Karayip Korsanları", Avrupa Şampiyonluğuna Taşıdı (2)
23 Yaş Altı Avrupa Eskrim Şampiyonası'nda altın madalya kazanan Kadın Kılıç Milli Takımı sporcularından Deniz Selin Üstündağ, "Karayip Korsanları" filminden etkilenerek bu spora başladığını söyledi.
KEMAL ÇOLAK - 23 Yaş Altı Avrupa Eskrim Şampiyonası'nda altın madalya kazanan Kadın Kılıç Milli Takımı sporcularından Deniz Selin Üstündağ, "Karayip Korsanları" filminden etkilenerek bu spora başladığını söyledi.
Belarus'un başkenti Minsk'te düzenlenen organizasyonda, Türkiye'ye 94 yıllık eskrim tarihinde takım müsabakalarında ilk Avrupa şampiyonluğunu kazandıran ay-yıldızlı ekibin sporcularından Deniz Selin Üstündağ, Fatma Zehra Köse ve Melis Sarıçam, AA muhabirine açıklamada bulundu.
Takımın en küçük bireyi olan 16 yaşındaki Deniz Selin Üstündağ, elde ettikleri başarıdan dolayı çok büyük mutluluk yaşadıklarını belirterek, "16 yaşında biri olarak 23 yaş altı kategorisinde şampiyonluk yaşadığım için kendimi çok şanslı hissediyorum. Gerçekten çok mutluyum. Takım halinde birbirimize güvendik ve inandık. Sonunda da başarı geldi. Yaşadığım mutluluk kelimelerle anlatılamaz. İnsanın o anı yaşaması ve o duyguyu tatması gerekiyor." dedi.
Eskrimi, "Satrancın pist üzerine dökülmüş hali" şeklinde nitelendiren genç sporcu, "Eskrim de satranç gibi. Hakem 'Başlayın' demeden rakibinin ne yapacağını anlaman ve yapacağın hamleye saniyelerle, saliselerle karar vermen gerekiyor." diye konuştu.
Küçük yaşlardan bu yana eskrim yapan arkadaşlarının bulunduğunu anlatan Deniz Selin Üstündağ, şunları kaydetti:
"Karayip Korsanları filmini çok seviyordum. İlgimi çekiyordu. Okulda bir tanıtım yaptılar ve o tanıtımın ardından epe branşıyla eskrime başladım. 2-3 hafta gibi kısa sürede de kılıç branşına geçtim. Şu anki gibi biraz daha heyecanlı şeyler istiyordum. Daha sonra çalışmalarıma devam ettim. Son 1,5 yıldır da Ankara'da Türkiye Olimpiyat Hazırlık Merkezi (TOHM) projesinde yer alıyorum. Bana böyle bir imkan sağladığı için devletimize teşekkür ediyorum. Üstümde emekleri çok fazla. Federasyonumuza, emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyorum. Onlar sayesinde bugünlere geldik."
"Türk bayrağını hak ettiği yere çıkarttık"
Deniz Selin Üstündağ, şampiyonada çok zorlu mücadeleler yaptıklarını aktararak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Rakiplerimiz, eskrimde ekol olan ülkelerdi. Rusya'yı yenmek bizim için çok büyük bir olaydı. Herkes bize 'Yapamazsınız, imkansız, onlar sizden daha iyi.' diyordu. Ancak sonuçta onları yenmeyi başardık ve Türk kadını olarak gücümüzü gösterdik. Ardından ev sahibi Belarus'a da üstünlük sağladık. Final maçı çekişmeli başladı ancak biz belli bir bölümün ardından üstünlük kurduk ve kazandık. O son tuş ve ardından yaşadığımız heyecan çok farklıydı. Çok mutlu olduk. Yaşadığımız gurur ve mutluluğu, maçın ardından birbirimize sarılmalarımızdan da anlayabilirsiniz. Yakaladığımız başarıyla Türk bayrağını hak ettiği yere çıkarttık ve İstiklal Marşı'nı herkese dinlettik."
