Kanser Tedavisinde Bir İlk
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Tıbbi Onkoloji Bölümü doktorları, sanat, spor ve grup tedavisi uygulama yöntemiyle kanser tedavisinde Türkiye'de bir ilke imza attılar.
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Tıbbi Onkoloji Bölümü doktorları, sanat, spor ve grup tedavisi uygulama yöntemiyle kanser tedavisinde Türkiye'de bir ilke imza attılar.
Kanserli bireylerde tanı, tedavi ve takip sürecinde karşılaşılan ruhsal ve psikososyal sorunlar, operasyona bağlı fiziksel ve ekonomik zorluklar, radyoterapi ve kemoterapinin uzun tedavi dönemleri ve tedavinin yan etkilerinin doğurduğu olumsuz etkilerin aradan kaldırılması için Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Tıbbi Onkoloji Bölüm doktorları bir proje hazırladı.
Doktorlar Prof. Dr. Hakan Şat Bozcuk ve Uzman Dr. Deniz Arslan'ın yürütücülüğünü yaptığı bu proje kapsamında Origami sanat terapisiyle başlayan iki aylık tedavi yöntemi spor ve grup tedavisiyle uygulanıyor.
Rehabilitasyon süresindeki esas amacın, "düzenli egzersiz, sanat (origami) ve grup tedavisinin farklı tip kanserli, remisyondaki hastaların depresyon, anksiyete, yaşam kalitesi ve umut durumları ölçekler ile değerlendirilerek bunlar üzerinde olumlu etkilerinin gösterilmesi" olduğu belirtildi.
Türkiye'de ilk defa Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde uygulanan rehabilitasyon aktivitelerinin son seansı Akdeniz Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Mücadele Sporları Salonunda yapıldı.
İki aylık tedavi süresinin ardından hastalara kilo ve yağ ölçümü yapıldı.
Hastalarla ilgili uzun zamandır yokluğunu hissettikleri bir programı başlattıklarını söyleyen Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Projenin Başkanı Prof. Dr. Hakan Şat Bozcuk, hastalarda tedavi süreçlerini geride bırakmalarına rağmen yaşam kalitesinin iyiye gitmediğini tespit ettiklerini belirtti.
Bunun ardından sanat, spor ve grup tedavisi kapsamında bir proje hazırladıklarını ifade eden Bozcuk şöyle konuştu: "Hastalarımızdan bize gelen mesajlar bu yöndeydi. Bir sanat terapisi ile ilgili origami sanat terapisine ağırlık verdik. Hep beraber yaptığımız şey şu oldu, hastalara haftada üç kere egzersiz terapisi, sanat ve grup terapisi ile karşı karşıya bıraktık. Sonuçların son derece olumlu, hastalarımızın mutlu olduğunu gördük. Hastalarımız umut duygusunu çok daha yoğun hissettiklerini söylüyorlar ki,
en önemli amacımız da buydu."
Projenin amacının bir çok farklı hastaların da baş edebileceği bir program haline getirmek olduğunu ifade eden Bozcuk, birçok kronik hastalara da bu yöntemin uygulanabileceğini söyledi. Sonuçların bu kadar olumlu olacağını beklemediklerini anlatan
Bozcuk, konuşmasını şöyle sürdürdü: "amacımız bunların bir çok hastaların baş edebileceği program haline getirmekti. Birçok kronik hastaları yaşam kalitelerini daha olumlu etmek konusunda fayda görebilirler düşüncesindeyiz, bu yönde çalışmalarımızı sürdüreceğiz." Bunun daha ilk basamak olduğunu belirten Bozcuk, sözlerine şöyle devam etti: "Yeni başlayan bir programdı, önce kendimiz güven kazanmalıydık, hastaların bundan fayda gördüğüne ikna olmalıydık, ikna olduk. Beklediğimizden çok daha üst düzey sonuç
aldığımızı çok rahatlıkla söyleyebilirim.
Hastalarımız programın bitmesini istemiyorlar.Bu noktada bir danışma kurulu oluşturmalıyız, bu projeyi nasıl daha ileriye götürmeliyiz diye fikir almalıyız, eyleme geçmeliyiz."
BİLİNÇSİZ SPOR ZARARLI
Kanser hastalarına spor terapisi uygulayan Akdeniz Üniversitesi Beden Eğitimi Sağlık Yüksek Okulu'ndan
Yrd.Doç.Dr. Faik Ardahan ise özellikle onkoloji bölümü hastalarının yaşam kalitelerini iyileştirebilmek ve onların onkoloji bölümünde başlatılan tedavi süreçlerine destek olabilmek adına Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Rekreasyon bölümü olarak destek verdiklerini bildirdi.
25 bayan ve iki erkek olmak üzere 8 haftalık bir süreçte tedavinin sportif terapi kısmını gerçekleştirdiklerini ifade eden Ardahan, bundan sonraki süreçlerde de projeyi devam ettireceklerini söyledi. Yurt dışında bu tedavi yönteminin örnek uygulamalarının bulunmasına rağmen Türkiye'de şimdiye kadar bulunmadığını ve ilk olarak uygulamanın Akdeniz Üniversitesinde yapıldığını söyleyen Ardahan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu sürecin sonunda hepsi vücutlarındaki yağları kaybetti, kas kitleleri arttı, hem spor
tarafından fiziksel iyileşme, hem de mental iyileşme elde edilmiş oldu. Bizim yaptırdığımız direk spor değildi, tedavi edici unsurların ve iyileştirici unsurların bir araya geldiği egzersiz bütünlülüydü." Spor tedavisinin diğer sporlarla karıştırılmaması gerektiğini de ifade eden Ardahan, şöyle konuştu: "Karıştırılmış olursa hasta bilinçsiz bir şekilde bir spor merkezine gider, beklenenin çok daha ötesinde deformasyona sebep olabilecek uygulamalar da ola bilir"
Sekiz haftalık bir tedavi sonrasında kendini çok daha mutlu hissettiğini söyleyen 3 çocuk annesi emekli öğretmen 67 yaşındaki Ayşe Büyükdeveci, "Rahatsızlığımı unutmuşum, 67 yaşımdayım buna rağmen spor bana çok iyi geldi" dedi.
Hastalığını ilk öğrendiği zamanlarda intiharın eşiğine geldiğini söyleyen iki çocuk annesi Zekiye Genç ise
"Şu an çok umutluyum. Önce kemoterapi aldığım aşamalarda çok kötü şeyler yaşadım, özellikle hastalığımı öğrendiğimde kendimi intihar etme aşamasına gelmiştim. Bu tedaviye katıldıktan sonra çok olumlu gelişmeler oldu. Kendimi ifade etmeye zorlanıyordum, hastayım demekten utanıyordum, hastaneye geldiğimde gizleniyordum. Ama şimdi çocuklarımla bile rahatça ilgileniyorum."