'Karagümrük Çetesi" Davası
Kamuoyunda "Karagümrük çetesi" olarak bilinen suç örgütüne yönelik yürütülen soruşturma kapsamında, "Cübbeli Ahmet Hoca" adıyla tanınan Ahmet Mahmut Ünlü'nün de aralarında yer aldığı 16 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Kamuoyunda "Karagümrük çetesi" olarak bilinen suç örgütüne yönelik yürütülen soruşturma kapsamında, "Cübbeli Ahmet Hoca" adıyla tanınan Ahmet Mahmut Ünlü'nün de aralarında yer aldığı 16 sanığın yargılanmasına devam edildi.
İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, sanıklar Nejat Ergin, Mehmet Batur, Barış Sezek ve Fas asıllı Mahjouba Demirel katıldı. Ünlü ile duruşmaya gelmeyen diğer sanıkları ise avukatları temsil etti.
Ek savunma hakkı verilerek, savunmaları sorulan sanıklardan Nejat Ergin, suç işlemediğini ve kararı mahkemeye bıraktığını söyledi.
Şarkı sözüyle savunma
Sanıklardan Nejat ve Yiğit Ergin'in avukatı Mahir Işıkay, savcılığın, Salih Aslan ve Ahmet Şahin'e yönelik tehdit eylemiyle ilgili müvekkillerinin cezalandırılması talebini kabul etmediğini belirtti.
Nejat Ergin'in konuşmasında geçen "merminin adresi yok" sözünün tehdit olarak iddianamede yer aldığı bilgisini veren Işıkay, "Burada bir tehdit kastıyla hareket edildiğinden söz edilemez. Kabul etsek bile haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerekir. Kenan Doğulu da parçasında, 'mermi adres sormaz' diyor. O zaman milyonlarca kişiyi tehdit etmiş oluyor. Buradaki irade kasıt değildir, kendi ekmeğiyle oynanmasıyla ilgili bir konuşmadır" şeklinde konuştu.
Soruşturmanın "kumpas" olduğunun ortaya çıktığını ve soruşturmada görev alan polislerin şu an tutuklu olduğunu söyleyen Işıkay, müvekkilinin diğer suçlardan olduğu gibi tehdit suçundan da beraatine karar verilmesini istedi.
Avukat Işıkay, diğer müvekkili Yiğit Ergin ile ilgili savcılığın takipsizlik kararı verilmesi yönündeki mütalaasına uyulmasını da talep etti.
"Cam evi olan, başkasının evine taş atmaz"
Duruşmada söz alan sanık Ahmet Mahmut Ünlü'nün avukatı Hulusi Yıldırım ise "Müvekkilim din alimidir. Bu nedenle suçlamalarla ilgili savunma yaparken zorluk çekilmiştir. Cam evi olan kişinin, başkasının evine taş atmaması gerekir. Suçlamalar, bir din alimine yakıştırılmayacak mahiyettedir. Din alimi olan birisinin, konuşmalarda geçen 'talebe' sözü, 'şifre' olarak değerlendirilmiştir" ifadelerini kullandı.
Müvekkili Ünlü'nün atılı suçları işlemediğini savunarak, beraatını isteyen Yıldırım, beraat kararı verilmemesi durumunda erteleme istemediklerini kaydetti.
Ünlü'nün avukatlarından Fatih Oğuz da olayların, "müvekkilinin itibarının katledilmesine" yönelik kurgulandığını savundu. Oğuz, mağdur yabancı kadınların emniyette 45 gün tutulduklarını anımsatarak, "Ne zaman ki müvekkilim tutuklanıyor, o zaman bu kadınlar yurt dışına deport ediliyor. İfade alınması engellenmiş oluyor böylece. Beraat kararı verilsin" dedi.
Savunma yapan diğer sanık avukatları da müvekkillerinin beraatini talep etti.
Davaya ilişkin ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, dosyanın karar verilmek üzere incelemeye alınmasına hükmederek, duruşmayı erteledi.
Savcılık mütalaasından
Bir önceki duruşmada açıklanan esas hakkındaki mütalaada, sanıklardan Nejat Ergin'in, mağdur Ahmet Şahin'i tehdit ettiği gerekçesiyle 1 yıldan 4 yıla kadar, konutunda sahte pasaport ele geçirilen sanıklardan Mahjouba Demirel'in de "resmi belgede sahtecilik" suçundan 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.
Sanıklar Nejat Ergin, Saim Uyanık, Celil Yavuz, Yiğit Ergin, Murat Tolga Ohri ve İbrahim Danacılar'ın, "örgüt kurmak, yönetmek ve üye olmak" suçlarından yeterli, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gerekçesiyle beraatleri istendi. İnternette yayınlanan uygunsuz gizli kamera görüntüleriyle ilgili kendisine şantaj yapılan Ahmet Mahmut Ünlü'nün, sanık Nejat Ergin ile sanık Barış Sezek aracılığıyla yardım amacıyla görüştüğü ve Ergin'in bu konuda suç teşkil edecek bir eyleminin tespit edilemediği vurgulandı.
Mütalaada, sanıklar Barış Sezek, Mahjouba Demirel, Kamara Alihammedova, Kakramonjon Khoulmamadov, Mehmet Batur, Ahmet Mahmut Ünlü, Muhammed Ali Melemez, Kadriye Sezek, Burhan Adıyaman ve Osman Aydemir hakkında "örgüt kurmak, üye olmak, insan ticareti, fuhşa teşvik olunması ile bu suça aracılık etme ve cinsel saldırı" suçlarından yeterli delil elde edilemediği ve atılı suçların manevi unsurunun oluşmadığı gerekçesiyle ayrı ayrı beraat kararı verilmesi de istendi.
İddianamede istenen cezalar
İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekilliği'nce hazırlanan iddianamede, Ahmet Mahmut Ünlü'nün, "haksız çıkar sağlamak amacıyla kurulan örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek", "insan ticareti yapmak", "cinsel saldırı" ve "kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak" suçlarından 25 ile 53 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor.
Örgüt elebaşı olduğu iddia edilen sanıklardan Nejat Ergin'in "haksız çıkar sağlamak amacıyla örgüt kurmak" ve "tehdit" suçlarından 10 ile 26 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması istenen iddianamede, Barış Sezek'in de "haksız çıkar sağlamak amacıyla örgüt kurmak", "insan ticareti yapmak", "fuhşa aracılık ve yer temin etmek" ile "kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak" suçlarından 87 ila 164 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması öngörülüyor.
İddianamede, diğer 13 sanığın da "insan ticareti yapmak", "cinsel saldırı", "kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak", "fuhşa aracılık etmek", "resmi belgede sahtecilik", "haksız çıkar sağlamak amacıyla kurulan örgüte üye olmak" ve "haksız çıkar sağlamak amacıyla kurulan örgüte üye olmamakla birlikte, bilerek ve isteyerek yardım etmek" suçlarından 1 ile 48 yıl arasında değişen çeşitli hapis cezalarına çarptırılmaları isteniyor.