Kahramanların Rölyefleri Hatalarla Dolu
Çanakkale Şehitler Abidesi'nin önündeki tören alanında bulunan Vatan ve Milli Mücadele Anıt Rölyefi ve Atatürk Heykeli'nde birçok hata tespit edildi.
Çanakkale Şehitler Abidesi'nin önündeki tören alanında bulunan Vatan ve Milli Mücadele Anıt Rölyefi ve Atatürk Heykeli'nde birçok hata tespit edildi. İncelemeyi yapan heyet, tarihsel açıdan ciddi hatalar içeren ve plastik açıdan detay elemanları yanlış uygulanan rölyef ve heykelin, bronz dökümden doğrusunun yapılmasını önerdi. 2015'de 100 yıl törenleri yapılacak bölgede şimdi bu hataların nasıl giderileceği tartışılıyor.
Çanakkale Kara Savaşları'nın yapıldığı Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı'nda, Morto Koyu'nun gerisinde yükselen Hisarlık Tepe'de, Şehitler Abidesi'nin ön tarafındaki tören alanına, 2004 yılında fiberglas malzemeden 45 metre uzunluğunda ve 3 metre yüksekliğindeki Vatan ve Milli Mücadele Anıt Rölyefi ve Atatürk Heykeli yapıldı.
Valilik de rölyef ve Atatürk Heykeli'nde meydana gelen yıpranma ve deformasyonun giderilmesisi için, 100'üncü yıl törenleri önçesinde harekete geçti. Bu amaçla oluşturulan 8 uzmandan oluşan heyet, yıpranan bölümlerin nasıl giderilmesi gerektiğini araştırırken, bu kez rölyef ve heykelde tarihsel ve plastik açıdan hatalar da belirledi.
Tarihi açıdan yapılan inceleme sonucunda, rölyefin ciddi hatalar içerdiğini belirleyen heyet, hazırladığı raporunda şu ifadelere yer verdi:
CİDDİ KURGU KATALARI VAR
"Kıyafet, silah ve diğer teçhizat, ayrıca kurgusal olarak da akronolojik durum arz ettiği açıkça görülmüştür. Plastik açıdan kullanılan elemanların yanlış uygulandığı, figürlerin statik duruşu sebebi ile alımlayıcı açısından heyecan uyandırmadığı, kurgu ve mizansende kolaj hissi uyandırdığı, perspektif kuralların hiçbirisine uyulmadığı, çeşitli rölyef tekniklerinin aynı anda uygulanmasından kaynaklanan bir karmaşanın olduğu, formların deforme edildiği, biçim açısından ciddi kurgu hatalarının olduğu, nicelik kontrastı açısından da sorunların olduğu, ayrıca eskiz ve maket uygulamalarına sadık kalınmadığı tespit edilmiştir. Söz konusu rölyefin bulunduğu alanı her yıl milyonlarca yerli ve yabancı ziyaretçi gezmektedir. Her yıl resmi anma törenlerinin yapıldığı yer olması hasebiyle burada bulunacak heykel, rölyef gibi sanatsal eserlerin tarihsel ve estetik açılardan nitelikli olmasına özen gösterilmesi gerekmektedir. Bütün bunlar göz önüne alınarak Vatan ve Milli Mücadele Anıt Rölyefi ve Atatürk Heykeli'nin mevcut hali ile bronza dökümünün yapılmasının uygun olmayacağı değerlendirilmiştir. Eğer mali ve hukuki imkanlar el veriyor ise rölyef ve Atatürk Heykeli'nin tarihsel ve plastik açıdan doğru yorumlanarak, yeni bir rölyef yapılıp bu alanda değerlendirilmesinin uygun olacağı kanaatine varılmıştır. Günümüz Türkiye şartlarında heykel döküm piyasasındaki döküm maliyetleri de dikkate alınırsa, söz konusu işin en fazla 1 milyon liraya yapılabileceği değerlendirilmiştir."
HATALARDAN BAZILARI
Heyetin yaptığı tarihi değerlendirmeler sonucunda, rölyefte yer alan bir subayın elinde mavzer tüfek ve belinde matara olduğu belirtilerek, subayların sadece tabanca taşıdığına dikkat çekildi.
