Kanlı Ayakkabımı Yaralıya Yastık Yaptılar"
Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) darbe girişimini engellemek için gittiği İstanbul Büyükşehir Belediyesi önünde askerlerin açtığı kurşunla yaralanan Muhammed Cihat Akkaya, 15 Temmuz gecesi yaşadıklarını anlattı.
AYŞE ŞENSOY - Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) darbe girişimini engellemek için gittiği İstanbul Büyükşehir Belediyesi önünde askerlerin açtığı kurşunla yaralanan Muhammed Cihat Akkaya, 15 Temmuz gecesi yaşadıklarını anlattı.
Konya'nın Akşehir ilçesi Belediye Başkanı Salih Akkaya'nın oğlu Akkaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İstanbul Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Bölümünde okuduğunu ve yaz okuluna kaldığı için darbe girişiminin gerçekleştiği gün İstanbul'da bulunduğunu söyledi.
O akşam dışarıdayken ağabeyinin telefonla arayarak, darbe girişimi olduğunu söylediğini ve dikkatli olmasını istediğini belirten belirten Akkaya, arkadaşlarıyla hemen kaldığı yurda gittiğini ifade etti.
Akkaya, bir süre yurtta televizyondan olayları takip ettiğini dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"TRT'de darbe bildirisi okundu. Ardından Başkomutanımızın halkı meydanlara daveti üzerine hemen dışarı çıkmaya karar verdik. Anons yapıp arkadaşları çağırdık. Yurttan çıkmakla her türlü sorumluluğu üzerimize aldığımıza dair dilekçeyi imzalayıp, yaklaşık 40 kişi dışarı çıktık. Ara sokaklardan geçerek Büyükşehir Belediyesi önüne geldik. Hemen hemen oraya ilk gidenlerdendik. Gittiğimizde yaklaşık 30 kişi daha vardı. Karşımızda askerleri gördük. 20-25 asker yolu kapatmıştı. 'Ya Allah bismillah Allahuekber' nidalarıyla darbecilere karşı yürüdük. Askerler, biz yürüdükçe havaya ateş açarak geri adım atıyorlardı. Yaklaşık 25 metre geriye doğru püskürttük."
Havaya açılan ateşten etkilenmediklerini gören darbeci askerlerin halkın üzerine ateş etmeye başladığını aktaran Akkaya, "İlk açılan ateşte ben ve birkaç kişi yaralandı. Sol bacağımdan yaralandım. Tanımadığım biri yanıma gelip kan akışını durdurmak için kemerimle bacağımı sıktı. Sonra birkaç kişi arabayla hastaneye götürdü. Yaralıların olduğunu duyan Vatan Caddesi'ndeki halk da belediyenin önüne gelmiş." diye konuştu.
"Evinden koşup gelen pijamalı doktorlar vardı"
Akkaya, hiç tanımadığı insanların kendisini kucaklayıp hastaneye götürmesinden çok etkilendiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
"İlk yaralananlar arasındaydım. Bizden sonra hastaneye çok ağır yaralı geldi. Sedye kalmadı. En son yerlere çarşaf açıp hastaları yatırdılar. Hatta içi kanla dolan ayakkabımı çıkarıp, yastık olarak yerde yatan bir hastanın başına koydular. Evinden koşup gelen pijamalı doktorlar vardı. Tam bir harp haliydi. Yurttan arkadaşlarımız gelip belki de hayatlarında ilk defa yaralılara kalp masajı yaptı. Kanamam artınca doktor öndeki yarayı uyuşturarak dikti, fakat ilaç kalmadığı için arka tarafa uyuşturmadan dikiş attı. Gerçekten imkansızlıklar vardı. Darbeyi FETÖ'nün yaptığını ne zaman öğrendiğimi hatırlamıyorum ama gavur yapsaydı herhalde daha az üzülürdük."
"Yaralıları görmelerine rağmen ısrarla ateş etmeye devam ettiler"
Darbeci askerlerin başındaki bir rütbelinin sürekli halkı "Geri çekilin, yoksa sıkarız" diye tehdit ettiğini vurgulayan Akkaya, "Bu tehditler çekilen videolara da yansıdı. Televizyonda darbe yaptıklarını o an öğrenip, vurulanlara yardım eden askerler gördüm. Ama bulunduğumuz yerdeki askerlerin bilinçli olduğunu düşünüyorum. Çünkü yaralıları gördükçe ısrarla ateş etmeye devam ettiler. Böyle hainlik görmedim. Bende sadece o güne dair çekilen videolar ve kanlı pantolonum kaldı. Videoları da suç duyurusunda bulunurken delil olarak sundum." ifadelerini kullandı.
"Halka ateş açmalarını kabullenemedim"
Akkaya, darbeciler hakkında "En fazla, halkı püskürtmek için havaya ateş ederler" diye düşündüğünü, asker üniformaları ile halka ateş açılmasını kabullenemediğini bildirdi.
Yanında birçok kişinin şehit olduğuna işaret eden Akkaya, o gece orada 17 şehit verildiğini, yaşadıklarının gözünün önünden gitmediğini vurguladı.
"Ağır yaralılar kendi haline aldırmadan "sen iyisin, bir şeyin yok" diyerek etrafındakileri teselli etmeye çalıştı. Çok güzel kardeşlik ortamı vardı. Duygusal anlar yaşandı" diyen Akkaya, şöyle devam etti:
"Sağlık ekiplerince müdahale yapıldıktan sonra babamı arayıp yaralandığımı, endişelenmemeleri gerektiğini söyledim. Ertesi gün 3 vasıta ile Akşehir'e gittim. Kaslarım tamamen parçalanmış. Yaram oldukça büyüktü. G3 mermisi olduğu tespit edildi. Hala tedavi görüyorum. Final sınavım olduğu için yarın tekrar İstanbul'a gideceğim."