Karaciğer Naklini Yapan Doktoruyla 17 Yıl Sonra Buluştu
Türkiye'nin ilk canlı vericiden karaciğer nakli yapılan hastalarından 19 yaşındaki Sude, 17 yıl önce nakil operasyonunu yapan doktoru Prof. Dr. İbrahim Astarcıoğlu ile bir araya geldi Doğuştan safra yollarının olmaması nedeniyle 2 yaşında, annesinin verdiği karaciğer dokusu nakledilen Sude, hayata sımsıkı tutunarak yaşama döndüğü hastanenin bağlı olduğu Dokuz Eylül Üniversitesi'ni (DEÜ) kazanarak Sağlık Kurumları İşletmeciliği Bölümü'nde okumaya başladı Prof. Dr. Astarcıoğlu: "Sude'ye 2 yaşındayken karaciğer naklettik. Bu, İzmir'deki ilk, Türkiye genelinde ise sayılı canlı vericiden yapılan nakil operasyonuydu.
RAMAZAN ERCAN - Türkiye'nin ilk canlı vericiden karaciğer nakli yapılan hastalarından 19 yaşındaki Sude Tütüncü, 17 yıl önce nakil operasyonunu yapan doktoru Prof. Dr. İbrahim Astarcıoğlu ile bir araya geldi.
Doğuştan safra yollarının olmaması nedeniyle 2 yaşında, annesinin verdiği karaciğer dokusu nakledilen genç kız, hayata sımsıkı tutunarak yaşama döndüğü hastanenin bağlı olduğu Dokuz Eylül Üniversitesi'ni kazanarak Sağlık Kurumları İşletmeciliği Bölümü'nü okumaya başladı.
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi Karaciğer Nakli Ekibi Başkanı Prof. Dr. İbrahim Astarcıoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, doğuştan safra yolları olmayan Sude Tütüncü'ye 3 aylıkken bir ameliyat yapıldığını 20 Şubat 1997'de ise anne Nadire Tütüncü'den alınan karaciğer dokusunun nakledildiğini anlattı.
O yıllarda canlı vericiden nakil operasyonunun çok fazla yapılmadığını, kendisinin de yurt dışında eğitim aldığını ancak bu operasyonu hiç yapmadığını dile getiren Astarcıoğlu, şöyle konuştu:
"Sude 17 yıl önce bize geldiğinde safra yolları yoktu. Safranın bağırsağa akamama durumu vardı. Onla ilgili 3 aylıkken bi ameliyat yapılmıştı. Daha sonra biraz kilo aldıktan 7-8 kilograma geldikten sonra 2 yaşındayken bize getirildi. Annesi iyileşmesi için karaciğer dokusunu vermek istiyordu. O zaman tabii kadavradan nakil tek tük yapılıyordu. Türkiye'de yılda yapılan karaciğer nakli sayısı 38'di. Canlı vericiden hiç nakil yapmamıştım. Fransa'da karaciğeri ikiye bölme ve iki hastaya takma alışkanlığımız vardı. Bir de Japonya'da bir merkezde 6-7 vakayı görmüştüm. Ben de yapmayı düşünüyordum ama annenin ısrarı, inancı bize de güç verdi. Çocuk cerrahlarıyla birlikte nakil operasyonunu gerçekleştirdik. Sıkıntılar aşıldı ve bugünlere geldik. Sude'ye 2 yaşındayken karaciğer naklettik. Bu, İzmir'deki ilk, Türkiye genelinde ise sayılı canlı vericiden yapılan karaciğer nakil operasyonuydu. O günden bu yana 497 nakil gerçekleştirdik. 17 yıl önce nakil yaptığım bir hastamın iyileşmesi, hayata bağlanması, yaşamını sürdürmesinin mutluluğu içerisindeyim. Kıvanç, onur veriyor."
Doğum gününde ikinci kez yaşama döndü
Anne Nadire Tütüncü (48) ise kızı ilk doğduğunda sağlık sorunuyla karşılaştıklarını bunun üzerine getirdiği DEÜ Tıp Fakültesi Hastanesi'nde ameliyata alındığını anlattı. Safra yolları olmayan kızının siroz olması nedeniyle karaciğer nakliyle iyileşmesinin mümkün olduğunu öğrendiğini ve bunun üzerine araştırma yaptığını dile getiren Tütüncü, "Hastaneye başvurduk ve kızıma karaciğer dokumu vermek için gönüllü oldum. Kızıma karaciğerimi verdim. Yüreğimin sesini dinleyerek bunu başaracağım, kendimi feda edeceğim dedim. Kızımın ikinci yaş gününde 20 Şubat'ta nakil gerçekleşti. Çok şükür onun da benim de sağlık durumlarımız gayet iyi. Savaşa girdik ve kazandık. 17 yıl sonra yeniden doktorumuzla bir araya geldik ve çok farklı duygular yaşadım" diye konuştu.
Yaşama döndüğü hastaneye yönetici olmak istiyor
Annesinin sağlığına kavuşması için verdiği mücadeleyi bildiğini dile getiren 19 yaşındaki Sude Tütüncü ise şöyle dedi:
"Aradan 17 yıl geçti. Çok şükür iyiyim, bir sıkıntım yok. Tek hatırladığım koca bir dondurma kutusunun içini dolduracak kadar ilaç içiyordum. Şu anda sadece iki tane kullanıyorum. Bu hastanede hayata döndüm. Şu anda Dokuz Eylül Üniversitesi Sağlık Kurumları İşletmeciliği Bölümü'nü okuyorum. Gözümü açtığım hastanede ileride yönetici olarak çalışmayı hedefliyorum. En büyük hedefim bu. Hayata sımsıkı sarıldım. Ehliyetimi aldım. Geleceğe dair birşeyler yapmaya çalışıyorum. İbrahim Bey dedem gibi. Hep yakınımdan biriymiş gibi oldu. Görünce anlatamayacağım duygular hissettim. Bugün onun sayesinde buralara geldim." - İzmir