Karamanlis-Erdoğan Ortak Basın Toplantısı
Yunanistan Başbakanı Karamanlis, Patrikhane Konusu ve Heybeliada Ruhban Okulu'nun Faaliyete Geçmesi Konusunun Türkiye'nin AB'ye Katılım Sürecinde Samimi Olarak Değerlendirilmesi Gerektiğini Belirtti.
Yunanistan Başbakanı Kostas Karamanlis, Patrikhane konusu ve Heybeliada Ruhban Okulu'nun tekrar faaliyete geçmesi konusunun Türkiye'nin AB'ye katılım sürecinde samimi olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, "Bu konular ve azınlık haklarının korunması AB kriterleri açısından en önemli kriteri oluşturmaktadır" uyarısında bulundu.
Başbakan Erdoğan, 49 yıl aradan sonra Türkiye'ye resmi ziyaret gerçekleştiren ilk Yunan Başbakanı olan Kostas Karamanlis ile Başbakanlık Merkez Bina'da yaklaşık 2 saat süren bir görüşme gerçekleştirdi. Başbakan Erdoğan'ın makamında 1.5 saat süren başbaşa görüşmenin ardından iki Başbakan başkanlığındaki heyetlerarası görüşmelere geçildi. İki liderin başbaşa görüşmeleri sürerken, Dışişleri Bakanı Ali Babacan da Yunan meslektaşı Dora Bakoyanni ile bir araya geldi. Erdoğan ve Karamanlis, planlanandan uzun
süren görüşmenin ardından kameraların karşısına geçerek, ortak basın toplantısı düzenledi.
Başbakan Erdoğan, konuşmasına 'Sevgili dostum Karamanlis' diyerek başladı. Erdoğan'ın, Karamanlis için sık sık 'Değerli dostum Kostas' ifadesini kullanması da dikkat çekti. Karamanlis'in 49 yıl aranın ardından Türkiye'ye resmi ziyaret gerçekleştiren ilk Yunan Başbakan olduğuna işaret eden Erdoğan, liderlerin siyasette olumsuzluk üzerine kurulmuş bazı tabuları yıkmak suretiyle büyüyeceğini söyledi. Türkiye-Yunanistan arasında 1999'dan itibaren başlayan bir diyalog olduğunu, bu diyaloğun son 5 yılda adeta
bir zirve yapma noktasına geldiğini kaydeden Erdoğan, 2008 yılının iki ülke ilişkilerine yeni imkanlar sunacağına inandığını vurguladı. "Önümüzdeki dönemi bir fırsatlar penceresi olarak görmek istiyoruz" diyen Başbakan Erdoğan, siyasi, askeri, ekonomik, ticari, kültürel alanda bu süreci geliştireceklerine inandığını dile getirdi. Erdoğan, 2008 yılının Kıbrıs sorunu açısından da önem taşıdığına dikkati çekti. Erdoğan, özellikle anavatan ve garantör ülkeler olarak Güney Kıbrıs'ta yapılacak seçimden sonra
atılacak adımlarla müzakerelerin başlatılmasının önem taşıdığını düşündüğünü ifade etti.
