'Karakola Saldıran PKK'lılar Aracımızı Gasp Etti' Dediler Müebbetle Yargılanıyorlar

Siirt'in Baykan İlçesi'nde PKK'lı teröristlerin geçen eylül ayında jandarma karakoluna saldırı sırasında gasp ettiği iddia edilen araçta bulunan 4 kişiden 1'ini, askerlerin saldırgan olarak teşhis etmesi üzerine tutuklanan Selami Songülalp, Cumali Sevinçkan, Dursun Sevinçkan ve Veysi Sarıboğa hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. Kanserli bir yakınları için kaplumbağa kanı aradıklarını belirten sanıklar, araçlarını gasp eden teröristlerin eylemi gerçekleştirdiklerini, kendilerinin karışmadığını iddia ettiler.

Siirtin Baykan İlçesi Dilektepe Köyü'nde yaşayan Selami Songülalp (26), Cumali Sevinçkan (27), Dursun Sevinçkan (33), İstanbul'dan ziyarete gelen akrabaları Veysi Sarıboğa'nın (41) içinde bulunduğu 34 DE 1687 plakalı hafif ticareti aracın yolu, 25 Eylül 2011 tarihinde köylerine 8 kilometre mesafedeki Şeyh Ali Türbesi yakınlarında bir grup PKK'lı terörist tarafından kesildi. İddiaya göre, 2 PKK'lı köylülerin başında beklerken, diğer teröristler Dursun Sevinçkan'a ait aracı gasp edip gittikleri Ziyaret Jandarma Karakolu'na saldırı düzenlendi. Saldırıda ölen ve yaralanan olmazken, karakoldaki askerlerin anında karşılık vermesi üzerine teröristler, mermi izlerinin bulunduğu aynı araçla uzaklaşıp, köylüleri bıraktıkları yere giderek aracı da bırakıp yaya olarak kaçtı.

ARAÇ 5 SAAT SONRA BULUNDU

Silahlı saldırıdan 5 saat sonra olayda kullanılan araç Siirt polisince bir akaryakıt istasyonunda park halinde bulundu. Gözaltına alınan araç sürücüsü Dursun Sevinçkan ifadesinde, "Olaydan sonra ben akrabalarımı Tuzköy'e bıraktım. Aracımı petrol istasyonunda bıraktım. Akrabam İbrahim kendi aracıyla gelerek beni aldı. İbrahim emniyette bir amirle görüşmüştü. Bu amiri Siirt polis lojmanlarının önünden aldık ve olayı anlattık. Oradan beni araçları ile jandarmaya götürdüler" dedi.

Aracı inceleyen güvenlik güçleri, sağ tarafında kurşun delikleri tespit ederek olayı jandarmaya bildirdi. Yapılan incelemede aracın sahibi Dursun Sevinçkan ve akrabaları Selami Songülalp, Cumali Sevinçkan ile Veysi Sarıboğa yakalanarak gözaltına alındı. Daha sonra mahkemeye sevk edilen 4 akraba tutuklanarak cezaevine gönderildi.

2011 yılında tutuklanan 4 kişiyle ilgili iddianame Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlandı. Cumhuriyet Savcısı İlhami Ceylan'ın hazırladığı iddianamede, tutuklanan 4 kişi 'Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak, adam öldürmeye teşebbüs, mala zarar verme ve 6136 sayılı ateşli silahlar kanuna muhalefet' etmekle suçlandı.

Olay sırasında karakolda bulunan 4 askerin müşteki olarak yer aldığı iddianamede, PKK terör örgütünün şehir merkezlerinde öz savunma birlikleri adı altında yapılanmaya gittiğinin tespit edildiği belirtildi. Ziyaret Jandarma Karakolu'na düzenlenen saldırıyla ilgili ayrıntılı açıklamalar yapılan iddianamede, 'Şüpheli Dursun Sevinçkan idaresindeki çift kabinli pikapla içinde battaniye altına saklanmış uzun namlulu silahlar olduğu halde 4 kişi nizamiye önünden geçerken yavaşlamış, burada nöbet tutan askerle göz temasına girmiş sonra tekrar hızlanarak olay yerinden ayrılmışlardır. 20-25 dakika sonra şüphelilerin tekrar aynı araçla olay yerine geldikleri, pikabın arkasında ve battaniyenin altında bulunan şüphelilerden birinin karakola uzun namlulu silahlarla ateş etmeye başladığı, karakol nizamiyesinde bulunan askerlerin saldırıya ateşle karşılık verdiği, şüphelilerin kaçtığı ve karakolda maddi hasar meydana geldiği anlaşılmıştır" denildi.

