Kara Havacılık Komutanlığındaki Darbe Girişimi Davası
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Kara Havacılık Komutanlığındaki eylemlere ilişkin 152'si asker, 3'ü sivil 155 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Kara Havacılık Komutanlığındaki eylemlere ilişkin 152'si asker, 3'ü sivil 155 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumlarındaki salonda görülen duruşmaya, sanıklar, müştekiler ve taraf avukatları katıldı.
Duruşmada, savunma yapması için huzura çağırılan eski Binbaşı Rafet Kalaycı, iddianameyi okuyamadığını ve cezaevinde hazırladığı evraklara el konulduğunu ileri sürerek savunmasını hazırlamak için ek süre talep etti.
Mahkeme Başkanı Oğuz Dik, 5 hafta önce iddianamenin tamamını tebliğ ettiklerini, görüntüler ve ses kayıtlarının flaş diskle kendisine ilettiklerini ifade etti.
Kalaycı, sesini yükselterek savunmasını tüm görüntüleri izledikten sonra yapacağını belirtti. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Dik, duruşmanın düzenini bozduğu gerekçesiyle Kalaycı'nın salondan çıkartılmasını istedi.
Jandarma personelinin sanığı salondan çıkarmasından sonra duruşmaya eski Teğmen Nuri Yüksel'in savunmasıyla devam edildi.
Yüksel, olay günü 17.00 sıralarında bölük komutanın yanlarına gelerek, 21.00'de tabur komutanının içtima alacağını, bütün teğmenlerin katılmasının zorunlu olduğunu söylediğini iddia etti.
Akşam saatlerinde içtima alanında bekledikleri sırada Tabur Komutanı Pilot Yarbay Yasin Candemir'in teğmenlere hitaben "Genelkurmay Başkanlığına terör saldırısı oldu. Bizim birliğe de saldırabilirler." dediğini ileri süren Yüksel, "Candemir yarbay, teğmenleri nizamiyelere dagˆıttı. Bani de Kara Havacılık karargahına gönderdi." diye konuştu.
Yüksel, Kara Havacılık karargahında nöbet tutuğu sırada yanına okul komutanı eski Tuğgeneral Ünsal Coşkun'un geldiğini, karargahın giriş kapısında beklemesini emrettiğini, ardından uzun süre orada nöbet tuttuğu savundu.
Darbe girişiminin yaşandığı gece Kara Havacılık Komutanlığı karargahında kimseyi derdest etmediğini ve silah kullanmadığını öne süren Yüksel, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Birkaç saat sonra tabur komutanımıza telefon geldi. Sonra bize Fidanlık Nizamiyeye gelin dendi. Bunun u¨zerine komutanlarımızdan biri UH1 denilen helikopterle gidelim demis¸ti. Ne oldugˆunu anlamamıs¸tım. Sonra helikoptere 13 kis¸i bindik. Helikopteri okul komutanımız kullanıyordu, yanında Yasin yarbay vardı. Kalktıgˆımız esnada helikopterde bulunan, adını bilmedigˆim bir astsubay yere dogˆru helikopterden G3 silahıyla rastgele ates¸ ediyordu."
Akıncı U¨ssu¨ne indikten sonra hiçbir yasa dışı faaliyete katılmadığını ileri süren Yüksel, tahliye talebinde bulundu.
Olay tarihinde binbaşı rütbesiyle göre yapan sanık Nuri Tuncel de 1- 20 Temmuz arası önceden planlanmış yıllık izninde olduğunu, ailesiyle Balıkesir'de tatil yaptığı kampta durumu öğrendiğini iddia etti.
Tuncel, darbe girişiminin yaşandığı gün "Merkezi Bakım" isimli WhatsApp grubundan Okul Komutanı Tugˆgeneral U¨nsal Coşkun tarafından verilen emir u¨zerine, kendisinin de tu¨m personele bu grup u¨zerinden mesaiye intikal etmelerini so¨ylediğini belirtti.
Tekirdagˆ'da Emniyet Mu¨du¨ru¨ olarak go¨rev yapan kardes¸i Adem Tuncel'in kendisini arayıp "Ağabey ne oluyor? Haberlerde tank hareketligˆinden bahsediyorlar." dediğini anlatan Tuncel, kendisinin kardeşine de bir s¸ey bilmedigˆimi, tatilde oldugˆunu so¨ylediğini iddia etti.
Tuncel, şunları anlattı:
"Kardeşim aradıktan sonra olağanüstü bir durum olduğunu anladım. Merkezi Bakım WhatsApp grubundan arkadas¸lar kendilerinin nizamiyeden ic¸eri alınmadıklarını, tehdit edilerek nizamiyeden uzaklas¸tırıldıklarını yazdılar. Ben de bunun u¨zerine kendilerine 'Arkadas¸lar sakin hareket edin. Herkes kendi emniyetini alsın. Kalabalıklardan uzak durun' diye yazdım. Nizamiyeye kadar gidip tehdit edilerek ic¸eri alınmayan ve evine do¨ndu¨gˆu¨nu¨ yazanlara ise 'Do¨nu¨n' diye cevap yazdım."
15 Temmuz'dan sonra iki ay boyunca görevde kaldığını ve yarbay rütbesine terfi ettiğini ifade eden Tuncel, FETÖ ile irtibatı bulunmadığını, darbeci olmadığını, darbeyi yapan FETÖ terör örgütünü lanetlediğini belirtti.