Görüşmelerde iki ülkeyi ilgilendiren önemli konuların yanı sıra bölgesel konular üzerinde de fikir teatisinde bulunduklarının altını çizen Başbakan Erdoğan, görüşmelerde Ege sorununun da ele alındığını açıkladı. Ege sorununun çözümüne yönelik istikşafi görüşmelerin devamı yönünde ortak kanaate vardıklarını anlatan Başbakan Erdoğan, "Özellikle Ege'nin bir barış denizi olması noktasında ısrarla vurgularımızı yaptık. Ege'nin iki yakasındaki ülkeler arasında işbirliğinin olması ve bir dayanışmanın olması
sürecinin başlamasına yönelik adımların atılmasını isabetli gördüğümüzün vurgularını yaptık. Ülkelerin birbiri için tehdit oluşturduğu bir dünya küresel barışa hizmet etmez. Barışın olmadığı bir dünya insanlığa hizmet getirmez. Onun için sorunlu alanları süratle tasfiye etmenin gayreti içerisinde olmak, inanıyorum ki insanlığın huzuruna hizmet etmenin adı olacaktır. Sorunsuz alanlarda hızla mesafe almamız lazım. Diğer yandan da sorunlarımızı çözmemiz gerekir. Şu anda devam etmekte olan özellikle Ege
sorununa yönelik istikşafi görüşmelerin hızlanarak netice almaya yönelik devam etmesi üzerinde her iki başbakanın üzerinde durduğu ve ortak bir kanaate vardığı noktadır" ifadelerini kullandı.
Erdoğan, iki ülke arasında 24 adet güven arttırıcı önlemin artık neticeye yönelik atılan adımların somut göstergesi olduğunu söyledi.
33 anlaşma ve protokolün de ikili ilişkilerin zeminini teşkil ettiğini belirten Başbakan Erdoğan, ekonomide, ticarette, turizmde, ulaştırmada, enerjide atılan adımların bunun en açık ve net göstergesi olduğuna işaret etti. Erdoğan, 18 Kasım 2007 günü Türkiye-Yunanistan arasında doğalgaz boru hattı açılışının iki ülke arasındaki bir barış projesi olduğunu söyledi. Erdoğan, Yunanistan'ın, Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecine verdiği desteği de ifade etmeden geçemeyeceğini ifade ederek, "5 yıllık dönem
içerisinde sürekli desteklerini yanımızda bulduk. Bundan dolayı kendilerine ayrıca ülkem, şahsım adına teşekkür ediyorum. Bu zor dönemlerde kendini gösteren bir destekti" dedi. Erdoğan, azınlıklar konusundaki görüşlerini de açıklayarak, "Biz şuna inanıyoruz, azınlıklar ülkelerimiz arasındaki en önemli köprüdür. Azınlıklarımızın ve azınlıkların sorunlarını çözme hususunda mutabakatımız büyük ölçüde sürüyor. Bunu Dışişleri Bakanlıklarımız daha yoğun bir şekilde çalışarak bu sorunları hızla çözmenin adımlarını
atacağız. Gerek Türkiye'deki gerek batı Trakya'daki bu sorunları azalttıkça inanıyorum ki aramızdaki bu köprü çok daha güçlü hale gelecektir" şeklinde konuştu.
Erdoğan, terörle mücadele konusunda da iki ülkenin ortak mücadelesi olduğuna dikkati çekerek, bu konuda dayanışma içerisinde uluslararası terörle mücadele etmekte mutabık olduklarını söyledi. Erdoğan, "Yunanistan'la olan bu münasebetlerimizin dostluk komşuluk bağlarını kuvvetlendirerek ve aldığımız mesafeyi çok daha güçlü kılarak inanıyorum ki iki komşu ülke bölgede bölge barışına çok bsılacak seçimden soüyük katkı sağlayacaktır. Değerli dostum Kostas'a ve yanındaki heyetine ülkemize hoş geldiniz
diyorum. Bu ziyaretin ülkelerimiz için birlik, beraberlik dayanışmaya vesile olmasını diliyorum" dedi. Erdoğan konuşmasını Yunanca 'teşekkür ediyorum' anlamına gelen 'Paristo Parapoli' diyerek tamamladı.
KARAMANLİS'TEN PATRİKHANE VE RUHBAN OKULU UYARISI...
