Karaciğerinden Parça Vererek Eşini Hayata Bağladı
İZMİR'de Serdar Bozkurt (33), bebek hayali kurarken kendisini ameliyat masasında bulan eşi Sinem Bozkurt'u (27), karaciğerinden bir parça vererek hayata bağladı.
İZMİR'de Serdar Bozkurt (33), bebek hayali kurarken kendisini ameliyat masasında bulan eşi Sinem Bozkurt'u (27), karaciğerinden bir parça vererek hayata bağladı. Koca Bozkurt, "Hayat müşterek, benim ihtiyacım olsaydı o da bir an terüddüt etmezdi" derken, Sinem Bozkurt ise "Yeni yıla yeni bir hayatla giriyorum. Tek isteğim, eşimin bana verdiği canla yeni bir can dünyaya getirmek" diye konuştu.
Balıkesir'in Burhaniye ilçesinde oturan ev kadını Sinem Bozkurt ile kahve işleten Serdar Bozkurt 5 yıl önce evlendi. Birbirlerini çok seven çift, mutluluklarını bir bebekle taçlandırmak istedi. Ancak 14 yaşındayken karaciğer rahatsızlığı tanısı konulan ve bir şant ameliyatı geçiren Sinem Bozkurt, yıllarca ilaç tedavisi gördü, evlendikten sonra da doktor kontrollerini sürdürdü. 1.5 ay önce gittikleri doktor kontrolünde ise karaciğerinin iflas ettiği, nakil olması gerektiği ortaya çıktı. Çift, nakil için İzmir Kent Hastanesi'ne başvurdu. Serdar Bozkurt, eşi için gönüllü donör oldu. Dokularının tutması üzerine çift, geçen 29 Kasım'da Doç. Dr. Murat Kılıç, Opr. Dr. Cahit Yılmaz başkanlığındaki iki ekip tarafından nakil ameliyatına alındı. Başarılı ameliyatın ardından önce Serdar Bozkurt ardından da eşi taburcu oldu.
BEBEK SAHİBİ OLMAK İSTEYİNCE ORTAYA ÇIKTI
2017'yi arka arkaya hem kötü bir sürpriz hem de bir nakil mucizesiyle geride bıraktığını belirten Sinem Bozkurt, "14 yaşındayken hastalığım ortaya çıktı. Konjenital hepatik fibrozis nedeniyle şant operasyonu geçirdim. İzmir'e gelip kontrollerimi yaptırıyordum. Evlendikten sonra eşimle birlikte kontrollerime devam ettik. Bebek sahibi olmak istiyorduk, ilaç kullandığım için dikkatli olmamız gerekiyordu. Doktorumuza bunu danışmak için gelmiştik. Kötü bir sürpriz oldu, karaciğerimin iflas ettiğini, nakil gerektiğini öğrendik. Ailem çok destek oldu, ancak hiçbiri uygun çıkmadı. Eşim ilk andan itibaren gönüllüydü, dokularımız uyumlu olunca nakil gerçekleşti. Eşimin önce kalbini çaldım şimdi de ciğerini. Ben yeni yıla yeni bir hayatla giriyorum. Sağlık her şeyden önemli, herkes kendi sağlığının kıymetini bilmeli. Organ bağışına destek olunmalı. Ben de organ bağışı yapmak isterdim. Şimdi tek isteğim var; o da eşimin verdiği karaciğerle yeni bir can dünyaya getirmek" dedi.
Serdar Bozkurt da "İyi günde kötü günde, diyerek birlikte bu yola çıktığımız için eşime ilk önce ben donör olmak istedim. Hayat müşterek çünkü. Benim de ihtiyacım olsa eşim tereddüt etmezdi, biliyorum. Hayat vermek güzel bir şey. Başkasına da ihtiyaç olsa verirdim. Yeni hayatımızda eşimle çocuk sahibi olmak en büyük dileğimiz" diye konuştu.
YENİ YIL MESAJI
Öte yandan İzmir Kent Hastanesi Karaciğer Nakli Bölüm Başkanı Doç. Dr. Murat Kılıç, Sinem- Serdar Bozkurt çiftinin sağlık durumlarının çok iyi olduğunu belirterek, şunları söyledi:
"Sinem'de karaciğer sirozu vardı. Sebebi tam belli değil. Büyük olasılıkla çocukluktan gelen bir karaciğer rahatsızlığına bağlı siroz gelişmişti. Sinem şimdi 27 yaşında. 14 yaşında bu karaciğer hastalığına bağlı kanamalar nedeniyle şant dediğimiz bir ameliyat yapmıştık. O zaman karaciğer nakline ihtiyacı yoktu. Yıllar içinde karaciğer yetmezliği gelişince nakli yapmak zorunda kaldık. Eşinin dokuları Sinem'e uyuyordu. Bir ay oldu nakil olalı, ikisi de iyiler. Bebek sahibi olan hastalarımız var. Eski hastalığı yenip normal hale geliyorlar. Yüzde 90 hastada sorun olmadan bu şekilde ilerliyor. Ama onun için acele etmeyeceğiz, en azından 2 yıl gözetim altında olup bebek sahibi olmasında sorun yok dersek o zaman bebeğe izin vereceğiz. İnşallah ileride olur. Tüm halka çağrı yapmak gerek, her yıl binlerce insan organ bekliyor ve organ beklerken maalesef kaybediyoruz. Yakınlarından organ alanlar her zaman Sinem ile eşi gibi dokuları uymuyor, onlar gibi şanslı olamıyorlar. Organ yetmezliğinden ölen birlerce hasta var ve bu insanlar organ bağışıyla kurtulabilir. Türkiye'de de beyin ölümleri ve kadavra bağış istenen düzeyde değil. 80 milyonluk ülkeyiz, daha yüksek bağış olması lazım. Halkımıza bunu hatırlatmak istiyoruz. Lütfen öldüğümüz zaman organlarımızı bağışlamış olalım. ya bunu yakınlarımıza bildirelim ya da hastanelerde kart doldurup, vasiyet edelim." - İzmir