Kanserle mücadele eden akademisyen yazdığı kitaplarla yaşama tutunuyor

Antalya'da 4. kez gırtlak kanseriyle mücadele ederken sesini yitiren Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Fatih Doğrucan, ara vermediği akademik çalışmalar ve yazdığı kitaplarla hayata tutunuyor.

Ses kısıklığı ve boğaz ağrısı şikayetiyle 2016'da hastaneye başvuran Doğrucan'a, erken evre gırtlak kanseri teşhisi konuldu.

Doğrucan, iki kez yapılan ameliyatla rahatsızlığından kurtularak üniversitede ders vermeye devam etti.

Hastalığının nüksetmesi üzerine zorlu bir tedavi sürecine giren Doğrucan, hayat arkadaşı ve aynı bölümde öğretim üyesi olan Dr. Ayşegül Doğrucan'ın desteğiyle yaşama azmini yitirmedi.

Üç kez yendiği kanserin dördüncü defa pençesine düşen akademisyen, sesini kaybedip mideden beslenmeye başlamasına rağmen beş kitabından son üçünü hastalığı döneminde kaleme aldı.

Bilgisayardaki sesli program aracılığıyla iletişim kurabilen iki kız çocuğu babası 46 yaşındaki Doğrucan, AA muhabirine, hastalığını kabullenmesinin süreç aldığını söyledi.

İlk kanser ameliyatından sonra hastanede "Tarihsel Uğrak Noktalarıyla Felsefeden Bilime" kitabını yazdığını belirten Doğrucan, "Hastalık tekrar nüksetti ve ikinci ameliyatımı oldum. Kurtulduğumu zannettiğim süreçte 'Medeniyet Dili Olarak Türkçe' kitabımı yazmaya başladım." dedi.

Yüksek lisans ve doktora derslerine devam ediyor

Yaklaşık 20 yıllık çalışmasının ürünü bu kitabında yeni bir dil kuramı ve tarih tezi yazdığını belirten Doğrucan, bu sebeple hastalığına rağmen ısrarla kitabına devam ettiğini kaydetti.

Doğrucan, kitabı yazarken rahatsızlığının tekrar nüksettiğini ve çok ağır üç ameliyat geçirdiğini ifade ederek, şöyle devam etti:

"Kitabımı hastane köşesinde tamamlamayı ahdetmiştim. Kollarımda serumlar ve narkozlu ağrı kesiciler kullanarak kitabımı tamamladım. 124'ten 60 kilograma kadar düştüm. Yemekleri yutamadığım için zorlu bir ameliyatın sonunda mideme açılan delikle beslenmeye başladım. Bu zor şartlara rağmen 'Medeniyet Dili Olarak Türkçe' kitabımın ikincisini kaleme aldım. Kitap şu anda baskı sürecinde. Sesli bilgisayar programı aracılığıyla yüksek lisans ve doktora derslerini yürütüyorum. Öğrencilerim bana destek olmak için videolar çekip gönderiyorlardı."

"Bu süreci birlikte göğüsledik"

Ayşegül Doğrucan da eşinin yaşadığı ses kısıklığının uzun süre ders anlatmasından kaynaklandığını düşündüklerini, kansere yakalandığını hiç akıllarına getirmediklerini anlattı.

Kanseri, hasta yakını olarak da kabullenmenin çok zor olduğunu dile getiren Doğrucan, "Fatih hoca bir ara hastalıkla mücadelede ümidini yitirdi. Kitapları hastaneye taşıdım o kaynaklarını gösterdi yazıya geçirdik. Fatih hoca ölümle o kadar yüz göz oldu ki bana, 'Ayşegül çalışmaya birlikte başladık, kitabın nasıl yazılacağını biliyorsun. Eğer tamamlayamazsam çalışmamın devamını nasıl getireceğini biliyorsun değil mi?' diye sordu. Çok kötü bir andı ama çok şükür kitabını kendisi tamamlayabildi." diye konuştu.

Doğrucan, eşini tedavi öncesinde ve sonrasında hiç yalnız bırakmadığını, bu süreci birlikte göğüslediklerini vurguladı.

Tedavi sürecinin devam ettiğini aktaran Doğrucan, "Belki çok uzun süre hastanede kalacağız ama hem kanseri yeneceğiz hem de eserler vermeye devam edeceğiz. Fatih'in öyküsünü anlatmak, ona ses olmak bana düşüyor. İnşallah bir dahaki sefere Fatih kanseri yenmiş, ses protezi takılmış olarak kendisi yaşadıklarını anlatacak." ifadelerini kullandı.