Kadir Mısıroğlu'ndan Açıklama
Ünlü Tarihçi-Yazar Kadir Mısıroğlu, kalp krizi geçirerek hastaneye kaldırıldığı yönünde çıkan haberlerin gerçeği yansıtmadığını söyledi.
Ünlü Tarihçi-Yazar Kadir Mısıroğlu, kalp krizi geçirerek hastaneye kaldırıldığı yönünde çıkan haberlerin gerçeği yansıtmadığını söyledi.
Bazı internet sitelerinde ve sosyal medyada tarihçi yazar Kadir Mısıroğlu'nun kalp krizi şüphesiyle hastaneye kaldırıldığı ve durumunun kritik olduğu haberleri yer almıştı. Haberlerin ardından Kadir Mısıroğlu'nun yakınları haberlerin gerçeği yansıtmadığını söylemişti. Yakınlarının ardından bir yalanlama da sağlık durumu yerinde olan Kadir Mısıroğlu'ndan geldi. İhlas Haber Ajansı muhabirinin sorularını yanıtlayan Kadir Mısıroğlu, hastaneye kaldırıldığı iddiasından, hakkında çıkan haberlere ve Misak-ı Milliye kadar birçok konu hakkında merak edilenleri yanıtladı.
"BAŞIM BİLE AĞRIMAMIŞKEN, KOMAYA GİRDİ DİYEN ADAMLARIN HER DEDİĞİ YALANDIR"
Hakkında çıkan iddiaları yalanlayan Kadir Mısıroğlu, "Ben burada başım bile ağrımamışken, komaya girdi, hastaneye kaldırıldı diyen adamların her dediği de bu ölçüde yalandır. Millet bunu anlasın, komadaysam nasıl geldim de bugün 3 saat konuştum. 'Yunan galip gelseydi, keşke gelseydi dedi' diyor yalan. Yalanın bini bin para. Adam Yunan Harbini ve İstiklal Marşını inkar ediyor diyor. İnkar etmiyorum maiyeti hakkında konuşuyorum. Bu İstiklal Harbi değil Milli Mücadeledir diyorum. İstiklal Harbini veya Milli Mücadeleyi inkar mıdır? Yunan Harbi olmadı mı diyorum ben deli miyim? Onlar deli dedi diye ben deli mi oldum. Deli bakalım benim kitapların hangisini yazan var göstersin. Bunlar kıskançlığın eseri, bunlar öfkenin eseri, bunların hiçbir ciddi dayanağı olmadan konuşuyorlar. Herhalde benim sözlerimi dinleyen, kitaplarımı okuyan fazla adam olmasaydı, bunlar benim adımı bile anmazlardı. Akşam sabah düğmeye sistemli bir şekilde basılmış gibi sistemli bir şekilde her ay 10 tane 15 tane yazı çıkıyorsa aleyhime bu mesaimden rahatsız olduklarını gösteriyor. İyi de bu rahatsızlığa dair ilmi bir şeyler koyun ortaya, öfkenin, kinin, hissiyatın ne önemi var, halk görüyor. Dün dedin ki komaya girdi, hastaneye kaldırıldı. Beni dinleyecek 1 buçuk milyon adam ne der? Akşamdan sabaha yalanın ortaya çıkıyor, bunu bile bile konuşuyorsun. Bu adamlara cevap vermeye bile tenezzül etmiyorum. Bunların hiçbir cevap verecek seviyeleri yok. Bunlara sokak ağzı ile küfür etmek lazım o da benim terbiyeme uymuyor" şeklinde konuştu.
"MİSAK-I MİLLİ HARİTASI HUDUT ÇİZMEZ, HUDUTLAR İÇİN PRENSİP ORTAYA KOYAR"
Misak-ı Milli sınırlarıyla ilgili soruları yanıtlayan tarihçi yazar Kadir Mısıroğlu, "Bu harita Misak-ı Milli haritasıdır. Milli Misak haritası hudut çizmez, hudutlar için bir prensip ortaya koyar. O prensipte 30 Ekim 1919 Mondros Mütarekesi'nde imzalandığı gün fiilen elimizde olan yer asgari vatandır, buradan fedakarlık yapılmaz. O zaman askeri duruma bakarsak, ordu Filistin'de gerilemiş ve nereye kadar çekilmiş. Mütareke imzalandığı anda Musul bizde, İngilizler mütareke imzalandığını duymadık diyerek orayı 2 Kasım'da harekete devam ederek işgal ettiler. 30 Ekim'de fiilen bizim olduğuna göre Musul Misak-ı Milliye dahildir" dedi.
"MİSAK-I MİLLİYİ UNUTTURMAK İHANETTİR"
Misak-ı Milli Sınırlarının kapsadığı alanları anlatan tarihçi yazar Mısıroğlu, "Misak-ı Milli dediğin şey, Hatay'ın güneyinde Bayırbucak'tan başlar, Süleymaniye'yi içine alacak şekilde Basra Körfezine doğru uzanan bir hattır. Bunların hepsi Misak-ı Milliye dahildir. Alamamışsın, alamayınca da zaten benim değildi deyip unutturmuşsun. Bu ihanettir. O günün şartları müsait olmaz alamazsın, ama yarın olur. Senin olduğunu niye unutturuyorsun. Bize unutturdular, yanlış olan bu. Kurtarmakta kurtaramamakta mazur değildi herkes kendine göre değerlendirebilir. Ama unutturmak hiçbir suretle maruz görülmez. Oradaki insanlar Türkiye'den ümitleniyor. Sadece Türkmenler değil, Kürdü de Arap'ı da Türkiye'den ümitleniyor. Osmanlı'dan sonra bir gün yüzü görmediler. İhtilalden ihtilale, kargaşadan kargaşaya, otorite olmayınca böyle olur" diye konuştu.
(Metin Başar/İHA)