. Ben de kavga sonucu olup olmadığını düşündüm. Sonra hastaneye gittik ailece. Ümit'i orada sedyenin üzerinde gördük. Bununla ilgili ayrıca bir mahkeme daha devam ediyor. Çünkü orada bir ihmal olayı olabilir. Askerin elinden silahını alırken vurulduğunu orada öğrendik. Alçak sedyede yatıyordu. Oksijen maskesi vardı. Orada bayağı bir bekledikten sonra İstanbul Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim Araştırma Hastanesi'ne götürdüler. Orada da bayağı bir ihmal oldu. Doktorun müdahale etmemesi, oradan ambulans varken gönderilmemesi. Ambulanstaki doktorla diğer doktor arasında tartışma yaşanmıştı. Kardeşimin şehitlik haberini sabaha doğru polisten aldık."
Hastanede bekleyiş esnasında başka vatandaşların da şehadet haberine tanıklık ettiklerini anımsatan Yolcu, aradan geçen bir süre sonra kendilerinin de aynı haberi aldıklarını söyledi.
Yolcu, Ümit'i kaybetmenin acısının hala dün gibi akıllarında olduğuna vurgu yaparak, "Çok büyük bir acı. Daha 19 yaşındaydı. Şehit olduktan sonra askerlik kağıdı geldi. Kağıdını kapının önünden ben aldım. Düşünün ki ne kadar büyük bir acı. Çok üzücü bir durum. Bir ünlünün bir arabasının haftalarca konuşulduğu bir yerde bir insanımızın şehitliği çok konuşulmuyor. Bu kadar basit olmamalı. Vatan, bayrak uğruna şehit olan bir insanın bu kadar basitçe geçiştirilmemesi gerekir. İnsanların psikolojisi açısından bu haberlerin çok yayınlanmadığını düşünüyorum ama yine ihmal edilmemeli. Özellikle şehit aileleri ihmal edilmemeli. Onların manevi desteğe ihtiyacı var. Zaten kimse maddi olarak bir şey düşünemez, bir beklenti içine giremez. Devletin ve milletin onların yanında olması yeterlidir. Şehit ailelerinin yalnız kalmaması lazım." ifadelerini kullandı.
Kardeşinin şehit düşmesinin ardından Şanlıurfa'dan diğer kardeşlerinin geldiğini aktaran Aydın Yolcu, şunları kaydetti:
"Ağabeylerim gelecek ve cenaze işlerini öyle halledeceğiz diye düşündüm. Yakınlarımızın katılımıyla bir cenaze olur diye düşündüm. İstanbul'da da çok akrabamız yok. Allah razı olsun Bayrampaşalılar ve halkımız cenazeye öyle bir katılım gösterdi ki, ben kardeşimin tabutuna bir kez dokunabildim. 'Ben ağabeyiyim.' dediğim de oradan birçok vatandaşımız 'Biz de ağabeyiyiz.' dedi. Bu çok güzel bir duygu. Onca insanı cenazede görünce, kardeşim boşuna şehit olmadı diye düşündüm."
Yolcu, kardeşinin her zaman vatansever ve duruş sahibi olduğunu dile getirerek, şehit kardeşinin 19 yıllık ömründe her zaman olgun bir tavırda yaşadığını söyledi.