Haberler
Lübnan-İsrail arasındaki ateşkes için saat veren Biden'dan dikkat çeken Türkiye mesajı

Lübnan-İsrail arasındaki ateşkes için saat veren Biden'dan dikkat çeken Türkiye mesajı

Lübnan Başbakanı'ndan ateşkes sonrası kritik çağrı: Derhal uygulayın

Lübnan Başbakanı'ndan ateşkes sonrası kritik çağrı: Derhal uygulayın

Netanyahu ateşkesin ardında yatan sebebi açıkladı: İran tehdidine odaklanmak

Netanyahu ateşkesin ardında yatan sebebi açıkladı

BAE'de öldürülen İsrailli hahamın katilleri Türkiye'de yakalandı

BAE'de öldürülen İsrailli hahamın katilleri Türkiye'de yakalandı

Kanserli Köyde Yaşam Devam Ediyor

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Nevşehir'in Gülşehir İlçesi'ne bağlı Tuzköy Mahallesi'nde bulunan eski evlerde kullanılan kaya taşlarının, akciğer zarı kanseri 'Mezotelyoma'ya yol açması nedeniyle ölüm yaşının 52'ye, nüfusun da 3 binden 1200'e kadar düştüğü belirtildi.

Nevşehir'in Gülşehir İlçesi'ne bağlı Tuzköy Mahallesi'nde bulunan eski evlerde kullanılan kaya taşlarının, akciğer zarı kanseri 'Mezotelyoma'ya yol açması nedeniyle ölüm yaşının 52'ye, nüfusun da 3 binden 1200'e kadar düştüğü belirtildi. Gülşehir Belediye Başkanı Vahdi Arısoy, buradaki kanser yapıcı taşın yaklaşık 40 yıl öncesinden ortaya çıktığını, bazı kişilerin devletin yaptığı yeni konutlara taşındığını ancak, sorunun bir türlü tam anlamıyla çözümlenemediğini söyledi.

Tuzköy Mahallesi'nde oturanlar 1978 yılına kadar burada bulunan taş ocaklarından çıkarılarak yapılan kaya evlerin içerisindeki minarellerin oluşturduğu bir akciğer kanseri türü olan mezotelyomayla mücadele ediyor. Volkanik taşların kansere yol açtığı ortaya çıkınca taş ocakları kapatıldı. Ancak, yapılan evlerde halk oturmaya devam etti. Yaklaşık 40 yıl önce Hacettepe Üniversitesi'ne Tuzköy'den, çok sayıda akciğer zarı kanseri hastası gelince bölgeye gelen çok sayıda yerli ve yabancı uzman araştırma yaptı. Sonunda köylerin zemininde bulunan, ev yapımında da kullanılan, volkanik küllerden oluşan kayaların içerisindeki minerallerin bu kansere neden olduğunu tespit etti.

"BELEDİYE OLARAK GÜCÜMÜZ YETMİYOR"

Gülşehir Belediye Başkanı Vahdi Arısoy, 40 yıl önce belirlenen akciğer zarı hastalığının mahalledeki evlerde mevcut olduğunu söyledi. Hükümetin bunun üzerine bu köyün taşınmasına karar verdiğini ve bir bölümünü de taşıdığını kaydeden Arısoy, şöyle dedi:

"Herkese konut çıkmadığı için bir kısım vatandaşımız da burada yaşamaya devam ediyor. Mahallemizde 3 bin kişi yaşamaktayken şu anda 1220 civarında vatandaşımız burada ikamet ediyor. Nüfustaki bu azalma göçten ziyade, hastalık nedeniyle ölüm oranlarının yüksek olmasından dolayıdır. 1 günde 3 cenazenin defnedildiğine bu beldede şahit oldum. Şimdi bir kısım vatandaşlarımızı oraya taşımış. Ama taşınanların da sıkıntıları var. O bölgede altyapı yetersiz. Müteahhite, '900 parsele ev yap' denmiş. O da ev nereye sığıyorsa oraya yapmış. Geniş bir alana hitap ediyor. Belediye olarak da  üstesinden gelemiyoruz. Viyadüklerle falan beslenmesi lazım, onu da yapamıyoruz."