Yunanistan Başbakanı Kostas Karamanlis de konuşmasına, Başbakan Erdoğan'ın gösterdiği samimi misafirlikten dolayı teşekkür ederek başladı. Yaptığı ziyaretin, 1959 yılından itibaren bir Yunanistan Başbakanı'nın gerçekleştirmiş olduğu ilk ziyaret olduğuna işaret eden Karamanlis, ziyaretinin nedenini şöyle açıkladı:
"Biz burada Yunanistan'ın tercihini göstermek istedik bir noktada. Yani geçmişin zorluklarını geçerek geleceğe daha olumlu bakmak için. Bizleri bir araya getiren ikili ve uluslararası düzeyde sorunlarla ilgili görüş alışverişinde bulunduk. Geçmişe yönelik baktığımızda bugün ikili işbirliği alanlarımızda önemli atılımlar gerçekleştirmiş olduğumuz gerçek."
Karamanlis, görüşmede, iki ülke arasındaki ekonomik işbirliğiyle ilgili olarak artık somut bazı adımlarla belirli sonuçlara ulaşıldığını, bunun geleceğe daha iyi bakılmasına vesile olduğunu gördüklerini söyledi. Enerji alanındaki işbirliğinin de iki ülke için önemli avantaj olduğunu ve geleceğe yönelik olarak daha önemli avantajlar sağlayacağını kaydeden Karamanlis, görüşmede Türkiye'nin AB ile ilişkilerini de ele aldıklarını bildirdi. Karamanlis, "Her aday ülkenin olduğu gibi Türkiye'nin de uyum çabaları
gerçekten zor ve ciddi bir anlamda çalışmayı gerektiren bir süreçtir. Yunanistan olarak Türkiye'nin üyelik sürecini destekliyoruz. En basit ifadeyle Türkiye, AB'ye karşı yüklenmiş olduğu sorumluluklarını, kriterlerini ve görevlerini yerine getirdiğinde AB de Türkiye'yi tam üye olarak kabul etmek zorundadır" diye konuştu.
Karamanlis, bu çerçevede Patrikhane konusu ve Ruhban Okulu'nun açılması konusunu da gündeme getirerek, "Bu Türkiye'nin AB'ye katılım sürecinde samimi olarak değerlendirilmesi gereken bir konu da Patrikhane konusudur. Heybeliada Ruhban Okulu'nun tekrar faaliyete açılması gibi konular da var. Azınlık haklarının korunması ayrıca Avrupa kriterleri açısından en önemli bir kriteri oluşturmaktadır" dedi.
Temel hedeflerinin her zaman Türk-Yunan ilişkilerin tamamen bir uyumlaştırılması olduğunun altını çizen Karamanlis, ikili ilişkilerde gerçek anlamda bir ilerlemenin tek yolunun bu olduğuna işaret etti. Konuk Başbakan, "Bu bir Avrupa Birliği çerçevesinde bize önümüzde açılan tüm fırsatları değerlendirme imkanı sunmaktadır. İlişkilerimizin ilerleyebilmesi için kendisine temel faktörün uluslararası hukuk ve uluslararası sözleşmeler temelinde olduğunu ifade ettim. Şimdi burada aynı ittifak içerisinde yer
alan tabi ki AB'ye girmeyi hedeflemiş olan iki komşu ülke için uluslararası hukuk temelinde hareket etmekten başka bir yol kalmamaktadır. Bu çerçevede başlatılmış olan istikşafi görüşmelerin de devam edilmesi ve genişletilmesi konusunda hemfikir olduk" şeklinde konuştu.
Görüşmede Kıbrıs sorununu da konuştuklarını anlatan Karamanlis, halihazırda 8 Temmuz 2006 tarihli sözleşmeye istinaden çabaların devam etmesi konusunda mutabık kaldıklarını söyledi. Karamanlis, "Buradaki hedefimiz BM Güvenlik Konseyi kararları çerçevesinde Kıbrıs'ın birleşmesine neden olan adil, kalıcı bir çözüme ulaşmaktır. Bu şekilde hem Kıbrıs Türkleri hem de Kıbrıs Rumları ortak olarak AB nimetlerinden yararlanabilsinler" dedi.
(DA-NÇ-Y)