Ulukışla Davası'nda IŞİD'ciler Telekonferansla Mahkemeye Bağlandı
Niğde'nin Ulukışla ilçesinde astsubayı, polis memurunu ve kamyon şoförünü öldüren IŞİD üyelerinin de aralarında bulunduğu 11 sanık telekonferansla mahkemeye bağlandı.
Niğde'nin Ulukışla ilçesinde 1 polis memuru ile 1 astsubayı şehit edip, gasp ettikleri kamyon şoförünü öldüren Irak Şam İslam Devleti terör örgütü üyesi Alman vatandaşı Benjamin Xu, İsviçre vatandaşı Çendrim Ramadani ile Makedonyalı Muhammed Zakiri'nin de aralarında bulunduğu 4'ü tutuklu 11 sanığın yargılanmasına Niğde Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı.
Ancak bulundukları cezaevinden çıkarılmayan sanıkların telekonferansla ve tercüman aracılığı ile ifadelerinin alındığı duruşma 5 Mart'a ertelenirken; mahkeme başkanı güvenlik gerekçesiyle davanın başka bir ile nakledilmesi için talepleri olduğunu ve son kararı Yargıtay'ın vereceğini söyledi.
YÜZ YÜZE YAPILMASI GEREKEN DURUŞMA TELEKONFERANSLA GERÇEKLEŞTİ
Geçen mart ayındaki saldırı soruşturması sonunda Cumhuriyet Savcısı'nın hazırladığı iddianameyi kabul ederek ilk duruşma için 12 Ocak'a gün veren Niğde Ağır Ceza Mahkemesi, 9 Ocak'ta yaptığı ara duruşmada, 'Şüphelilere tercüman atanması ve savunmalarının SEGBİS sistemiyle UYAP ortamında alınması kararından vazgeçilerek savunmalarını yüz yüze yapmaları gerektiği' gerekçesiyle duruşmayı 9 Şubat'a erteledi. Ancak duruşma yine telekonferans sistemi ile gerçekleşti.
Davanın görüleceği Niğde Adliyesi'nin içinde ve dışarısında 50 kadar sivil polis görev yaptı. Duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıklardan gelen kimse olmadı, teröristlerin şehit ettiği Jandarma Astsubay Üstçavuş Adil Kozanoğlu'nun babası Duran Kozanoğlu ile yeğenleri, olayda yaralanan askerler katıldı.
"AVUKATIM ALLAH'TIR"
Daha önce takas edilmiş olabileceklerine ilişkin iddialarda bulunulan tutuklu sanıklardan Benjamin Xu, Çendrim Ramadani ile Muhammed Bakiri ekranda göründü, ancak savunma yapmadı, suçlamalar konusunda da sessiz kaldı. Mahkeme Başkanı Birol Küçük davanın güvenlik gerekçesiyle başka bir ile nakledilmesini talep ettiklerini, bununla ilgili görüşleri olup olmadığı sorduğu sanıklardan Benjamin Xu, Çendrim Ramadani ile Muhammed Bakiri sessiz kalırken, Azerbaycanlı Fuad Mövsümöv takdirin mahkemede olduğunu söyledi.
Kimlik tesbiti sırasında da sanıklar başlarını sallayarak onay verdi. Duruşmada tutuklu sanıkların avukatlarının olmaması nedeniyle sonraki duruşmalarda avukat isteyip istemediğini soran mahkeme başkanına Benjamin Xu, "Benim avukatım Allah'tır" diye cevap vererek avukat istemediğini söyledi.
Diğer 2 sanığın yine sessiz kaldığı duruşmada Fuad Mövsümöv, avukat tutmak için zaman isterken, Türkiye'ye yaşamak için geldiğini, sabit ikametgah adresi olduğunu ve tutuksuz yargılanmak istediğini belirtip tahliyesini talep etti.
