Haberler
İsrail ile Lübnan arasındaki ateşkes için saat veren Biden'dan dikkat çeken Türkiye açıklaması

İsrail-Lübnan ateşkesi için saat veren Biden'dan dikkat çeken Türkiye açıklaması

Lübnan Başbakanı'ndan ateşkes sonrası kritik çağrı: Derhal uygulayın

Lübnan Başbakanı'ndan ateşkes sonrası kritik çağrı: Derhal uygulayın

Netanyahu ateşkesin ardında yatan sebebi açıkladı: İran tehdidine odaklanmak

Netanyahu ateşkesin ardında yatan sebebi açıkladı

BAE'de öldürülen İsrailli hahamın katilleri Türkiye'de yakalandı

BAE'de öldürülen İsrailli hahamın katilleri Türkiye'de yakalandı

Kapatma Davası AB Sürecini Etkiler mi?

Kapatma Davası AB Sürecini Etkiler mi?
Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Avrupa Birliği- Türkiye Karma Parlamento Eşbaşkanı Joost Lagendijk, AKP Hakkında Açılan Kapatma Davası için '2008 Türkiye'nin AB Üyeliği Açısından Kayıp Bir Yıl Olacak.' Yorumu Yaptı.

AB-Türkiye Karma Parlamento Eşbaşkanı ve Avrupa Parlamentosu Yeşiller Lideri Joost Lagendijk, AKP hakkında açılan kapatma davasının, Türkiye'nin Avrupa'daki ve Amerika'daki imajına zarar vereceğini söyledi. Lagendijk, "Dava Türkiye'nin reform sürecini yavaşlatacak ve 2008 Türkiye'nin AB üyeliği açısından kayıp bir yıl olacak. Umuyorum ki bu kapatma davası bir an önce son bulur. Tüm bunlar pek çok belirsizlik yaratıyor. Türkiye'nin AB'ye üyeliğe karşı olan kesimler müzakerelerin durdurulmasını öneriyorlar. Nisan ayında yapılması planlanan görüşmelerin iptal edileceğine dair söylentiler çıkmış durumda" dedi.

Avrupa Birliği-Türkiye Karma Parlamento Eşbaşkanı Lagendijk, Türkiye'nin gündemiyle ilgili AB Habere yaptığı değerlendirmelerde, "Türkiye'de gerçekten birçok şey gerçekleşmekte. Avrupalıların perspektifinden bazen Türkiye'ye ne gibi konularda önderlik edeceğini şaşırıyorlar" dedi.

Türkiye'nin gündemini önemli ölçüde meşgul eden ve gerilim yaratan türban sorununa değinen Lagendijk, Anayasa'daki türbana ilişkin değişikliğin toplumda daha fazla uzlaşma sağlanarak gerçekleştirilmiş olması gerektiğini vurguladı. Lagendijk, türban sorununun Türkiye'nin AB'ye üyeliği yolunda malzeme yapılacak bir konu olmadığını belirterek şöyle konuştu:

"Özellikle Türban konusu Türkiye'de çok önemli mesele. Fakat kendimi de katarak bu mesele Avrupa'da çok da önemli değil. Bu mesele Türkiye'nin AB'ye üye olması yolunda malzeme yapılabilecek bir mesele de değil. Bizler AB'de 27 farklı modele sahibiz. Türkiye'de yetişkin türbanlı öğrencilerin üniversiteye türbanıyla girmesi konusunda kanun çıkarılıyor ama Avrupa'da türbanla üniversitelere girilmesi bir gerçeklik. Türkiye'de bu konuda bir gerilim yaşanmakta. Türbanlı öğrencilerin üniversitelere girmesi bizim açımızdan dini bir devleti ya da dini partiyi desteklediğimiz anlamına gelmiyor. Bu sekülerizme uygun bir durumdur. Biz Türkiye'de bu konunun ne kadar hassas olduğunu biliyoruz. Kişisel olarak da ben bu yasağın kaldırılmasını desteklememe rağmen AKP bu değişikliği farklı bir yolla gerçekleştirmeliydi. Zamanlaması ve izlediği yöntemler konusunda da açıkçası memnun değilim. AKP bu türban taslağını öne sürmeden önce Türkiye'de daha fazla konsensüs sağlaması gerekirdi diye düşünüyorum. Avrupa Parlamentosundaki pek çok üye benim gibi bu yasağın kaldırılmasından yana. Ama AKP'nin bu konuda Türkiye'de uzlaşma sağlamak adına daha çok çalışma yapmasını beklerdik. AKP türban konusunda gösterdiği bu çabayı azınlık hakları, temel haklar ve özgürlükler konusunda da göstermelidir."

