Kadınlar Göç Yolunda Projesi" Kapanış Programı

- Sergi açılışının yapılması

Serginin gezilmesi

Sümeyye Erdoğan Bayraktar'ın konuşması

"Ayrılık" belgesel filmi gösterimi

Kadınlara çiçek takdimi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kızı Bayraktar:

"(Kadınlar Göç Yolunda Projesi) Bu proje dahilinde 436 kadınla birebir mülakat ve konuşmalarla, onların sosyal, kültürel, ekonomik, durumları incelendi ve araştırıldı. Daha sonra aynı zamanda bu kadınlara, yasal haklarıyla ilgili eğitimler verildi. Bununla da kalınmadı, kendilerinin entegrasyonuna dahil, bazı çalışmalara adım atıldı."

Proje kapsamında hazırlanan Ayrılık adlı belgesel film, İstanbul, Gaziantep ve Hatay'da kamplar ve kamp dışında yaşayan 8 mülteci kadının hikayesinden oluşuyor

İSTANBUL (AA) – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kızı Sümeyye Erdoğan Bayraktar, Kadınlar Göç Yolunda Projesi'ne ilişkin, "Bu proje dahilinde 436 kadınla birebir mülakat ve konuşmalarla, onların sosyal, kültürel, ekonomik, durumları incelendi ve araştırıldı. Daha sonra aynı zamanda bu kadınlara, yasal haklarıyla ilgili eğitimler verildi. Bununla da kalınmadı, kendilerinin entegrasyonuna dahil, bazı çalışmalara adım atıldı." dedi.

Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilen Sivil Toplum Diyaloğu Programı kapsamında, Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM), İtalya'dan EUROCULTURA ve Türkiye'den Uluslararası Mülteci Hakları Derneği (UMHD) ortaklığı ile birlikte yürütülen Kadınlar Göç Yolunda Projesi Kapanış Programı Altunizade Kültür Merkezi'nde gerçekleşti.

Program, Suriyeli ressam Sumaya Kaderi'nin resimlerinden oluşan Ayrılık isimli serginin, Bayraktar tarafından törenle açılmasıyla başladı. Sergiyi gezen Bayraktar, basının sorularını yanıtladı. Bayraktar, sergiyi çok beğendiğini söyledi. Bayraktar, şunları kaydetti:

"Suriye ressam Sumaya Kaderi Suriye'den gelmiş. Suriye'de savaşın acılarını çekmiş ve daha sonra o acıları çekmekle kalmayıp, bunu bütün dünyaya anlatmak için sanatını kullanmış. Kendisini tebrik ediyorum. Resimleri de gerçekten çok güzel. Projemiz, KADEM, AB'den fonlu, Kadınlar Göç Yolunda adlı, birkaç uluslararsı STK ile de ortaklık yaparak yaptığımız bir proje. Bu proje dahilinde 436 kadınla birebir mülakat ve konuşmalarla, onların sosyal, kültürel, ekonomik, durumları incelendi ve araştırıldı. Daha sonra aynı zamanda bu kadınlara, yasal haklarıyla ilgili eğitimler verildi. Bununla da kalınmadı, kendilerinin entegrasyonuna dahil, bazı çalışmalara adım atıldı. Bu projenin en büyük çıktılarından biri de, bu kadınların sadece barınma ihtiyacı olmadığı, bunun da ötesinde entegrasyon için bazı aktivitelere ve etkinliklere ihtiyaç duyulduğuydu."

Entegrasyonla ilgili bu yönde adımlar atıldığını dile getiren Bayraktar, projenin son kapanış programı kapsamında, bu kadınların savaştan ne zorluklarla, çok ciddi acılar yaşayarak buraya gelip hayatlarını nasıl kurtarmaya çalıştıkları dahil, onların hikayesini anlatan bir film çekildiğini söyledi. Bayraktar, bugün de bu filmin gala gösterimi olacağını vurguladı.

"Sivil Toplum diyaloğu projelerini önemsiyoruz"

Programda açılış konuşması yapan, Avrupa Birliği Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mehmet Cangir de, Kadınlar Göç Yolunda'nın Avrupa Birliği ve sivil toplum diyaloğu projesi olduğunu vurguladı. Cangir, "2008 yılından bu yana yaklaşık 350 projeye, 42.5 milyon Avro kaynak ayrıldı. Sivil Toplum diyaloğu projelerini önemsiyoruz. Bu projeler hayata geçirilen reformların toplum tarafından içselleşmesi ve benimsenmesini sağlıyor." dedi.

Son 15 yılk içerisinde de çok önemli reformlar hayata geçtiğine değinen Cangir, bunun sürdürebilir olması için halk tarafından benimsenmesi ve içselelştirilmesi gerektiğini anlattı. Cangir, şöyle konuştu:

"Bunu sağlayan da sivil toplum diyaloğu projeleridir. Bu yüzden gerçekten kıymetli. Türkiye'yle ilgili Avrupa ülkelerinde ve dünyada çoğu zaman yanlış ve önyargılı bilgiler duyuyoruz. İşte bu projeler vasıtasıyla aslında ortaklıklar kurarak esasında sesimizi, birçok haklı davamızı ve Türkiye'yle ilgili önyargıları Avrupalı muhataplarımızla paylaşma ve bunları düzeltme imkanı buluyoruz."

