Haberler
İsrail kabinesi, Lübnan ile ateşkes anlaşmasını onayladı

İsrail kabinesi, Lübnan ile ateşkes anlaşmasını onayladı

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler: Suç kılıç çatmak değil, kasıtlı organize disiplinsizliktir

Milli Savunma Bakanı Güler: Suç kılıç çatmak değil, kasıtlı organize disiplinsizliktir

Rusya bir kez daha ABD füzeleriyle vuruldu, Savunma Bakanlığı 'Yanıt verilecek' dedi

ABD füzeleriyle bir kez daha vurulan Rusya'dan dünyayı korkutan açıklama

Narin cinayetinde yeni görüntü! Cansız bedenini saklamak 38 dakika sürmüş

Narin cinayetinde yeni görüntü! Cansız bedenini saklamak 38 dakika sürmüş

Kara Havacılık Komutanlığındaki Darbe Girişimi Davası

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Kara Havacılık Komutanlığındaki eylemlere ilişkin 152'si asker, 3'ü sivil 155 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Kara Havacılık Komutanlığındaki eylemlere ilişkin 152'si asker, 3'ü sivil 155 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Cezaevi Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmada, sanıklar, avukatları ve müştekiler hazır bulundu.

Sanık eski teknisyen astsubay Mahmut Şakrak, savunmasında, görev yerinin taarruz hangarı olmasına rağmen, 15 Temmuz'da karargah nöbetçi astsubayı olduğu için o gün kendi görev yerine gitmediğini, hep karargahta bulunduğunu ileri sürdü.

Şakrak, kışla nöbetçi amiri Yarbay Özcan Karacan'ın, saat 21.00 civarında nöbetçi Astsubay Abdurrahman Cerit ile bulunduğu odaya gelip, terör saldırısı olduğunu söylediğini belirterek, Fidanlık nizamiyeye takviye olarak gitmelerini istediğini, sonra da bundan vazgeçtiğini söyledi.

Ardından 22.00-22.30 civarında Albay Murat Ağır'ın beraberinde Yarbay Yasin Candemir ve silahlı 3 kursiyerle odaya girdiğini anlatan Şakrak, Ağır'ın, "Ülkemize yönelik terör saldırısı var. Buranın emir komutası bende. Emrime uyun, uymayanlara vur emri var." dediğini bildirdi.

Özcan Karaca'nın da terör saldırısından bahsetmesi dolayısıyla şüphelenmediğini belirten Şakrak, odadaki televizyonda Boğaz Köprüsü'nün kapatıldığı haberleri olduğunu, Başbakan Binali Yıldırım'ın açıklama yaptığı sırada ise Albay Ağır'ın televizyonu "Kafanız karışmasın" diyerek kapattırdığını iddia etti.

Şakrak, Ağır'ın, daha sonra telefonları da kapattırıp aldığını öne sürerek, 00.30 civarında bir ara odadan çıktığında uçuş hattında bazı helikopterlerin kalkış yaptığını gördüğünü söyledi.

Odasına döndükten bir süre sonra da karargah personeli Albay Hakan Cafer Arslan'ın, alıkonulan Astsubay Ali Tunç Avşar'ı getirdiğini ve yanlarına bıraktığını dile getiren Şakrak, 01.00 civarında karargaha bir helikopter yaklaştığını farketmesi üzerine dışarı çıktığını bildirdi.

Şakrak, karşılaştığı Binbaşı Okan Kocakurt'un helikopterden malzeme taşıma emri verdiğini, bunun üzerine Astsubay Cerit ile bir kutuyu Özcan Karacan'ın odasına götürdüklerini, iki kutuyu ise askerlerin taşıdığını bildirdi. Şakrak, kutularda mühimmat olduğunu sonradan öğrendiğini ileri sürdü.

Süper kobra teknisyeni olduğunu ve darbeci olsaydı o gün bu işi yapacağını söyleyen Şakrak, ancak nöbet bölgesinden hiç ayrılmadığını iddia etti.

Şakrak, Astsubay Cerit ile tuvalete gitmek istediklerinde dahi Albay Ağır'ın yanlarında bir teğmeni görevlendirdiğini savundu.

"Göreviniz Ünsal Paşa'yı korumak"

Sabah 06.00 civarı üst kattan ayak sesleri duyduğunu, kapıyı araladığında Okul Komutanı Tuğgeneral Ünsal Coşkun, kurmay başkanı Yarbay Mehmet Şahin, Murat Ağır, Yasin Candemir, Hakan Cafer Arslan'ın da olduğu 8-10 kişilik grubu koşarken gördüğünü anlatan Şakrak, yanına gelen Ağır'ın, "Birlik saldırıya uğradı. Çabuk silah alın. Göreviniz Ünsal Paşayı korumak." dediğini söyledi.