Yine rölyefteki bir Krupp top ile yanındaki asker arasında orantısızlığa dikkat çekildi. Rölyefteki askerlerin kıyafetlerinde bir çok hata olduğu belirlendi. Rölyefte yer alan ve Türk bayrağı taşıyan askerin yakasının bağrının açık olduğu belirtilerek, bunun Türk ordusu tarafından kabul edilemez bir durum olduğu, tüfeklerde de problemler olduğu belirtildi. Bu şekilde 50'ye yakın hata bir rapor haline getirildi.
ATATÜRK HEYKELİ DE HATALI
Rölyefin önündeki plastik Atatürk Heykeli'nde de inceleme yapan heyet, "Savaş sırasında eğer herhangi bir durum yoksa subayların madalyaları ile cephede bulunmamaları gerçeğine uyulmadığı, tozlukların da savaş ortamına uymadığı görülmektedir. Bu tozluk yerine ya sarma tozluk ya da çizme kullanılmalıydı. Atatürk'ün Anafartalar Cephesi'nde bu pozunu andıracak şekilde çekilmiş bir fotoğrafı bulunmamaktadır. Bu fotoğraflardan da anlaşılacağı üzere Atatürk o sıralarda daha zayıf görünmektedir. Tarihe mal olmuş ve çok bilinen bir şahsiyetin karakteristik özelliklerinin yansıtılmadığı ve ayrıca ciddi anatomik hataların yapıldığı, biçim açısından plastik sorunların bulunduğu kanaatine varılmıştır" değerlendirmesini yaptı.
TÖRENLERİN FONU OLMUŞTU
2004 yılında Şehitler Abidesi ve Bölgesinde bazı yatırımları gerçekleştiren Sembol İnşaat firması bu kapsamda rölyef ve Atatürk Anıtı'nı da heykeltraş Azmi Sekban'a yaptırdı. Çanakkale Abidesi'nin eksiklerini gideren, burada müze, temsili Türk Şehitliği yapan şirken rölyef ve Atetürk anıtıyla da bir tören anıtı oluşturdu. O tarihten itibaren her yıl 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi törenlerinin tarihi yarımadadaki bölümüyle, 24 Nisan Kara Savaşları'nın yıldönümünde yapılan uluslarası törenler hep bu anıt ve rölyef önünde gerçekleştirildi. Ancak anıt ve rölyeflerdeki 'tarihi hataların' bu kadar yıl sonra ortaya çıkması da ayrı bir tartışma konusu oldu. Geçmişte yapılan bazı heykeller ve düzenlemeler de yine aslına uygun olmadığı için tartışılmıştı.
"ANIT VE RÖLYEFLERİN GERÇEĞE UYGUN OLARAK YAPILMASINDAN YANAYIZ"
Çanakkale Şehitler Abidesi'nin önündeki tören alanında bulunan Vatan ve Milli Mücadele Anıt Rölyefi ve Atatürk Heykeli'nde birçok hatanın tespit edilmesi üzerine açıklama yapan Gelibolu Yarımadası'nda alan kılavuzluğu yapan Mehmet Ali Geray, rölyeflerdeki hatayı bildiğini belirterek "Bu topraklarda savaşan Mehmetçiklerimiz 14-16 ve 27-28 yaş aralığındaydı. Ama tulumbacıları da buraya getirdiler. Bayrak taşıyan Ulubatlı Hasan'ın rölyefini de buraya koydular. Burası vatan uğruna bedenlerini feda eden Mehmetçiklerimize ait bir alan. Anıt ve rölyeflerin gerçeğe uygun olarak yapılmasından yanayız, hatalardan arındırılmış şekilde yenilenmesi iyi olur" dedi. Tulumbacıların Çanakkale Savaşları'nda savaşmadığını İstanbul'da yangın söndürmek için biraraya getirildiklerini belirten Geray, 1453 yılında Fatih'in İstanbul'u fethi sırasında Ulubatlı Hasan'ın sancağını dikerek kalenin alınmasını sağladığını hatırlattı. Mehmet Ali Geray, bu rölyeflerin Çanakkale Savaşları sırasında hayatını kaybeden Mehmetçiklere ait rölyeflerin arasında bulunmaması gerektiğini dile getirdi.