Haberler
İsrail ile Lübnan arasındaki ateşkes için saat veren Biden'dan dikkat çeken Türkiye açıklaması

İsrail-Lübnan ateşkesi için saat veren Biden'dan dikkat çeken Türkiye açıklaması

Lübnan Başbakanı'ndan ateşkes sonrası kritik çağrı: Derhal uygulayın

Lübnan Başbakanı'ndan ateşkes sonrası kritik çağrı: Derhal uygulayın

Netanyahu ateşkesin ardında yatan sebebi açıkladı: İran tehdidine odaklanmak

Netanyahu ateşkesin ardında yatan sebebi açıkladı

BAE'de öldürülen İsrailli hahamın katilleri Türkiye'de yakalandı

BAE'de öldürülen İsrailli hahamın katilleri Türkiye'de yakalandı

Kahire Piramitlerden İbaret Değil

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Mısır ve başkenti Kahire neredeyse sadece piramitler ve firavunlarla hatırlanıyor.

Bu İslam beldeleri peygamberlere, sahabelere ve onca İslam devletine ev sahipliği yapmış, asırlarca Kâbe-i Muazzama'nın en büyük muhafızı olmuş.

Yedikıta Tarih ve Kültür Dergisi Haziran Sayısı'nda Mısır'ın başkenti Kahire'yi kapağına taşıdı. Kemal Erkan tarafından kaleme alınan "Müslüman Kahire Piramitlerden İbaret Değil" başlıklı makalede Kahire'nin önemi gün yüzüne çıkartılıyor. Dosya; Mısır'ın İslam devleti yönündeki öneminin yanında tarihine de ışık tutuyor.

HZ. YUSUF ALEYHİSSELAM KISSASININ YAŞANDIĞI YER

Mısır'ın peygamberler ve sahabelerin varlığı için önemli olduğuna vurgu yapan Erkan, bunu şu sözlerle anlatıyor:

"Mısır, Kur'anı Kerim'de en güzel kıssa olarak adlandırılan Hazreti Yusuf Aleyhisselam kıssasının yaşandığı yerdir. Yine Musa Aleyhisselam'ın firavundan uzaklaşırken mucize sonucu Kızıldeniz'i ikiye ayırması hadisesinin geçtiği topraklardır. Mısır, Hazreti Ömer (r.a) devrinde İstanbul'daki makamı sebebiyle aşina olduğumuz Amr Bin As (r.a) kumandasındaki İslam ordusu tarafından fethedilmiştir. 15 binden fazla sahabenin fetihle birlikte Mısır'a gelmesiyle bu topraklar; camisi, medresesi vb. unsurlarının da eklenmesiyle en güzel İslam beldelerinden birine dönüşmüştür. Özellikle Kahire; Emeviler'den Tolunoğulları'na, Abbasiler'den Osmanlılar'a, her asırda daha da yükselen bir ilim-kültür merkezi oldu. Özellikle Memlülküler ve Osmanlı devrinde İslam dünyasının her yerinden ilim öğrenmek için gelenlere ev sahipliği yapmıştır."

Dergide bu ay ayrıca; Ahmet Apaydın'ın "Göçe Zorlanan Eserler", Halim Gençoğlu'nun "Ümit Burnu'nu İstanbul'a Bağlayan Bir Eser", Mustafa Dedeler'in "Tarih Ambarı", Kayıhan Çağlar'ın "Türklerin Kadim Silahı Ok", Emre Boyacı'nın "İnsan Kuşa Karşı", Mehmet Şevki'nin "Ceride-i Tarih" başlıklı yazıları bulunuyor.

Kaynak: Bültenler / Güncel
title