KASTAMONU - Karadenizli balıkçılar "kum midyesi" avlanma sahasının genişletilmesini istiyor

Kastamonu'nun Karadeniz sahilindeki ilçeleri İnebolu ve Çatalzeytin açıklarında beyaz kum midyesi avcılığı yapan balıkçılar, tekne başına günlük 10 ton kotalarını doldurabilmek için av sahasının yaklaşık 10 mil genişletilmesini istiyor.

Çift kabuklu yumuşakçalar sınıfında yer alan ve yörede "cik cik" olarak adlandırılan beyaz kum midyesi avı için özel düzeneğe sahip 20'ye yakın tekne, Evrenye köyündeki balıkçı barınağına geldi.

Türkiye'de tüketimi olmayan ancak fabrikalarda işlenip sos haline getirildikten sonra yurt dışına ihraç edilerek döviz girdisi sağlanan "cik cik" için avcılık faaliyetine açılan Kastamonu bölgesi, balıkçıların beklentisini karşılayamadı.

Dip avcılığı yöntemiyle çıkarılan kum midyelerinin işlenmeye uygun olmaması nedeniyle balıkçılar, tekne başına günlük 10 tonluk kotayı dolduramadan barınaklarına dönüyor.

Bu durumdan etkilenen 10'a yakın tekne, sezonu tamamlayamadan kapatmak zorunda kaldı.

"Av sahasının Sinop tarafına doğru uzaması lazım"

Evrenye Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Turan Akın, AA muhabirine, yaklaşık bir ay önce Karadeniz'in farklı bölgelerinden 20 teknenin midye avı için bölgeye geldiğini söyledi.

Av sahasındaki kum midyelerinin kabuklaştığını ve fabrikaların bu ürünleri kabul etmediğini anlatan Akın, "Arkadaşlarımız baktılar, gördüler ki bu bölgede çok kabuk var. Kendilerine ayrılan günlük 10 ton kotalarını doldurabilmek için Sinop bölgesinin açılmasını talep ediyorlar. Kotasını dolduramayan 12, 13 kayık geri dönmek zorunda kaldı. Bu kum midyesi ülkemize yüklü bir miktarda döviz getiriyor. Esnaf kalkınıyor, balıkçılarımız kazanıyor. O yüzden bölgemizde av sahasının Sinop tarafına doğru uzaması lazım." diye konuştu.

Melenağzı Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Hasan Yılmaz da su ürünleri avcılığında tercih haklarını kum midyesinden yana kullanarak Akçakoca'dan Kastamonu bölgesine geldiklerini anlattı. Bölgenin midye avcılığına açılması için yaklaşık 3 ay beklediklerine dikkati çeken Yılmaz, şöyle devam etti:

"Bu sene devletimiz bize tercih hakkı getirdi. Biz de hakkımızı kum midyesinden yana kullandık. Bu bölgelerin avcılık faaliyetine açılması için de 3 aya yakın bekledik, açılınca İnebolu tarafında çalışmaya başladık. Ancak, burada ürün kendini öldürmüş, kabuk olmuş. Kabuğa da kimse para vermez. Bu yılı kurtarmamız gerekiyor. Sezonun bitmesine fazla bir zaman kalmadı. Biz devletimizden para istemiyoruz, çalışmak ve üretmek istiyoruz. Burada yaklaşık 10 tekne var, geri dönenler oldu. Çatalzeytin sınırından sonra da midye var ama ava açık değil, tutamıyoruz. Bize biraz mesafe lazım, bu yılı kurtarabilmemiz için devlet büyüklerimizden destek bekliyoruz."

"Bu sistem denize zarar vermiyor"

Balıkçı Muhammet Topaloğlu ise tamamen ihraç ürünü olan kum midyesi avcılığının Türkiye'ye ekonomik açıdan büyük fayda sağladığını aktardı.

Yaptıkları avcılık faaliyetinin herkese katkısı olduğunu belirten Topaloğlu, yeni sahaların avcılığa açılmasını istediklerini belirterek, "Yaklaşık 2,5 ay gibi bir süre var önümüzde. Yeni sahaların açılıp verimli ürünü tutup ekonomiye kazandırmak istiyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Kaptan Hüseyin Yılmaz da kendilerine denize ve canlılara zarar verdikleri gibi bir önyargıyla yaklaşıldığını ancak bu durumun sanıldığı gibi olmadığını vurguladı.

Suyun gücüyle ve süpürme yöntemiyle bu avcılığın yapıldığına dikkati çeken Yılmaz, "Bu sistem denize zarar vermiyor, evdeki bir halıyı süpürür gibi öyle süpürüyor midyeleri kafesin içine. Şu an 10 ton olan kotamızı maalesef dolduramıyoruz, Yakıtlarımızı dahi kurtaramıyoruz, kafa kafaya gidiyor maliyetler. Para kazanabilmemiz için yeni sahalara ihtiyacımız var. Devletimizden yardım istiyoruz." diye konuştu.