Kanser hastası kadın televizyonda gördüğü Yağcıbedir halısını dokumaya başladı, moral buldu
Kanser hastası kadın televizyonda gördüğü Yağcıbedir halısını dokumaya başladı, moral buldu Sındırgı'nın dünyaca ünlü 3 bin yıllık kültürü Yağcıbedir halısı kanser hastası kadına moral oldu.
Kanser hastası kadın televizyonda gördüğü Yağcıbedir halısını dokumaya başladı, moral buldu
BALIKESİR - Sındırgı'nın dünyaca ünlü 3 bin yıllık kültürü Yağcıbedir halısı kanser hastası kadına moral oldu.
Denizli'de yaşayan ve 6 yıldır kanser tedavisi gören Ayşe Karabay televizyon programında gördüğü Balıkesir'in Sındırgı ilçesine ait Yağcıbedir halısına hayran kaldı. Aslen Burdur Yeşilova köyünden olan Karabay çocukluğundan bu yana Isparta halısı dokuyordu. Denizli'ye yerleştikten sonra halı dokumayı bırakan ancak Yağcıbedir halısını görüp psikolojik destek olsun diyerek tekrar dokumaya başlama kararı alan Karabay, soluğu Sındırgı ilçesi Şahinkaya Mahallesi'nde aldı.
Televizyon programında da yer alan Şahinkaya Muhtarı Hamza Gürlek'e ulaşan Karabay, tezgah, ip ve motif talebinde bulundu. Muhtar aracılığı ile Yağcıbedir halı kültürünü dünyaya tanıtmayı hedefleyen Sındırgı Belediye Başkanı ile tanışan Ayşe Karabay, Başkan Yavaş tarafından gerekli malzemeler temin edildi. Ayşe Karabay kanserle mücadele ederken bir yanda da rahatlamak için Yağcıbedir halısı dokuyor. Dokuduğu halılar da Sındırgılı esnaf tarafından satışa çıkarılıyor.
"Yağcıbedir sadece bir halı değil, dokuyucunun duygularını ilmek ilmek işlediği bir kültürdür"
Bir kültürün yansıması Yağcıbedir halısının dokuyucu olarak daha geniş kitlelere ulaşması ve özellikle kanser hastası bir kadına moral olmasından dolayı mutluluk duyduğunu belirten Sındırgı Belediye Başkanı Ekrem Yavaş, "Coğrafi işareti Sındırgı Belediyesine ait, 3 bin yıllık bir kültür değerini yansıtan Yağcıbedir halısı Sındırgı şehrinin en büyük markası. Yaptığımız bütün çalışmalarda işlerde bugün, Yağcıbedir halısını ön plana çıkarmayı, bu kültürün hikayesini gelecek nesillere aktarmayı düşünüyoruz. Bu değerle beraber de tanınıyoruz, biliniyoruz. Bugün Sındırgı'nın adını belki duymamış, ama Yağcıbedir halısını bilen çokça kültür sevdalısı insanlar var. İşte biz de bu yaptığımız çalışmalar nezdinde, ulusal medyada yer alan bir televizyon programında Ayşe ablamız Denizli'den, bizim tanıtım programlarından birisini izlemiş, kendisi eskiden halı dokumuş, ama yöresinde halı görecek, ona halının desenini, ipini tezgahını verecek birini bulamamış. O televizyon programında görünce de programda yer alan Şahinkaya mahalle muhtarımızla irtibata geçmiş. Arkasından da bize ulaştı. Aynı zamanda kendisi de geldi ki hikayesi de derin, kanser tedavisi gördüğünü, kendine psikolojik olarak bir meşguliyet aradığını, bu kültürü sevdiğinden dolayı da ta çıkıp Denizli'den Sındırgı'ya geldiğini söyledi. Bizleri de tabi duygulandırdı. Kendisi mutlu oluyor, biz de mutlu oluyoruz. Çünkü neden? Sağlıkla olan tedaviye az da olsa bir katkımız oluyor. Hem de bir kültürü Sındırgı'dan aldık, Denizli'de oralarda da bu işin olması, bizim için çok önemli bir hadise. Çünkü bir medeniyetin en büyük değeri kültürdür, sanattır, hikayedir. Yani geçmişle bağlantısını koparan milletler geleceğe asla güven içerisinde bakamazlar, ben Ayşe ablayı tebrik ediyorum. Azminden dolayı."
Dokuduğu ilk Yağcıbedir halısı ile Başkan Yavaş'ı ziyaret eden Ayşe Karabay, desteklerinden dolayı teşekkür etti. Karabay İHA muhabirine yaptığı açıklamada, "Ben 1963 Salda doğumluyum. Burdur Yeşilova. Biz köyümüzde ortaokuldan çıktıktan sonra başladık halı dokumaya, ben Denizli'ye gelesiye kadar halı dokudum. Isparta da bir halıcımız vardı, köyümüzde de kooperatifti. Herkes dokuduğu için, ben de severek dokuduğum için, televizyon programında gördüm. Dedim ki ulaşabilirsek ben yapayım, dokuyayım. Evimiz de müsait olduğu için kurdum. Arada bir işim bittikçe kendim oynamak için dokuyorum. Ben kanser tedavisi gördüm. Beş sene bitti. Altıncı yıla girdim yeni. Şimdilik iyiyim çok şükür. Sonram da iyi olur inşallah. Beş defa ameliyat geçirdim. Yağcıbedir'i reklamda gördüm ben. Programda gördüm. Muhtarımız yardımcı oldu Allah razı olsun. Onun sayesinde tanıştık. Geldik başkanım da yardımcı oldu. Başkanım da verdi. Tezgahımızı aldık gittik. Onun sayesinde yapıyorum. İşim bittikçe yapıyorum. Acelesi olmadığı için. Ne kadar gücüm yeterse o kadar yapıyorum. Evde halı da bana bir meşguliyet oluyor" dedi.
Kansere yakalandığını öğrendiğinde hiç üzülmeyen ve moralini her zaman yüksek tutarak kendine çeşitli uğraşlar bulan Karabay, "Ben kendi sağlığıma hissettiğim anda zaten hiç üzülmedim. Derdi veren dermanını da verirmiş diyerek gittim hastaneye. Umut kapıları. Herkes güzellik salonlarına gidiyor, güzelleşmek için, biz de tedavi olmak için, güzelleşmek için geliyoruz diyordum kemoterapiye giderken. Ben her zaman Allah'tan şifa diledim. Cümlemize şifa versin. Benim gibi olan binlerce hasta var. Elhamdülillah iyiyiz. Allah razı olsun doktorlarımızdan" şeklinde konuştu.