ASKERLER TEŞHİS ETTİ

Şüpheli olarak tutuklanan köylüler verdikleri ilk ifadelerde saldırı eyleminden sonra aracı getiren teröristlerin kendilerini tehdit ettiğini belirterek, "Köye giderseniz sizi ve ailenizi öldürüz diyerek tehdit ettiler. Bu nedenle köy yerine Siirt istikametine doğru gittik. Tuzkuyusu Köyü'nde bir arkadaşa durumu anlattık. Onun vasıtasıyla olayı Siirt'te polise anlatttık" dediler.

1 KİŞİYİ ASKERLER TEŞHİS ETTİ

Şüphelilerin evinde yapılan aramada herhangi bir suç unsuruna rastlanmazken, iddianamede ev aramaları sırasında akrabalarının çelişkili cevaplar verdiği belirtildi. Gözaltına alınan şüpheliler daha sonra olay sırasında nizamiyede bulunan askerlere teşhis ettirildi. Şüpheli 4 kişiye yaş ve fizik olarak benzeyen 4 vatandaşın da katıldığı teşhis işleminde askerler, Selami Songülalp'in saldırıyı düzenleyen araçta bulunduğunu söyledi. Teşhisi yapan askerler Selami Songülalp'in olayda silahı kullandığını ve battaniye altına gizlenerek ateş ettiğini belirtti.

SALDIRI OLAYINI KUSMUK ÇÖZECEK

Silahlı saldırı olayında kullanılan aracı inceleyen olay yeri inceleme uzmanları, aracın içinde kusmuk artıkları tespit etti. Bunun üzerine Baykan Sulh Ceza Mahkemesi, 'DNA incelemesi' kararı verdi. Şüphelilerden alınan kan örnekleri ile araçta bulunan kusmuk artıkları incelenmek üzere Ankara Emniyet Müdürlüğü Kriminal Dairesi'ne gönderildi. Kriminal Dairesi, gönderilen örnekleri karşılaştırarak araçtaki kusmuğun şüphelilerden birine ait olup olmadığını belirleyerek mahkemeye rapor sunacak.

Cumhuriyet Savcısı İlhami Ceylan iddianamede şüphelilerin devletin birliği ve bütünlüğünü bozmak ve görevli askerleri öldürmeye teşebbüs ettiklerini belirterek, ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmalarını istedi.

KAPLUMBAĞA KANI ARAMAYA ÇIKMIŞTIK

Diyarbakır 7'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'devletin birliği ve bütünlüğünü bozmak', 'görevli askerleri öldürmeye teşebbüs' suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla yargılanan Selami Songülalp, Veysi Sarıboğa, Cumali Sevinçkan, ve Dursun Sevinçkan, dün ilk kez hakim karşısına çıktı. Duruşmaya tutuklu 4 sanık ile avukatları Mesut Beştaş katıldı. Sanıklar savunmalarında, kanserli bir hasta yakınları için kaplumbağa kanı aradıklarını ve akşam kaplumbağa bulmak için köyün etrafında araba ile gezmeye çıktıklarını ileri sürdü.

Sanıklar, ellerinde silah olan 7-8 kişinin yollarını kestikten sonra başlarına silah dayayarak, cep telefonlarını aldıktan sonra başlarına 2 kişi bırakıp aracı alıp gittiklerini söyledi. Kendilerini tehdit edenlerin bir süre sonra geldiklerini ve köylerine gitme konusunda tehdit ettiklerini belirten sanıklar ortak savunmalarında, "Biz daha sonra araca bindik ama korktuğumuz için köye gitmedik. Bu arada telefon bataryalarının araç içinde bırakıldığını fark ettik. Dursun bizi Tuzköy'e bırakarak şikayet için Siirt'e gitti. Şoka girmiştik. Biz kesinlikle eyleme katılmadık. Aracımız çalındığı için mağdur olduk. Zaten biz Dursun'un vasıtasıyla şikayetçi olduk. Yeterince mağdur olduk. Asıl bizi bu hale getirenlerden davacıyız" dedi.

Duruşmada söz alan sanık avukatı Mesut Beştaş, dosyanın vahim bir durumda olduğunu belirterek, "Müvekkillerim ağırlaştırılmış müebbetle yargılanırken, hesaplanması olanaksız bir cezalandırma ile karşı karşıyayız. Olayın kim tarafından gerçekleştirildiği önemli. Aracı gasp edenlerce eylemin gerçekleştirildiği sabittir" dedi. Sanıkların tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme duruşmayı erteledi. - Diyarbakır