Kan Bağışında Ege Birinci, Ancak Yeterli Değil
Türk Kızılayı Ege Bölge Kan Merkezi Müdürü Dr. Gökay Gök, düzenlediği basın toplantısında 2015 yılını değerlendirdi ve çarpıcı rakamlar verdi.
Türk Kızılayı Ege Bölge Kan Merkezi Müdürü Dr. Gökay Gök, düzenlediği basın toplantısında 2015 yılını değerlendirdi ve çarpıcı rakamlar verdi. Türkiye'de en fazla kan bağışında bulunan bölgenin Ege, Ege'de de nüfusa oranına göre Uşak'ın birinci olduğuna vurgu yapan Dr. Gök, İzmir'in ise yüzde 2.6 ile bölgede son sırada yer aldığını söyledi. Ege Bölgesi'nin yıllık kan ihtiyacının 400 bin ünite olmasına rağmen 340 bin ünite kan bağışı yapıldığını belirten Gök, askerlerin kan vermek için sıraya girdiğini, İzmir'de yaklaşık 10 bin doktor olduğunu, bunlardan yalnızca 209'unun kan bağışı yaptığını kaydetti. Gök Ankara'daki terör saldırısından sonra kente 350 ünite kan gönderdiklerini de söyledi.
Türk Kızılayı Ege Bölge Kan Merkezi'nde düzenlenen basın toplantısına, Bölge Müdürü Dr. Gökay Gök, İzmir Kan Bağışı Merkezi Müdürü Dr. Burak Yurdakul ve Laboratuvar Birim Şefi Prof. Dr. İsmail Hakkı Dündar katıldı. Bağışlarla ilgili bilgi veren Gök, Türkiye'nin yıllık 2 milyon 350 bin ünite kana ihtiyacı olduğunu, ancak Türk Kızılayı'na 2015 yılında 1 milyon 937 bin 932 ünite kan bağışlandığını dile getirdi. Güvenli kan temininde yaşanan sıkıntıyı ortadan kaldırmak için Sağlık Bakanlığı gözetiminde "Ulusal Güvenli Kan Temini Programı" adlı projeyi 2005 yılından bu yana başarıyla yürüttüklerini söyleyen Gök, "Programın başladığı günden bu yana ciddi ilerleyeme kaydettik. İlk dönemlerde Türk Silahlı Kuvvetleri kan bağışının yüzde 70'ini oluşturuyordu. Bugün bu rakam sivil kan bağışçıları arttığı için yüzde 10'a düştü. Ancak bu yanıltmasın, askerler kan vermek için sıraya giriyor. Orandaki düşüş kan bağışındaki düşüş olarak düşünülmesin, sadece sivil kan bağışında ciddi artış var. Ege Bölgesi'nin yıllık kan ihtiyacı 400 bin ünite, 2015 yılında yapılan kan bağışı ise 340 bin 363, elbette bağış sayımız yeterli değil. Türkiye'de 17 bölge kan merkezi var" diye konuştu.
EGE BÖLGESİNDE EN DÜŞÜK ORAN İZMİR'DE
İzmir'de 2015 yılında 125 bin 244 ünite kan bağışı yapıldığına, ancak nüfusa oranla Uşak'ın Ege Bölgesi'nde 1'inci sırada yer aldığına dikkat çeken Dr. Gök, "Avrupa'da nüfusa göre bağışçı oranı yüzde 5, bizim öncelikle bu hedefi yakalamamız gerekiyor. İzmir'de nüfusa göre kan bağışçısı yüzde 2.6, bu rakam Uşak'ta yüzde 4.3, Uşak'ta oranın fazla olmasının tek nedeni üniversite öğrencileri, üniversite yönetimi bizi çok destekliyor ve aynı desteği öğrencilerden de görüyoruz, yoksa bu rakam 25 yaş üstü kan bağışçılarıyla oluşmuyor. Türkiye'de 2005 yılında kadın kan bağışçı oranı yüzde 3'tü, bu rakam şu an Ege Bölgesi'nde yüzde 14'lere ulaştı, ancak Avrupa'da yüzde 20 seviyelerinde. Yani almamız gereken daha çok yol var. Yine bu konuda da Uşak 1'inci sırada, Uşak'ta kan bağışçılarının yüzde 20'si kadın" dedi.
EĞİTİM SEVİYESİ ARTTIKÇA BAĞIŞ AZALIYOR
Ege Bölgesi'nde en çok lise mezunlarının kan bağışı yaptığının altını çizen Dr. Gök, "Üzülerek söylüyorum eğitim seviyesi arttıkça bağışçı sayısı azalıyor. Özellikle de meslektaşlarıma sitem ediyorum, İzmir'de yaklaşık 10 bin doktor görev yapıyor, 2015 yılında yalnızca 209'u kan bağışı yapmış, 7 bin 200 avukattan 171'i, 2 bin 500 mimardan 100'ü, 2 bin 30 eczacıdan 139'u ve 114 bin 487 üniversite öğrencisinden de 16 bin 484'ü ilk kez kan vermiş. Bu sayıları arttırmamız gerekiyor" diye konuştu.