"SON KARAR YARGITAY'IN"
Duruşma sonunda mahkeme heyeti mağdurların ifadelerinin tek tek alınmasına, duruşmanın 5 Mart 2015'e ertelenmesine, avukatları olmayan sanıklara baro tarafından avukat atanmasına karar verip davanın güvenlik gerekçesiyle başka bir ile nakli talep edildiği için son kararı Yargıtay'ın vereceğini kaydetti.
3'ER KEZ AĞIR MÜEBBETLERİ İSTENİYOR
Soruşturma sonunda hazırlanan iddianamede, Ankara Yüksek Güvenlikli F Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan Benjamin Xu, Çendrim Ramadani ile Muhammed Bakiri'nin 'anayasayı ihlal, 6136 sayılı yasaya muhalefet, yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürme, yakalanmamak amacıyla kasten öldürme, yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürmeye teşebbüs, patlayıcı madde bulundurmak, nitelikli yağma ve kasten yaralama' suçlarından 3'er kez ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası isteniyor.
İddianamede, saldırıyı gerçekleştirilen 3 teröristin yaklaşık 10 ay kaldıkları Suriye'deki IŞİD kampından Türkiye'ye geldikleri, Türkiye'ye geçiren kişinin de Hatay'ın Reyhanlı İlçesi'nde 53 kişinin yaşamını yitirdiği patlamayla ilgili görülen davada adı geçen Heysem Topalca olduğu kaydedildi.
İddianamede ayrıca 3 teröristin yanı sıra Heysem Topalca ile İsmayılov Qosqar silahlı terör örgütüne üye olmak, tutuklu Fuad Mövsümöv silahlı terör örgütüne üye olmak ve resmi belgede sahtecilik suçlarından, Türk uyruklu M.A, K.Ö, H.Y, K.Y. ve A.Y. ise bilerek ve isteyerek örgüte yardım etmekle suçlanıyor.
TELEKONFERANS TARTIŞMASI
Niğde Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Tekne, daha önce yaptığı açıklamada 12 Ocak'ta yapılması gereken duruşmanın 9 Şubat'a ertelendiğini açıklarken, ifadelerin yüz yüze alınması gerektiğini savunup, "Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan yargılamalarda CMK çerçevesinde savunmaların yüz yüze alınması zorunluluğu var" demişti. Bu nedenle sanıkların bu sabah duruşmaya gelmeleri beklenirken, mahkemenin bu savı kabul etmediği anlaşıldı ve telekonferans sistemi uygulandı.
YOL KONTROLÜNDE SİLAHLI SALDIRIYA UĞRAYARAK ÖLDÜRÜLDÜLER
Türkiye'deki somut IŞİD eylemi olarak bilinen saldırı, Niğde'nin Ulukışla ilçesinde geçen yıl 20 Mart'ta meydana geldi. K.Ö.'nün yönetimindeki taksi ile İstanbul'a gitmek üzere Hatay'dan yolan çıkan Benjamin Xu, Çendrim Ramadani ile Muhammed Zakiri, Ulukışla-Adana Otoyolu'nun Gedeli viyadüğündeki rutin yol kontrolünde taksiyi durdurmak isteyen güvenlik güçlerine uzun namlulu silahlarla ateş açtı.
Jandarma Astsubay Üstçavuş Adil Kozanoğlu ile polis memuru Adem Çoban'ı şehit edip 7 asker ve yolcu otobüsündeki bir kişiyi de yaraladıktan sonra gasp ettikleri kamyonun şoförü Turan Yaşar'ı da öldürerek kaçtılar.
Çatışmada yaralan ve tedavi için Eminlik Köyü'ndeki 3 Nolu Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonu'na giden teröristlerden 2'si burada, diğeri de Köşkönü Köyü'nde yakalandı.
Teröristlerin üzerinde ve gasp ettikleri kamyonda yapılan aramada 3 kalaşnikof, 3 tabanca 7 el bombası, 2 susturucu, 3 kasatura, telsiz ve batarya ele geçirildi. IŞİD terör örgütü üyesi olduğu iddia edilen teröristler Ankara'ya gönderilmiş, sorgularının ardından sevk edildikleri Ankara 9'uncu Sulh Ceza Mahkemesi'nce tutuklanmıştı.