Kürt Siyasetçi: Kandil, Selahattin Demirtaş'a Tuzak Kurdu

Kapatılan Demokrasi Partisi Genel Başkanı ve önde gelen Kürt siyasetçilerinden Yaşar Kaya, Kobani olaylarında Kandil'in HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş'a komplo kurduğunu söyleyerek "Osman Baydemir'in başını gelenler Selahattin Demirtaş'ın da başına gelebilir. Kandil, Demirtaş'a Kobani olaylarında komplo kurdu. Demirtaş'a açıklama yaptırdılar. 50 kişi öldü. Bu beyanat Demirtaş'ın bütün karizmasını çizdi" dedi.

"HDP KÜRT POLİTİKASINI YÖNETEMİYOR"

Yaşar Kaya, HDP'nin yüzde 10 barajına karşın seçimlere parti olarak girme kararını "HDP parti olarak rüşdünü ispatlamak istiyor" diye değerlendirdi. Kaya, HDP'nin Kürt politikasını yönetemediğini ve şekillendiremediğini de belirtti. Kaya, "DTP kapatıldığı zaman biz 'Ankara'ya gitmeyeceğiz' dediler ve ardından tıpış tıpış gittiler. Bunlar Kürt siyasetini şekillendiremiyorlar, yönetemiyorlar. Diyarbakır'da bir bölge parlamentosu kurabilirlerdi. Bu kimsenin zararına değil. Bundan korktular" dedi.

"HDP'NİN BARAJIN ALTINDA KALMASINI İSTİYORUM"

Büyük bir fırsat kaçırıldığını ve "O adım atılmış olsaydı bugün tamamen farklı olurdu" diyen Kaya "HDP'nin barajın altında kalmasını istiyorum. Eğer barajın altında kalırlarsa yeniden böyle bir imkan doğacak. Diyarbakır'a gidilerek bir bölge parlamentosu kurulmasından yanayım. Fiili olarak özerklik durumu yaratılmalı. Özerk yönetim için Kürdistan Bölgesi'ni örnek alsınlar. Barajı geçerlerse bu şekilde yarım yamalak Kürt politikasına devam edecekler" dedi.

"KANDİL DEMİRTAŞ'A TUZAK KURDU"

Kaya, PKK lideri Abdullah Öcalan'ın eski kadrolarını faal duruma getirmek istediğini, bunun için Hatip Dicle'nin Demokratik Toplum Kongresi'nin (DTK) başına getirdiğini belirterek, şu iddiada bulundu:

"Bugün İmralı heyeti ve HDP'nin yönetim kadrosunda Öcalan'ın söylemlerinin haricinde adım atan insanlar var. Öcalan buna engel olmaya çalışıyor. HDP yönetimi değişebilir. Osman Baydemir'in başını gelenler Selahattin Demirtaş'ın da başına gelebilir. Kandil, Demirtaş'a Kobani olaylarında komplo kurdu. Demirtaş'a açıklama yaptırdılar. 50 kişi öldü. Bu beyanat Demirtaş'ın bütün karizmasını çizdi. Önümüzdeki seçimlerde HDP yönetiminde bazı değişiklikler olacaktır."

HDP'nin "Türkiyelileşme" politikasını "asimilasyonu benimsemek" olarak değerlendiren Kaya, "Kürtler, Kürt partisi çatısında kendi politikalarını yürütebilirler. Türk solunun bir işe yaramamış kişilerini getirip milletvekili yaptılar" dedi.

YAŞAR KAYA KİMDİR?

Kaya'nın 21 yıl önce ayrıldığı Türkiye'de her şey çok başkaydı. Türkiye, değil Kürt sorunun konuşulmasının dahi zor olduğu bir dönem yaşıyordu. 1989 yılında SHP çatısı altına giren Kürt milletvekilleri partiden ihraç edilmiş, takvimler 1993 yılını gösterirken Halkın Emek Partisi ile başlayan PKK'ya yakın siyasi çizginin üçüncü partisi de kapanmıştı.