Önce anlam veremediğini ancak emrin tekrarlanması üzerine bir silah aldığını ve grupla hareket ettiğini dile getiren Şakrak, yürüdüğü sırada kimin saldırdığını sorması üzerine Ağır'ın "jandarma" diye cevap verdiğini bildirdi. Şakrak, bunun üzerine durup bir ağacın arkasına saklandığını ve hemen odaya döndüğünü kaydetti.

"Beynimden vurulmuşa döndüm" diyen Şakrak, grubun ise uçuş hattına doğru gittiğini, odaya girmek üzereyken de Kara Havacılık Komutanı Hakan Atınç'ın emir astsubayı Fatih Karagöz'ü VIP apron kapısından uçuş hattına giderken gördüğünü anlattı.

Şakrak, bu sırada çatışma seslerini de duyduğunu ancak kimseyi görmediğini belirterek, fırsat bulup televizyonu açtıklarında darbe girişiminden haberdar olduklarını iddia etti.

Bir süre kışlada ifade verebilmek için beklediğini ancak nöbetini de devretmesi üzerine eve gittiğini dile getiren Şakrak, daha sonra savcıya müşteki olarak ifade verdiğini bildirdi. Şakrak, görevine devam ettiğini ancak 16 Kasım'da gözaltı kararı olduğunun söylenmesi üzerine birliğine gelip teslim olduğunu ve tutuklandığını anlattı.

Poliste, savcılıkta verdiği ifadelerini kabul ettiğini belirten Şakrak, Murat Ağır, Yasin Candemir, Özcan Karacan, Okan Kocakurt'tan, FETÖ'den ve elebaşı Fetullah Gülen'den şikayetçi olduğunu söyledi.

Şakrak, tahliye talebinde bulundu.

Hareketlilikten sonra darbe girişimini öğrenmiş

Duruşmada, sanık eski astsubay Özgür Tosun'a da savunması için söz verildi. Tosun, 15 Temmuz'da Fidanlık bölgesinde nizamiye nöbetçi astsubayı olduğunu, nöbet görevinin ise görüntü izlemek olduğunu belirtti.

Nöbetinin haziran ayında belirlendiğini kaydeden Tosun, darbe girişiminden habersiz olduğunu beyan ederek, yaşanan hareketlilikten sonra bu girişimi öğrendiğini ve silahını bırakarak hiçbir olaya karışmadığını öne sürdü.

İddianamede yer alan örgüt üyeliği suçlamasını da kabul etmediğini ifade eden Tosun, "Beni bu duruma düşüren, ülkemize bunları yaşatan, 'hocayım' diye geçinen şarlatan Fetullah Gülen'den şikayetçiyim. Kışla nöbetçi amiri Özcan Karacan'ın bu işte parmağı var, ondan da şikayetçiyim. Yalanlarına halen devam eden Murat Ağır albaydan da şikayetçiyim." diyerek kendisini savundu.

Çankaya Köşkü üzerinde uçtuğunu kabul etmedi

İddianamede, darbe girişiminin yaşandığı akşam, kuleden izin almadan Skorsky helikopterle uçtuğu, Kara Harp Okulundan aldığı darbecileri, Genelkurmay'a bıraktığı, Çankaya Köşkü üzerinde uçuş yaptığı ve darbenin başarısız olmasından sonra darbenin merkezi konumundaki Akıncı Üssü'nden kaçarken yakalandığı belirtilen eski pilot yarbay Mehmet Demirhisar'ın savunmasıyla devam edildi.

Darbe girişiminden önce Malatya'daki 2. Kara Havacılık Alayında tabur komutanı olduğunu belirten Demirhisar, 2016 Haziran sonunda açıklanan tayin ile Ankara'daki Kara Havacılık Komutanlığına atandığını aktardı. Demirhisar, 15 Temmuz'da izinli olmasına rağmen Kara Havacılık Komutanı Tümgeneral Hakan Atınç'a bilgi arzında bulunmak için Güvercinlik'e gittiğini öne sürerek, darbe girişiminden haberi olmadığını söyledi.

15 Temmuz'da kuvvet komutanının birliği ziyaret ederek, ayrılmasından sonra kendisine uçuş emri verildiğini aktaran Demirhisar, bilerek ve isteyerek darbe girişimi faaliyetinde yer almadığını ileri sürdü.

İddianamede yer alan, WiFi üzerinden ByLock indirdiğini ve yapılan aramada, 1 Amerikan Doları bulunduğu suçlamalarını da kabul etmeyen sanık Demirhisar, suçsuz olduğunu ve FETÖ mensubu olmadığını öne sürerek, tahliye ve beraat talebinde bulundu.

Sanık eski kursiyer Teğmen Mahir Furkan Hasdemir de suçlamaları kabul etmediğini belirttiği savunmasında, tahliyesini talep etti.

Kaynak: AA / Güncel
title