Kara Harp Okulu Darbe Girişimi Davası
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Kara Harp Okulu'nda yaşanan eylemlere ilişkin 156'sı kursiyer, 8'i rütbeli 164 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Kara Harp Okulu'nda yaşanan eylemlere ilişkin 156'sı kursiyer, 8'i rütbeli 164 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmada sanıklar ve avukatları, cumhuriyet savcısının esasa ilişkin mütalaasına karşı savunma yaptı.
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde hakim karşısına çıkan tutuklu sanık kursiyer teğmen Uğur Doğan, olay akşamı Kara Harp Okulunda bulunduğu sırada alarm verildiğini söyledi.
Alarmın, Afyonkarahisar'da yapılması planlanan tatbikatın hazırlıkları kapsamında verildiğini düşündüğünü savunan Doğan, içtima alanına geldiğinde arkadaşlarının okula yönelik terör saldırısı olabileceğini konuştuklarını duyduğunu anlattı.
Kursiyerlerin güvenli bölgeye götürüleceklerinin söylenmesinin ardından helikopterlere bindirildiklerini belirten Doğan, kısa süre sonra indikleri yerde Genelkurmay Başkanlığı tabelasını gördüğünü ifade etti.
Doğan, silah sesleri üzerine önce duvar dibine sığındıklarını, sonra da hizmet binasına girdiklerini dile getirdi.
Sabah saatlerine kadar kanunsuz bir eylemde yer almadan arkadaşlarıyla beklediklerini iddia eden Doğan, buldukları ilk fırsatta karargahın demir parmaklıklardan atlayarak polise sığındıklarını kaydetti.
Darbe girişiminin mağduru olduğunu savunan Doğan, FETÖ ile irtibatı bulunmadığını iddia ederek beraat talebinde bulundu.
"İradem dışında götürüldüm"
Tutuklu sanık Serhat Telli de emir komuta zinciri içinde hareket ettiğini, teğmen adayı bir asker olarak komutanların emirlerini sorgulama konumunda olmadığını söyledi.
Darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz akşamı iradesi dışında Genelkurmay Başkanlığı karargahına götürüldüğünü savunan Telli, burada darbe girişimine katkı sağlayacak bir eylemde bulunmadığını iddia etti.
Karargaha gittiklerinde her taraftan silah sesleri geldiğini ve arkadaşlarıyla can güvenliklerini sağlamak için bodrum katına sığındıklarını anlatan Telli, sabah saatlerinde polislerle irtibata geçerek darbecilerden kaçtıklarını ileri sürdü.
Telli, darbe girişimi kastıyla hareket etmediğini, kendisiyle aynı konumdaki çok sayıda kursiyer hakkında adli işlem yapılmadığını öne sürerek, beraatini istedi.
"Uçaklar alçak uçuş yapıyordu"
Tutuklu sanık Süleyman Polat da 15 Temmuz akşamı geç saatlerde alarm verilmesi üzerine tüfeğini alarak içtima alanına çıktığını söyledi.
İçtima alanında tanımadığı rütbelilerin emir komutayı devraldıklarını söylediklerini belirten Polat, bu esnada helikopterler ve uçakların alçak uçuş yaptıklarını anlattı.
Söz konusu rütbelilerin Harp Okuluna yönelik terör saldırısı olabileceğini, bunun için kursiyerlerin güvenli bölgeye sevk edileceklerini söylediklerini bildiren sanık Polat, "Bir süre sonra hazır olan helikopterlere bindirilerek bilmediğimiz bir yere götürüldük. Güvenli bir bölgeye gideceğimizi düşünürken çatışmaların yaşandığı Genelkurmay Başkanlığı karargahına götürüldük." beyanında bulundu.
Darbe girişiminden önceden haberdar olmadığını, kanunsuz bir emri yerine getirmediğini savunan Polat, beraatini istedi.
Tutuklu sanıklar Uğur Ertürk, Şahin Kara ve Tuncer Döğer'in de savunmasını alan mahkeme, duruşmaya yarın devam edilmek üzere ara verdi.