Leyla Zana'nın Kürtçe, "Bu yemini Kürt ve Türk halklarının kardeşliği için ediyorum" sözlerini eklediği milletvekili yemini ile Türkiye'nin tanıdığı Kürt siyasetçilerden biri de Yaşar Kaya idi.

CEZAEVİNDEN ÇIKTIKTAN SONRA ALMANYA'YA GİTTİ

Özgür Gündem gazetesinin kurucuları arasında da yer alan Yaşar Kaya, Halkın Emek Partisi'nin (HEP) kapatma davası sürerken kurulan Demokrasi Partisi'nin (DEP) başkanlığına getirildi. Sonrasında tutuklandı, yedi parti yöneticisi ile birlikte cezaevine girdi. DEP milletvekilleri Orhan Doğan, Leyla Zana, Hatip Dicle gibi isimler apar topar Meclis'te tutuklanırken Kaya bazı arkadaşlarıyla birlikte cezaevinden çıktı ve hemen yurtdışına, uzun bir süre dönmemek üzere Almanya'ya gitti.

Daha sonra Yaşar Kaya beraberinde bir dönem milletvekilliği de yapan Zübeyir Aydar gibi isimlerle 'Sürgündeki Kürt Parlamentosu'nun kurucuları arasında yer aldı, başkanlığını yaptı. Ancak Abdullah Öcalan'ın talimatıyla kurulan parlamentoyla Öcalan Türkiye'ye getirildikten sonra siyaseten yolları ayrıldı.

DÖNEMİN BAŞBAŞAKANI TAYYİP ERDOĞAN'A MEKTUP YAZDI

PKK çizgisiyle de ters düşen Yaşar Kaya uzun bir süre sonra 2011 yılında Erbil'de kameralar karşısına çıktı. Erbil ilk defa bir Türk Başbakanı'nı, Recep Tayyip Erdoğan'ı ağırlamaya hazırlanıyordu ve bu tarihi ziyarete tanıklık etmek, Erdoğan'ı karşılamak üzere havaalanına gelen isimlerden biri de Yaşar Kaya idi. İlerleyen yaşına rağmen havaalanında saatlerce Erdoğan'ı bekleyen Kaya'nın elinde Başbakan Erdoğan'a yazdığı bir mektup vardı.

"Sayın Başbakanım;

Bu mektubu yazdığım şu günde Türkiye tarihi bir süreci yaşıyor ve hem demokrasi, hem de Kürt sorunu olanca hızı ile tartışılıyor. Yüzyıllık yasaktan sonra bu tarihi bir süreçtir. Allah hepimizin yardımcısı olsun. Bu süreçte direnip sonucu barışa götürenleri tarih, Kürt ve Türk halkı onurla, şerefle yad edecektir. Biz Avrupa'da sürgünde yaşayan gazeteci, yazar, siyasetçi, araştırmacı birkaç binin üstünmeyiz. Ülkemiz fikir bakımından bir aşamaya geldi. Barışa inanıyoruz. Artık iki halkın çocukları ölmesin diyoruz ve bu sürece bu potansiyeli dahil ederek katkıda bulunmak istiyoruz."

MEKTUPTAN 3 SENE SONRA TÜRKİYE'YE DÖNDÜ

Bu sözlerle dönmek istediği mesajını veren Kaya'nın hayalinin gerçekleşmesi bu satırların yazılmasından üç yıl sonra oldu. Sürgündeki Kürt Parlamentosu üyesi olmakla suçlanan 31 kişinin yargılandığı davada, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, Yaşar Kaya, Yusuf Serhat Bucak ve Şerafettin Kaya hakkında 3 ay içinde ifade vermeleri durumunda tutuklanmama güvencesi verdi. Kaya, bu kararın ardından Türkiye'ye döndü.