Altın madalyayı kazandıktan sonra gözyaşlarına hakim olamadığını dile getiren ay-yıldızlı sporcu, hedefleriyle ilgili de, "Öncelikle ferdide Avrupa ve dünya şampiyonu olmak istiyorum. Takım halinde de dünya şampiyonluğunu kazanmayı hedefliyoruz. Ardından da 19 yaşına geldiğimde 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları'na katılmak ve oradan dereceyle dönmek istiyorum." şeklinde görüş belirtti.
Fatma Zehra Köse: "Türk kadınları olarak çok güçlüyüz"
Milli sporcu Fatma Zehra Köse, Türk kadınının çok güçlü olduğunu ve her şeyin üstesinden gelebileceğini ifade etti.
Elde ettikleri başarının gurur verici olduğunu aktaran 20 yaşındaki eskrimci, "Türk kadınları olarak gerçekten çok güçlüyüz. Her şeyin üstesinde gelebiliriz. Bunu da zaten ispatladık." değerlendirmesinde bulundu.
"Altın madalyayı kazandığımız anları anlatmak zor, yaşamak gerekiyor." diyen Fatma Zehra Köse, "O son tuşu aldığımızda bayrağımızı göklere çıkartacak, İstiklal Marşı'nı herkese dinletecek olmak bizim için gerçekten çok manevi bir duyguydu. İnşallah bu yolda daha iyileri de olacak." diye konuştu.
Eskrimin kendisi için bir tutku olduğunu belirten ay-yıldızlı sporcu, sözlerini şöyle devam etti:
"Bırakmak istediğim çok zaman oldu ama yapamadım. İnşallah bundan sonra da bırakmayı düşünmeyeceğim. Eskrimin çok asil ve güven kazandıran bir spor olduğunu düşünüyorum. Bu spor benim için bir tutku."
"Eskrime 'Ayskrim' diyen oldu"
Fatma Zehra Köse, eskrimle ilgili çevrelerinden komik tepkiler aldıklarını da anlatarak, "(Gel sopa al, kapışalım.) diyen var. Eskrime daha önce 'Ayskrim' diyen de oldu." ifadelerini kullandı.
Kısa vadede Büyükler Dünya Şampiyonası'nda, uzun vadede ise 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları'nda başarılı olmayı hedeflediğini vurgulayan Fatma Zehra Köse, sözlerini şöyle tamamladı:
"Eskrimin, Türkiye'de çok geliştiğini düşünüyorum. İrem Karamete, 2016 Rio Olimpiyat Oyunları'nda mücadele etti. İbrahim Ahmed Acar, gençlerde Avrupa ve dünya şampiyonluklarına ulaştı. Enver Yıldırım, bizim altın madalya kazandığımız organizasyonda erkek ferdi kılıç kategorisinde bronz madalyanın sahibi oldu. Umuyoruz ki yine güzel şeyler başaracağız. 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları'nda da şampiyonluğu hedefliyoruz."
Melis Sarıçam: "2017, Türk eskrimi için çok umut verici"
Milli sporcu Melis Sarıçam, 2017'nin, Türk eskrimi için çok umut verici şekilde devam ettiğini kaydetti.
Avrupa Şampiyonası öncesi başarılı olacaklarına inandıklarını anlatan 17 yaşındaki eskrimci, şunları aktardı:
"Altın madalya kazanmamız bizim için çok da sürpriz değildi. Kendimize çok inandık, kenetlendik. Böyle bir şampiyonluğu ülkemize getirdiğimiz için gerçekten çok mutluyuz ve gururluyuz. İstiklal Marşı'nı okutmak, bayrağımızı en yükseğe çıkartmak, çok farklı bir mutluluk. Çok güzeldi. Kelimelerle ifade edilecek gibi değil. 2017, Türk eskrimi için gerçekten çok umut verici. Başarıların devam edeceğini düşünüyorum."