Tuzköy'de oturanların diğer bir sıkıntısının da afet evlerine istenen para olduğunu belirten Arısoy, "Bu evleri afet kapsamında devlet olarak karşılıksız vermemiz lazım. Ama vatandaşlarımıza 'Bunun parasını ödeyin' diyoruz. Vatandaşın işi, gücü yok. Doğru dürüst, düzenli bir geliri yok. Bu vatandaşımız bu parayı nasıl ödeyecek? O da ayrı bir sıkıntı konusu" diye konuştu.

Devletin eski yerleşim alanını A,B,C, bölgesi diye 3 adaya böldüğünü ifade eden Arısoy, "A bölgesinde kesinlikle hiçbir hafriyat, inşaat çalışması yapılmamalı. Belediye olarak buna dikkat ediyor, kimseye ruhsat vermiyoruz. A bölgesinin 2 metre yüksekliğinde alanın kaplanıp eski binaların ortadan yok edilip üzerinin yeşillendirilmesi lazım. Şu ana kadar da devletimiz o yeşillenmeyi yapmadı. Belediye olarak bu konuda mali imkanımız yok. Onun için bu vatandaşları korumak için acilen bu bölgemizin üzerinin 2 metre kapatılıp yeşillendirilmesi lazım. Burada ölüm yaşı ortalaması 52 yaş civarında" dedi.

"ÜVEY EVLAT MIYIZ?"

Tuzköy Mahallesi'nde oturan Ali Kemal Uğurlu ise, afet bölgesinde B planındaki kaldırmak istedikleri evlerini değer tespiti yapılmadığından dolayı kaldırmak istemediklerini anlatırken, "120 bin lira ödeyip de ben niye oraya gideyim? Gider, Nevşehir'den alırım. Benim evime bir değer tespiti yapsınlar. Ona göre gidelim" dedi. Mahalle sakinlerinden Osman Gülen ise, 57 yaşında olduğunu, burada doğduğunu anlatırken, şöyle konuştu:

"Bu yaşıma kadar burada yaşadım. Mahallemizde eskiden taş ocakları vardı. Evler oradan çıkan taşlardan yapıldı. Kanser yaptığı tespit edilince de 1978 yılında taş ocakları kapatıldı. Devlet B planındaki evleri yaptırmadı. İnsanları mağdur etti. Ne evladına bir tapu bırakabiliyorsun ne de bir inşaat yaptırabiliyorsun. Güzelleştiremiyorsun, asansör yapamıyorsun. Şu anda oradaki sıkıntı B planındaki evlerin düzeltilmemesidir. Bu birinci sıkıntımız. İkinci en büyük sıkıntımız A planındaki evlerin, boşaltılan evlerin devlet tarafından kaldırılıp üzeri 2 metre toprakla örtülmeyip yeşil alan yapılmamasıdır. Şu anda bizim öğrencilerimiz var burada. Öz evlat A planında B, C üvey evlat mı? Orada insanlar yaşamıyor mu? Yani bizim devletimizden beklentimiz, A planındaki yerlerin üzerine toprak dökülüp yeşil alan yaptırılması, Tuzköy'deki göçün durdurulmasıdır. 14 bin 600 nüfus vardı, şu anda bin 220 nüfus var. Bu kalan nüfus daha risk altındadır. Yaş ortalamasının 52 olduğu bu Tuzköy'de biz de 60'larda 70'lerde ölmek istiyoruz. Şu anda burada bin 220 yaşayan insan varsa 20 tane ölecek insan var. Bunu ispat ederiz. Devletin acilen bize el uzatması lazımdır. Hiçbir sosyal şeyden faydalanamıyoruz. Bu ne biçim afet anlayışıdır?"

- Nevşehir

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title