Kalp sağlığımızı korumak kendi ellerimizde
Her yıl 29 Eylül'de kutlanan Dünya Kalp Günü'nde, kalp sağlığımızı korumaya yönelik alınabilecek önlemleri, işin uzmanı, Academic Hospital kardiyoloji doktoru Uzm. Dr. Bülent İlçöl anlatıyor.
Kalp ve damar hastalıklarına kamuoyunun dikkatini çekmek, konuyu düzenli olarak gündeme getirmek amacıyla 2000 yılından bu yana her yılın 29 Eylül günü Dünya Kalp Federasyonu ve üye kuruluşları tarafından Dünya Kalp Günü olarak kabul edildi ve son on 20 yıl içinde gerek ilaç gerekse girişimsel tedavilerdeki önemli ilerlemelere karşın kalp ve damar hastalıkları gelişmiş dünyada ölüm nedenlerinin ilk sırasında yer almayı sürdürüyor.
Ülkemizde de her yıl, 300.000 kalp krizi, 125.000 kalp hastalığına bağlı ölüm yaşanıyor. Bu küçümsenemeyecek bir rakam ve her hastalıkta olduğu gibi kalp ve damar hastalıklarında da koruyucu önlemler hastalık oluştuktan sonra uygulanacak tedavilerden daha öncelilkli ve etkili dolayısıyla hayati önem taşıyor.
Kalp Hastalıklarına Bağlı Ölümlerin Dörtte Üçü Engellenebilir
Dünya Sağlık Örgütü yaşam tarzı değişiklikleri ve düzeltilebilir risk faktörlerinin kontrol altına alınması ile kalp damar hastalıklarına bağlı ölümlerin yaklaşık dörtte üçünün engellenebileceğini ön görmektedir.
Tütün kullanımının bırakılması, ideal kilonun korunması ve fiziksel hareketin artırılması kalp ve damar sağlığına en büyük katkıyı sağlar. Kilo kontrolü ve fiziksel hareket hipertansiyon, diyabet ve kolesterol yüksekliği gibi önemli risk faktörlerinin kontrolünü kolaylaştırır. Günlük iş ve boş zaman faaliyetlerinde araç kullanımını azaltmak, beslenme ihtiyacından çok keyif verici olarak tüketilen şeker ve yağ içeriği yüksek yiyeceklerden uzak durmak bile bu yönden önemli birilk adım olabilir.
Hipertansiyon, diyabet ve kolesterol yüksekliğinin zamanında tesbiti ve uygun şekilde tedavisi kalp damar hastalıklarından korunmada vazgeçilmez öneme sahiptir. Bu risk faktörlerinin (özellikle kolesterol) varlığı ve tedavisi ile ilgili bilim ve tıp dışı safsatalara itibar edilmemelidir.
Kalp hastalığı oluştuğunda da erken tanı ve müdahale çok önemlidir. Özellikle çok sayıda risk faktörü taşıyan kişilerin kalpten olabileceğini düşündükleri yakınmalar için ivedilikle bir sağlık kurumuna başvurmaları bazı durumlarda hayat kurtarıcı olabilir.
Kalp Hastaları Korona Virüsü Daha Ağır Geçiriyor
Aralık 2019'dan bu yana tüm dünyayı etkileyen, Mart 2020'de ilk olgunun bildirilmesinden sonraülkemizin de en önemli güncel sağlık sorunu haline gelen yeni tip korona virüsün yol açtığıCOVID-19 pandemisi kalp sağlığı üzerine de doğrudan ve dolaylı etkiler göstermektedir. Bazı yayınlarda olguların üçte birinde virüsün miyokardit'e (kalpkası iltihabı) yol açtığı, buna bağlı gelişebilen kalp yetmezliğinin ağır hastalığa, hatta ölüme yol açabildiği bildirilmektedir. Yine virüsün damarların iç örtüsünde (endotel) yaptığı hasara bağlı dammar tıkanmaları söz konusu olabilmektedir. Hali hazırda kalp hastalığı olanlarda da enfeksiyonun daha ağır seyretmesi beklenebilir.
COVID-19 pandemisinin kalp sağlığına dolaylı olumsuz etkilerinden biri sağlık kurumlarına başvurmaktan çekinen kişilerin akut olaylarda (kalp krizi gibi) hastaneye geç gelmeleri ya da hiç gelmemeleri, kronik takip edilen hastaların kontrollerini aksatmalarıdır. Böyle hallerde uzaktan erişim gibi yöntemlerle de olsa sağlık kuruluşu ile temasa geçmek önemlidir. Biz Academic Hospital'da ilk vaka Türkiye'de görülmeden once bu gibi durumları önlemek adına online görüşme için çalışmalarımıza başladık. Kısa bir sürede hayata geçirdiğmiz online görüşme sistemimizle, pandemi süresince evden çıkmak istemeyen ve risk grubunda olan hastalarımıza aksatmadan hizmetlerimizi verdik, aksi takdirde takip edilmesi gereken hastalıklarda ilaç kullanımında yapılan değişiklikler ölüm riskini arttırabilir. Ayrıca pandeminin ilk yıllarında hipertansiyona bağlı ölüm riskleri yüksek bulundu, hastanemizde Türkiye'de bir ilk olarak gerçekleştirdiğimiz Smart Takip Sistemi ile hastalarımızın kan şekeri, kalp ritmi oksijen değerleri gibi hayati önem taşıyan değer değişikliğinde 7/24 takip edip, hasta ile iletişimde olabiliyoruz.
Beslenmemize dikkat etmek, fiziksel aktivitelerde bulunmak, yağ ve şeker oranı fazla yiyeceklerden uzak durmak, sigara, alkol gibi zararlı madde kullanımını bırakmak sadece kalp sağlığımız için değil beden ve ruh sağlığımız için de bize çok iyi gelecek. Özellikle pandemi sebebiyle her gün onlarca kişiyi kaybettiğimiz bu günlerde bu gibi tavsiyelere sarılmalıyız. Hayatımız, sağlığımız her şeyden daha kıymetli.