Karabük'te Gabonlu üniversite öğrencisinin ölümüyle ilgili yargılama devam ediyor

Karabük'te, Filyos Çayı'nda cesedi bulunan Gabon uyruklu üniversite öğrencisi Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga'yı öldürmekle suçlanan sanığın yargılanmasına devam edildi.

Karabük Ağır Ceza Mahkemesindeki ikinci duruşmada, taraf avukatları ve tanıklar hazır bulundu. Sanık D.A. ise tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya katıldı.

Ibouanga'nın babası müşteki Guy Serge Ibouanga, tercüman aracılığıyla verdiği ifadesinde, Karabük Üniversitesi öğrencisi olan kızının cinayete kurban gittiğini söyleyerek, "Gerçeğin ortaya çıkarılmasını istiyoruz. Önceki beyanlarımı tekrar ederim. Şikayetim devam ediyor. Dina'nın olay tarihinde arkadaşlarının evinden niçin çıktığına dair makul bir gerekçe göremiyoruz. Dina'nın arkadaşlarıyla sonrasında görüşmedim. Dinlenilmeyen tanıklar Cedric, İshak ve Emanuel ile daha önceden akrabalık ya da tanışıklığımız yoktur. Gerçeğin ortaya çıkarılmasını istiyorum." diye konuştu.

Ibouanga'nın annesi müşteki Jessica Santda Makemba Panga da şikayetinin devam ettiğini ifade etti.

Kızıyla olay günü Gabon saatiyle 20.12'de görüntülü görüştüğünü aktaran Panga, "Görüştüğümüz sırada iki kez rahatsız edildi. Görüşmeler kesildi. Başka biri araya giriyordu. Kimin araya girdiğini sorduğumda 'Olivia' olduğunu söyleyerek kamerayı Olivia'ya döndürdü. Olivia ile daha önce Gabon'da aynı okulda okumuşlardı. Olivia, Türkiye'ye daha önce geldi. Olivia'yı ekranda gördükten sonra konuşma kesildi." ifadelerini kullandı.

Panga, o gün Gabonluların öğrenci başkanını seçtiğini anlatarak, şöyle devam etti:

"O yüzden arkadaşlarının yanına gittiğini biliyorum. Dina'ya gönderdiğim parayı Cedric'in hesabına gönderiyordum. O kızıma ulaştırıyordu. Olivia'yı da en son ekranda gördüğüm görüşmeden sonra Dina ile bir daha görüşmedik. Saat 23.00'de Cedric'i arayarak 'Dina'ya ulaşamadık.' dedim. Cedric bana kızlarla yukarıda olduğunu, Dina'yı gördüğünü, kendisinin de hasta arkadaşının yanına gittiğini söyledi. Dina o gün herhangi bir olumsuzluktan bahsetmedi. Dina'ya kendisine ulaşamadığımı ve merak ettiğimizi söylediğimde 'Başkan seçimi var, o yüzden görüşemiyoruz.' şeklinde cevap vermişti. Arkadaşları, Dina'nın sonrasında telefonunun meşgul olduğunu ve görüşmeler yaptığını söylemişlerse de Dina'nın benimle görüşmesinden sonra çevrimdışı olduğunu gördüm. Bir daha ulaşamadım."

Kızının kendisini aradığını, telefonunu yanlış adrese gönderdiği için yeniden gittiği kargo şubesinde sözlü tacize uğradığını anlattığını aktaran Panga, "Gabonlu arkadaşları aracılığıyla kendisine ulaşıldığına ya da cinsel ilişki teklif edildiğine ilişkin bir şey anlatmadı. Karabük'te kendisini rahat hissetmediği için Sakarya'ya gitmek istediğini söylüyordu. Kendisine açık görüşlü olması için eğitim verdik. Empati kurabilen birisidir. Gabon'da sevgilisi yoktu. Cinsel ilişkiyi evlilik sonrası düşünebilirdi. O şekilde yetiştirilmişti." şeklinde konuştu.

Öte yandan ırkçılık iddiasında bulunan müşteki avukatına, mahkeme heyeti tepki gösterdi.

Söz verilen sanık D.A. da üstüne atılı suçlamaları reddetti.

Genç kızı aracına yardım amaçlı aldığını savunan sanık, "Önüme atlayan birisine yardım ettim. Bana 'Abla beni dövdü'. dedi. Türkçe söyledi. 'Hastane' diyerek hastaneye götürmemi istedi. Ben de parasız olduğu için devlet hastanesine götürmek istedim." dedi.

D.A. genç kızın arabada telefonla arama yaptığını ancak konuşmadığını söyleyerek, şunları kaydetti:

"Giderken yabancı dilde konuşuyordu anlamıyordum. Sonra ışıklarda durduğumda ve hareket ettiğimde inmeye çalıştı. Durdum ve karşı tarafa koştu. Yolun kenarına ihtiyaç gidermeye ve sigara içmeye inmiştim. Kim eylemi yaptıysa sorumluların bulunmasını ve cezalandırılmasını istiyorum. Aracımdan inmedim. Dina'yı bir daha görmedim. İşlemediğim bir suç için yargılanıyorum. Gerçeğin ortaya çıkmasını istiyorum. Önceki savunmalarımı tekrar ederim. Tahliyemi ve beraatimi talep ederim."

Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı 29 Nisan'a erteledi.

Duruşmanın ardından kendilerine "Feministler" diyen ve içlerinde duruşmayı takip eden avukatların da bulunduğu bir grup, adliye önünde basın açıklaması yaptı.

Olay

Karabük'e bağlı Yeşilköy köyü yakınlarındaki hatta 26 Mart'ta seyir halinde olan trenin makinisti, Filyos Çayı'nda bir kişiyi hareketsiz görünce durumu yetkililere bildirmişti.

Ekiplerce sudan çıkarılan cesedin, Karabük Üniversitesi öğrencisi 17 yaşındaki Gabon uyruklu Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga'ya ait olduğu belirlenmişti.

Karabük Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturmada 3'ü yabancı uyruklu 8 şüpheli gözaltına alınmış, şüphelilerden D.A. tutuklanmış, 7'si adli kontrol şartlarıyla serbest bırakılmıştı.

Karabük Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, D.A. hakkında "çocuğu kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis, "çocuğun cinsel istismarına teşebbüs" suçundan ise 2 yıldan 11 yıl 3 aya kadar hapis talep ediliyor.