Karabulut Ailesinden Perihan Mağden Hakkında Suç Duyurusu
Münevver Karabulut'un ailesi, Taraf gazetesi yazarı Mağden'in "Biz Cem'e haksızlık yapmışız" ifadelerine yer verdiği yazısına ilişkin suç duyurusunda bulundu.
Cem Garipoğlu tarafından öldürülen Münevver Karabulut'un ailesi, Taraf gazetesi yazarı Perihan Mağden'in "Biz Cem'e haksızlık yapmışız" ifadelerine yer verdiği yazısına ilişkin suç duyurusunda bulundu.
Münevver Karabulut'un annesi Nagihan ve babası Süreyya Karabulut'un, avukatları aracılığıyla Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına sunduğu 4 sayfalık suç duyurusu dilekçesinde, Karabulut'un Cem Garipoğlu tarafından 3 Mart 2009'da öldürüldüğü anlatıldı.
Cinayetin ayrıntılarına bakıldığında olayın "canavarca hisle ve hunharca" gerçekleştirildiğinin ortaya çıktığı belirtilen dilekçede, cinayet zanlısı Garipoğlu'nun olaydan 197 gün sonra teslim olduğu hatırlatıldı.
Dilekçede, Garipoğlu'nun 10 Ekim'de Silivri 5 Nolu L tipi cezaevinde intihar ettiğine dair yazılı ve görsel basında haberler yer aldığına işaret edilerek, şunlar kaydedildi:
"Haber ile yazılı ve görsel basında ve özellikle sosyal medyada bu olayın bir intihar olmayıp hükümlünün yurt dışına kaçırıldığına dair haberler çıkmıştır. Bu haberler nedeniyle de müvekkiller Süreyya ve Nagihan Karabulut nezdinde makul soru işaretleri oluşmuş ve bu nedenle de tarafımızca Silivri Cumhuriyet Başsavcılığından olayın açıklığa kavuşturulması amacıyla otopsi görüntülerinin tarafımıza izletilmesi talep edilmiştir."
Talebin ardından, 16 Ekim'de Taraf gazetesinde Perihan Mağden tarafından "Cem Garipoğlu'nun Türklük halleri ve akıl sağlığıyla bu dünyaya yerleşememe sınavı" başlıklı bir köşe yazısı yayımlandığı aktarılan dilekçede, yazı içeriğinde şüpheli Mağden'in, "Biz Cem'e haksızlık yapmışız", "Avukatının başından beri dediği gibi, ruh sağlığının yerinde olup olmamasını kati surette kale almamışız", "17 yaşında bir oğlanın (tamam gencecik, güzelim bir kızı öldürdü) yanında yer almamız gerektiği kadar yer almamışız" gibi ifadeler kullandığı bildirildi.
Dilekçede, Mağden'in bu yazısıyla Garipoğlu'nu adeta masum bir çocukmuş gibi gösterdiği savunularak, "Gerek yaşanılan olaya gerekse bu olay neticesinde yapılan yargılamaya dair hiçbir bilgisi olmamasına rağmen, Türk mahkemelerinin verdiği kararın yanlış olduğunu belirtmiştir" ifadesine yer verildi.
Mağden'in, Garipoğlu'na haksızlık edildiğini ve yanında yeterince yer alınmadığını söyleyerek kamuoyu nezdinde Garipoğlu tarafından hunharca işlenen cinayeti meşrulaştırdığı ileri sürülen dilekçede, Mağden'in "suçu ve suçluyu övmek" suçunu basın ve yayın yoluyla işlediği iddia edildi.
"Ailenin toplum önündeki onur ve saygınlığı ihlal edildi"
Dilekçede, şunlar kaydedildi:
"Şüpheli bu şikayet konusu edilen yazı içeriğinde, toplum nezdinde bireylerin cinai hislere kapılması neticesinde şiddete başvurmasının meşru olduğu gibi bir kanı yaratmıştır. Böylelikle şüpheli basın özgürlüğünün sınırlarını ihlal ederek, cinayet faillerinin yanında durulması gerekildiği, bireylerin cinai hisler içinde olabileceği gibi bir izlenim yaratmış ve yazı içeriğinde açıkça cinayetin faili konumda olan Cem Garipoğlu'nu koruyarak, suçu ve suçluyu övmek suçunu sübut ettirmiştir."
Mağden'in, evlatlarını kaybeden ailenin hukuki talebini "intikama doymuyor" şeklinde yorumlayarak ailenin toplum nezdindeki onur ve saygınlığını ihlal etttiği öne sürülen dilekçede, Mağden'in bu yazısıyla Türk Ceza Kanunu'nun 125. maddesinde düzenlenen hakaret suçunu işlediği savunuldu.
Dilekçede, Mağden'in yazısında kadına yönelik şiddeti desteklediği iddia edilerek, "suçu ve suçluyu övme" ile "basın yoluyla hakaret" suçlarını işlediği gerekçesiyle cezalandırılması talep edildi. - İstanbul