BİZ ÜZERİMİZE DÜŞENİ YAPIYORUZ
2006 yılından bu yana 9 milyon nüfuslu Ege Bölgesi'nde 1 milyon kişiye eğitim verdiklerini ifade eden Dr. Gök, "Daha ulaşmamız gereken 8 milyon kişi var. 500 nüfuslu dağ köylerine bile gidiyoruz. Köylüler, 'Buraya bir siz bir de elektrikçiler geliyor' diyor. Kurum kuruluş ve okullar, her alanda insanlara eğitim verdik ve vermeye devam ediyoruz. Kimsenin mazeret üretmeye hakkı yok, çünkü biz üzerimize düşeni yapıyoruz. Kan bağışında istenilen rakama ulaşılamamasıyla ilgili bir araştırma yapılıyor. Sosyolojik açıdan incelenmesi gereken bir durum var. Bizim insanımız saman alevi gibi birden parlayıp sönüyor. Allah korusun bugün İzmir'de yaralı bir askerimize kan lazım desek İzmir ayağa kalkar, ama birkaç gün sonra unutulur. Hava sıcak olduğunda, soğuk olduğunda, ramazanda bağışlar ciddi oranda düşüyor, iyi de kan ihtiyacı bitmiyor" dedi.
UŞAKLI KIZ ÖĞRENCİDEN DUYGULANDIRAN DAVRANIŞ
Kan bağışının artmasına yönelik projelerinden de söz eden Dr. Gökay Gök, "Minik öğrencilerimize formlar dağıttık ve bu formları ailelerine iletip kan bağışına teşvik etmelerini istedik. Uşak'ta bir kız öğrenci tam 96 ünite kan bağışı getirdi bize ve bu öğrenci, hediye olarak verdiğimiz bisikleti yetiştirme yurduna bağışladı. Lise son sınıf öğrencilerine eğitimler veriyoruz, oradaki asıl amacımız uyarmak. Çünkü güvenli kana ulaşmak için güvenli bireylerin olması gerekiyor. Kan yoluyla bulaşan hastalıklara karşı gençlerimizi bilinçlendiriyoruz. Eğitim sonrası en fazla kan bağışı artışı üniversitelerde oluyor" diye konuştu.
TROMBOSİT AFEREZİ'YE DE İHTİYAÇ VAR
Ege Bölgesi'nde geçen yıl 20 bin 178 ünite trombosit aferezi kullanıldığına, bunlardan 11 bin 617'sinin Türk Kızılayı Ege Bölge Kan Merkezi tarafından karşılandığına dikkat çeken Dr. Gök, sağlıklı bir bireyin yılda 24 kez afarez bağışı yapabileceğini bildirdi. Türkkök Projesi'nin hayata geçirildiği andan bu yana Türkiye'de 104 bin kök hücre bağışı yapıldığını sözlerine ekleyen Dr. Gök, ülke genelinde bin 200'dan fazla hastanın acil olarak kemik iliği nakli beklediğini, Türkkök Projesi kapsamında bugüne kadar 36 kök hücre nakli yapıldığını 16 nakilin ise yapılma aşamasında olduğunu vurguladı.
"ÇOCUKLARINIZI İĞNE İLE KORKUTMAYIN"
Kan bağışı yapmayanların mazeretlerine bakıldığında yüzde 50'sinin iğneden korktuğunu söylediğini belirten Dr. Gök, "Bizler de iğne ile korkutularak büyütüldük. Ebeveynlere sesleniyorum, lütfen çocuklarını iğne, hemşire ya da doktorla korkutmayın. Onlar geleceğin kan bağışçıları. Yarım saatinizi ayırarak 3 kişinin hayatını kurtarabilirsiniz. Büyükşehir Belediye Başkanı'na da sesleniyorum, acil olarak Karşıyaka Vapur İskelesi, Buca Çevik Bir ve Konak Meydanı'nda en az 60 metrekarelik klimalı bir merkeze ihtiyacımız var. Bunların yapılması kan bağışının artmasını sağlayacaktır. Bir gün herkes hasta ya da hasta yakını olabilir. Ben yaşadım, babam kanser hastasıydı ve acil kana ihtiyaç vardı, gecenin bir yarısı kan aramaya çıktım. Bir minibüs şoförünü buldum bugünün parası benden 150 TL aldı öyle kan verdi. Artık bunlar yaşanmasın bizim çocuklarımız bunları yaşamasın diye kan vermeliyiz" dedi.
Basın toplantısının ardından Sivil Memurlar Sendikası ile Türk Kızılayı arasında protokol imzalandı. Protokol kapsamında, sendika üyelerinin kan bağışlamaları hedefleniyor. - İzmir