Sivil toplumun önemine değinen Cangir, sivil toplumun Türkiye'yle ilgili önyargıları düzeltmesi açsından önemli olduğunu anlattı. Türkiye'nin bütün dünyaya verdiği insaniyet dersini her fırsatta bütün dünyaya anlatabilmek ve yansıtabilmek gerektiğine dikkati çeken Cangir, Kadınlar Göç Yolunda projesi de, buna vesile olduğu için önemli olduğunu kaydetti.

"Suriye tüm insanlığın kanayan yarası"

KADEM Genel Başkanı Sare Aydın Yılmaz da, Suriye'nin tüm dünyanın kanayan yarası ve insanlık sorunu olduğunu ifade ederek, bu soruna Batılı ülkelerin görmezden geldiğini ve insan hakları savunucuların sesiz kaldığı söyledi. Dünya yaşanan acıyı seyrederken, Türkiye iç savaştan kaçan Suriyeli mültecileri misafir ettiğini vurgulayan Aydın, devletin elinden gelen gayreti göstermesinin gurur kaynağı olduğuna dikkati çekti. Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Savaştan 6.5 miyon insanın insanın yerinden yurdundan edildiği bu savaşta, Türkiye 3.5 milyon mazluma kapılarını açtı. 272 bin Suriyeli devletimizin büyük bir hassasiyetle inşa ettiği kamplarda ve kentlerde barınıyor. Geri kalan 2.5 milyona yakın kardeşimiz ise, şehirlerimizde aramızda yaşıyor. Bugün İstanbul'da 400 bin üzerinde Suriyeli mülteci kardeşlerimiz var. 75 bin Suriyeli çocuğumzu devletimizin okullarında okuyor."

"Belgesel film hazırladık"

Kadınların kalbinin tel örgülerinin arkalarında bıraktıklarına kalplerinin nasıl dayansın sorusuna sorduklarını dile getiren Yılmaz, KADEM olarak bu meseleye savaşlar, savaştan göç eden kadınlar, çocuklar, yaşlılardan öte bir bakış açısıyla baktıklarını anlattı. Aydın, tüm dünyada göçün ve savaşların mağdur ettiği dezavantajlı kesim olan kadınlar için, 'ne yapabiliriz?' düşüncesiyle hareket ettiklerinden bahsederek, şu açıklamalarda bulundu:

"Kadın mültecilerin yaşadıklarını, problemlerini ve ihtiyaçlarını ortaya koymak üzere, Kadınlar Göç Yolunda Projesi ile biraradayız. Mültecilerin yasal hakları ve düzenlemeler hakkında farkındalık yaratmak amacıyla eğitimler düzenledik. 5 yıldır geri dönemeyen ve yakın vadede dönmesi ne yazık ki muhtemelen gözükmeyen, mülteci kardeşlerimizin burada geçici hayat yaşadıklarını biliyoruz. Onların gerçek bir hayat kurmaları için entegrasyon politikalarına ihtiyacımız var. Bu nedenle proyemizde mülteciler ve mülteci entegrasyonu konusunda Türkiye ve Avrupa'da yapılan iyi uygulamaları araştırdık. Kamuoyunda mültecilere yönelik yanlış uygulamaları kırmak ve kadın mültecilerin farklılaşan gerçeklerine yansıtabilmek amacıyla bir belgesel film hazırladık."

Konuşmaların ardından proje kapsamında İstanbul, Gaziantep ve Hatay'da kamplar ve kamp dışında yaşayan 8 mülteci kadının hikayesinden oluşan "Ayrılık" belgesel filmi gösterildi. Film gösteriminin ardından sahneye davet edilen kadınlar, hikayelerini anlattı. Bayraktar ve Sare Aydın Yılmaz tarafından da kadınlara çiçek takdim edildi.

Programda, Kadınlar Göç Yolunda Projesi kapsamında düzenlenen Uluslararası Mülteci Kadınlar Paneli de gerçekleşti.

Kadınlar Göç Yolunda Projesi

Kadın mültecilerin yaşadıkları gerçek problemlerini ve ihtiyaçlarını ortaya koymak üzere yola çıkan proje, mültecilerin yasal hakları ve düzenlemeler hakkında farkındalık yaratmayı hedefledi. Mülteciler ve mülteci entegrasyonu konusunda Avrupa ve Türkiye'de yapılan iyi uygulamaları araştırdı.

Proje kapsamında hazırlanan Ayrılık adlı belgesel film, İstanbul, Gaziantep ve Hatay'da kamplar ve kamp dışında yaşayan 8 mülteci kadının hikayesinden oluşuyor. Belgeselde hikayesi yer alanlar, savaş öncesinde Suriye'de Fransızca öğretmeni, matematik öğretmeni, ressam, ekonomist ve inşaat mühendisi olarak çalışan ancak Türkiye'ye göç sonrasında kendilerine yeni bir hayat kurma savaşı veren kadınlar olarak seyircinin karşısına çıkıyorlar.