Kara Havacılık Komutanlığındaki Darbe Girişimi Davası
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Kara Havacılık Komutanlığındaki eylemlere ilişkin 152'si asker, 3'ü sivil 155 sanık hakkında açılan davanın görülmesine devam edildi.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Kara Havacılık Komutanlığındaki eylemlere ilişkin 152'si asker, 3'ü sivil 155 sanık hakkında açılan davanın görülmesine devam edildi.
Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumlarındaki duruşma salonunda görülen duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, avukatları ile müştekiler, yakınları ve avukatları katıldı.
Sözde "yurtta sulh konseyi" üyeleri arasında ismi geçen sanık eski Yarbay Halil Gül, "Genelkurmay çatı" davasında da detaylı bir savunma yaptığını belirterek bu duruşmada savunma yapmayacağını söyledi.
İddianameyi kabul etmediğini söyleyen Gül, 3 bin 300 kez müebbet hapis cezasıyla yargılanmasının fazla geldiğini dile getirdi. Gül'ün bu ifadesine, müşteki yakınları "idam, idam" diye bağırarak karşılık verdi.
Tahliye talebinde bulunmadığını ifade eden Gül, savcılıkta verdiği ifadesini de kabul ettiğini söyledi.
"Çok da savunma yapma istek ve hevesinde değilim. 1,5 ay önceki halimdeki gibi değilim." diyen Gül, güven kaybı yaşadığını ifade eti. Gül'ün avukatı da dosyaların ayrılmasını ve tek bir dosyadan yargılanmayı talep etti.
Nizamiyeleri korumuş
Sanık eski Albay Oğuz Yalçın da 15 Temmuz gecesi birliğinin başında olduğunu belirterek, savunmasında, iddianamede yer verilen tanık beyanlarını kabul etmediğini bildirdi.
Yalçın, tanıkların beyanlarının doğru olmadığını iddia ederek, iftira ve yalan olduğunu öne sürdü.
15 Temmuz'da Gazi Orduevi'nde bir düğünde olduğunu söyleyen Yalçın, bu sırada Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Salih Zeki Çolak, Orgeneral İhsan Uyar ve birkaç kişinin VIP uçuş yapacağı bildirildiği için habercisini arayıp kendisini aldırdığını ve birliğe gittiğini söyledi.
Yalçın, kışlaya gittiğinde Kara Kuvvetleri Komutanı Çolak ve beraberindekilerin uçağın çıkartılmasına rağmen uçuştan vazgeçtiğinin söylendiğini ve orada beklediği sırada dışarıda kalabalık olduğu, ana nizamiyenin ve kule nizamiyesinin emniyetinin alınması emri verildiğini savundu.
Habercisi ve koruması olan erleri tecrübesiz oldukları için yanına almadığını öne süren Yalçın, ardından kule nizamiyesine gittiğini, yanında tabancasının ve korumasına ait G3 tüfeğinin olduğunu belirtti.
Yalçın, "İyi ki de korumanın benle dolaşmasını istemedim, bize 289 mermi atmışlar. Benim bulunduğum yerde 8 mermi deliği var. Ben ne yaptım? Ben, nizamiyeden içeriye kimse girmesin diye nizamiyenin emniyetini aldım. Olaylar hareketlendiğinde kışlamı terk etmedim ama 'bunlar darbeci' diyenler o gece kışlaya gelmediler. Çünkü gelseler kışladan çıkamayacaklar." dedi.
Kara Kuvvetleri Komutanı Çolak'ı, personelin kışlaya toplanmasından dolayı sorumlu tutan Yalçın, VIP uçuş iptal edildikten sonra saat 22.00'den itibaren iki nizamiyenin emniyetini aldığını, o gece uçmadığını söyledi.
Zaman zaman nizamiyeleri gezdiğini anlatan Yalçın, bu nizamiyelerde emrindeki subayları görevlendirdiğini ifade etti.
Yalçın'ın, darbe teşebbüsünü sabah olduğunda Akıncı Üssü'ndeyken öğrendiğini öne sürmesi üzerine mahkeme başkanı, gece yaşanan karışıklığı ne olarak değerlendirdiğini sordu. Yalçın ise "Darbe olarak algıladım. Ne olacak, ne yapabilirim? Kaçayım mı? Ben o gece darbe olduğunu net bir şekilde Akıncı'da öğrendim. Benim görevim iki nizamiyeden kimsenin girmemesi." dedi.
Akıncı'ya neden gittiğinin sorulması üzerine Yalçın, kuledeyken sabah 06.00 civarında jandarma bölgesinden 2-3 araç geldiğini ve ikaz yapılmadan bulunduğu bölgeye atış yapıldığını iddia etti. Yalçın, kendilerine yönelik 289 atış yapıldığını ve o sırada kuledeki herkesin tam siper yattığını öne sürerek, "Kendimi göstermek için çıktım. Bulunduğum yerde 8 mermi deliği var. Ondan sonra gelen helikoptere kaçarcasına bindim." diye konuştu.
Yalçın, yanındaki teğmenleri de helikoptere bindirdiğini ve helikopterin Akıncı Üssü'ne indiğini söyledi.
Mahkeme başkanının elinde barut izi çıktığını söylemesi üzerine de Yalçın, hiç ateş etmediğini ama ateş edilmiş bir silahı taşımasının bile elinde iz bırakabileceğini iddia etti.
Duruşma yarına ertelendi.