Rize Üniversitesi, kafes balık atıklarını geri dönüşümle ekonomiye kazandırmak için proje başlattı
RİZE'de Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RTEÜ), Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Ayşe Demirbaş, Doğu Karadeniz'de üretilen kafes balık atıklarını, geri dönüşümle ekonomiye kazandırmak için 'FİSH- PRO-JEL' adlı proje başlattı.
RİZE'de Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RTEÜ), Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Ayşe Demirbaş, Doğu Karadeniz'de üretilen kafes balık atıklarını, geri dönüşümle ekonomiye kazandırmak için 'FİSH- PRO-JEL' adlı proje başlattı. Dr. Demirbaş, laboratuvar ortamındaki çalışmalarında, toz halinde dönüştürdüğü ' Karadeniz somonu' kılçığından doğal mineralden zengin, antioksidan katkılı protein tozu elde etti.
Doğu Karadeniz'de deniz ve baraj göllerine kurulan birçok tesiste, kültür balığı üretimi yapılıyor. Kurulan ağ kafeslerde yetiştirilen başta Karadeniz somonu, alabalık olmak üzere birçok kültür balığı Rusya, Çin, Şili ve Japonya'ya ihraç ediliyor. RTEÜ Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Ayşe Demirbaş, Doğu Karadeniz Bölgesi'nde kültür balıkları üreten tesislerde, kafes balık atıklarını geri dönüşümle ekonomiye kazandırmak için çalışma başlattı. 'Sıfır atıkla balık deri ve kılçığından yerli protein tozu ve jelatin elde edilmesi' başlıklı proje öncüsü Dr. Demirbaş, laboratuvar ortamındaki çalışmalarında; ekstraksiyon, filtrasyon, kurutma ve soğutma gibi işlemlerinden geçirip, toz halinde dönüştürdüğü 'Karadeniz somonu' kılçığından, doğal mineral bakımından zengin, antioksidan katkılı protein tozu üretti. 'FİSH- PRO-JEL' adlı projesi TÜBİTAK tarafından destek gören Dr. Demirbaş, yerli protein tozunun yanı sıra somonun kılçık ve derisini de jelatine dönüştürme çalışmalarını sürdürüyor.
TÜRKİYE'DE, YILLIK 1289 TON SU ÜRÜNLERİ İŞLEME ATIĞI OLUŞUYOR'
Proje ile su ürünleri atıklarının değerlendirileceğini belirten Dr. Demirbaş, 'Projemizin öne çıkma sebebi, iklim değişikliğinin son zamanlarda somut şekilde etkisini göstermesi nedeniyle doğal kaynaklarımızın azalması. Aynı zamanda bir diğer sebep, dünyada nüfusun artmasıyla birlikte doğal tarım alanlarının azalması ve alternatif gıda ürünlerinin üretilmesinin zorunlu hale gelmesi. Dünyada yaklaşık 20 milyon ton kadar su ürünleri işleme atığı olarak değerlendirilen ürünlerden alternatif ürünler elde etmek üzerinde bu projeyi geliştirdik. Türkiye'de, yıllık 1289 ton su ürünleri işleme atığı oluşuyor. Bu değerlendirilmeyen atıklar, bertaraf edilmek üzere ya ihraç ediliyor ya da çok düşük miktarlarda balık yağı veya balık unu olarak değerlendiriliyor. Dünyada bu ürünler çok geniş bir portföyde' dedi.
'YERLİ, HELAL, JELATİN VE PROTEİN TOZU ÜRETMEYİ HEDEFLİYORUZ'
Balık atıkları derisinden tip- 1 jelatinin üretimi için çalışmalarını sürdürdüklerini kaydeden Dr. Demirbaş, 'Biz özellikle Karadeniz'de üretilen Karadeniz somonunun kılçığından laboratuvar ortamında ARGE çalışmalarımızın sonucu olarak ön prototip protein tozunu üretmekte başarılı olduk. TÜBİTAK'tan da bireysel girişimcilik programında hibe desteği almaya hak kazandık. Tip-1 jelatini üretimi için de elimizden geleni yapacağız. Yurt dışından her yıl tonlarca jelatin ithal ediliyor. ve her yıl maalesef ki bir polemik oluşuyor. İthal edilen jelatin 'helal mi, değil mi" diye. Bu polemik maalesef ki her yıl tartışılsa dahi şöyle de bir gerçek var; Avrupa'da üretilen jelatin yüzde 60'ı, domuz derisi ve kemiğinden elde ediliyor. Biz de hem yerli hem de helal, maliyeti düşük olacak bir jelatin ve protein tozu üretmeyi hedefliyoruz' diye konuştu. (DHA)