Kaptan Erkan Atalay: "Küçük Kızın Ölümünden Sonra Yaşadığım Üzüntünün Tarifi Yok"
Sirkeci’de Minik Ece Su Yılmaz’ın hayatını kaybettiği arabalı vapur kazasının ilk duruşma görüldü.
Sirkeci'de Minik Ece Su Yılmaz'ın hayatını kaybettiği arabalı vapur kazasının ilk duruşma görüldü. Mahkemede arabalı vapurun kaptanı Erkan Atalay, "Küçük kızın ve anneannesi ölümünden sonra yaşadığım üzüntünün tarifi yok" dedi. Minik Ece'nin annesi Ebru Güleren Yılmaz ise yaşananları tekrar anlatarak şikayeti olduğunu yineledi.
Sirkeci arabalı vapur İskelesi'nde 5 yaşındaki Ece Su Yılmaz ve anneannesinin hayatını kaybettiği kazanın ilk duruşması Çağlayan'dan bulunan İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya
tutuksuz sanıklar Kaptan Erkan Atalay, gemici Levent Dönmez, kara personeli Özay Yaşar, minik Ece'nin annesi Ebru Güleren Yılmaz, babası Aydın Yılmaz, teyzesi Mine Dalkılıç ve dayı Emre Güleren katıldı.
Duruşmada ifade veren Kaptan Erkan Atalay "17 senelik tecrübem var. Gözüm kameradaydı. Hareket ettiğimde kapak üzerinde araç yoktu. Telsizden NETA (gemi doldu kalkışa hazırız) sesini duydum. Hareket ettiğimde tekrar kameraya baktım ve kapak üzerinde araç olduğunu fark ettim. İskeleye geri dönmek için hareket ettim. İskeleye az bir mesafe kala araç geri gelmeye başladı ve düştü. Ben gemimden bulunan bütün yolcuların hayatından soruluyum. Küçük kızın ve anneannesi ölümünden sonra yaşadığım üzüntünün tarifi yok" dedi.
Gemici Levent Sönmez ise "Geminin 4'te 3'ü dolduğunda anons ettim ve başka araç gelmemesini söyledim. Sonra 4 araçlık bir yer olduğunu fark ettim ve 4 araç gönderilebileceğini söyledim. 3 araç geldi ve sonra 4. Aracı gördüm. Araç kapağın üzerine geldiğinde kapağın aşağı doğru gittiğini fark ettim. Hemen kontrol kabinine gittim fakat araç aşağı düştü. Ben de onları kurtarmak için denize atladım. İDO'da çalıştığım süre boyunca hiçbir zaman kapağın kapanmadan geminin hareket ettiğini görmedim. Olayda kusurumun olmadığını düşünüyorum" diye konuştu.
Gemi personelinin ifadeleri sırasında Anne Ebru Güleren Yılmaz ve teyze Mine Dalkılıç'ın gözyaşlarına boğulduğu görüldü. Baba Aydın Yılmaz ise duruşma sırasında fenalaşarak dışarı çıktı.
Teyze mine Mine Dalkılıç ifadesinde "Tekrar o anları yaşamak istemiyorum ifademi tekrarlıyorum" dedi.
Duruşmada söz alan anne Ebru Yılmaz ise, "Ben feribotu çok kullanan birisiyim. O gün de trafik çok olduğu için feribotu kullandım. Kara görevlisi eğer bu gemi dolarsa diğer gemiye binebileceğimi söyledi. Ben de acelem olmadığını diğer gemiyi bekleyebileceğini söyledi. Bu sırada önümdeki 3 aracı gemiye aldılar beni de gemiye yönelmemi söylediler. En sağda boş yer vardı orayı gösterdi. Ben de oraya yöneldim. Kapağa bindiğimde birden teyzem bana geminin hareket ettiğini söyledi. Bende bir şey anlamadan çığlık sesleri duymaya başladım. En son kızımın çığlık sesini duydum. Saniyeler sonra da kendimi denizde buldum. Ne olduğunu anlayamadım. Şikayetçiyim" ifadelerini kullandı.
Duruşmada İDO çalışanı Levent Dönmez ve Özay Yaşar'ın avukatları, müvekkillerinin beraatini talep etti. Kaptan Erkan Atalay'ın avukatı ise keşif yapılmasını ve olayın görüntülerinin izlenmesini istedi.
Ara kararını açıklayan mahkeme, olay yerinde keşif yapılmasını ve güvenlik kamera görüntülerinin izlenmesi talebini reddetti. Mahkeme tanıklar dinlendikten sonra dosyanın bilirkişiye gönderilmesine karar vererek duruşmayı erteledi. - İSTANBUL