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın AKP hakkında açtığı kapatma davasını da değerlendiren Lagendijk, "Dürüst olmak gerekirse Avrupa Parlamentosu'nda pek çok kişi nasıl Türkiye gibi bir ülkede yüzde 47 oy olan bir iktidar partisine kapatma davası açıldığına anlam veremiyor. Bunun nasıl mümkün olabildiğini Avrupalıların anlaması gerçekten çok zor. Bu onlar için gerçekten sıra dışı bir olay" dedi. Kapatma davasının Türkiye'nin reform sürecini yavaşlatacağı ve 2008 yılının Türkiye'nin AB üyeliği için kayıp bir yıl olacağı uyarısını yapan Lagendijk şunları söyledi:

"Anayasa Mahkemesi dava açmamaya karar vermemeli. Umuyorum ki bu kapatma davası bir an önce son bulur. Çünkü bu dava Türkiye'nin Avrupa'daki ve Amerika'daki imajına zarar verecek. Tüm bunlar pek çok belirsizlik yaratıyor. Türkiye'nin AB'ye üyeliğe karşı olan kesimler müzakerelerin durdurulmasını öneriyorlar. Bunun yanında Nisan ayında yapılması planlanan görüşmelerin iptal edileceğine dair söylentiler çıkmış durumda. Türkiye'nin türban konusunda pek çok enerji harcamasına ve Anayasa Mahkemesi'nin AKP'yi kapatma olasılığına rağmen bunlar müzakerelerin durdurulması için birer neden teşkil etmiyor"

-"TÜRKİYE İÇ SORUNLARINI TARTIŞMAKLA VAKİT GEÇİRİRSE, MÜZAKERELERİN DEVAMINI DESTEKLEMEK ZOR OLACAK"

Lagendijk, 2008'in Türkiye için AB yılı olması doğrultusunda Hükümetin daha önce söz verilen reformları yerine getirmesi gerektiğini belirterek, "Türban konusunda kanun çıkarmak istiyorlarsa, çıkarsınlar. Ama lütfen ifade özgürlüğü, azınlık hakları ve Kürt sorununa çözüm konusunda reformları da gerçekleştirsinler. Eğer Türkiye kendi iç sorunlarını tartışmakla vakit geçirirse reform sürecine hız kazandırmazsa bu durumda benim gibi Türkiye'nin AB'ye katılım taraftarı olan kişiler için ilerleyen süreçte müzakerelerin devamını desteklemek zor olacak" dedi.

-KÜRT SORUNUNUN ÇÖZÜMÜ İÇİN SİVİL GİRİŞİMLERDE BULUNULMASI TARAFTARIYIZ"

Türk silahlı Kuvvetleri'nin Irak'ın kuzeyine gerçekleştirdiği kara harekatının AB tarafından desteklendiğini ifade eden Lagendijk, "Çünkü terörizmi durdurmak için Türkiye'nin yaptığı bu hareketi doğruydu. Fakat Kürt meselesi askeri müdahale ile çözülmedi. Bizler bu sorunun çözülmesi için sivil girişimlerde bulunulması taraftarıyız" diye konuştu.

-"AB, ANKARA PROTOKOLÜ ÜZERİNDE TÜRKİYE'YE DAHA FAZLA BASKI YAPMAMALI"

Kıbrıs konusunda somut adımlar atılmasını beklediklerini, Türk ve Rum kesimi arasında müzakerelerin başlatılması gerektiğini vurgulayan Lagendijk şöyle konuştu:

"Seçimlerden sonra Hristofyas'ın başa gelmesi herkesi mutlu etmişti. Bunun akabinde her iki taraftan çözüme yönelik teşvik edici söylemlerde bulunuldu. Biz şimdi somutlar adımlar atılmasını bekliyoruz. Türk ve Rum kesimi arasında gerçek müzakerelerin başlatılmasını istiyoruz. Bence AB bu meselenin çözümü için artık her iki tarafı sıkıştırmamalıdır. Örneğin AB, Ankara Protokolü üzerinde Türkiye'ye daha fazla baskı yapmamalı. Bizler de ne yapılması gerektiğini biliyoruz. Türkiye ne yapılması gerektiğini biliyor. Sayın Talat'a göre belki de bu mesele bu yılın sonunda çözüme kavuşacak. Şimdi yeni bir fırsatlar penceresi açıldı. Avrupa Birliği artık müzakerelerin yeni yüzü dışında Türk tarafına da Rum tarafına da baskı yapmayı bırakmalı. Ankara Protokolü ve Kıbrıs Türklerin üzerindeki izolasyonların kaldırılması sorununa Birleşmiş Milletler önderliğinde bir genel çözüm bulunacaktır. Fakat bu aşamada geçmişteki meseleler bir kenara bırakmalı ve müzakerelerin sonuçları için beklemeye geçilmelidir." (ANKA)

(AS/ZG)

Kaynak: ANKA / Güncel
title