Kadının Gücü Konferansı
Konda Genel Müdürü Bekir Ağırdır, "Bizim sadece çabalayalım, bir şeyler yapalım, sadece kadını güçlendirelim hamlesine değil, kadın aklının ve yüreğinin hayata müdahil olmasına ihtiyacımız var. Aktörlere göre değil, meselelere göre pozisyon almaya ihtiyacımız var.
Konda Genel Müdürü Bekir Ağırdır, "Bizim sadece çabalayalım, bir şeyler yapalım, sadece kadını güçlendirelim hamlesine değil, kadın aklının ve yüreğinin hayata müdahil olmasına ihtiyacımız var. Aktörlere göre değil, meselelere göre pozisyon almaya ihtiyacımız var. Kadınların daha fazla ortalığa çıkmasına, daha fazla çaba göstermesine ihtiyacımız var." dedi.
Ağırdır, kadınların toplumsal yaşamdaki güçlü seslerini duyurmak ve ilham veren hikayelerini daha geniş kitlelere ulaştırmak amacıyla Hürriyet gazetesi tarafından düzenlenen Kadının Gücü Konferansı'ında "Kendi Akvaryumumuz Dışındaki Kadınlar" başlıklı sunum yaptı.
Toplumu dönüştürmenin önündeki en önemli zihni meselenin kadın meselesi olduğunu belirten Ağırdır, bu nedenle kadınlarla ilgili çok araştırma yapmaya çalıştıklarını söyledi.
Kadın meselesinin daha kökten ve bütüncül olarak hem zihniyeti hem de kurumları aynı anda değiştirecek daha büyük bir hamleye ihtiyaç olduğunu ifade eden Ağırdır, " Türkiye'de kadın meselesi diye kodladığımız şeyler, örneğin şiddet meselesi de dahil yalnızca erkeklere veya kadınlara, gençlere veya yaşlılara ya da yalnızca eğitime, Türkiye'nin bir coğrafyasına dair bir mesele değil. Hepsi ortak." diye konuştu.
"Hemen herkes kadın erkekten fazla kazanırsa sorun olur fikrinde"
Kadınlarla ilgili yaptıkları araştırmadan örnekler sunan Ağırdır, şu bilgileri paylaştı:
"Kadının eşinden daha fazla para kazanması sorun olup olmadığını sormuşuz. Bir tek üniversiteliler birazcık yanlış fikrine yaklaşmış. Onun dışında kadını, erkeği, yaş farkı eğitim farkı kalmaksızın hemen herkes kadınlar erkeklerden fazla para kazanırsa aile içinde sorun olur fikrinde. 40 milyon kadının 31-32 milyonu 14 yaş üstü. 100, 100 eğiterek, 200, 200 kadına tablet vererek bu sorunu çözemeyiz. Neredeyse 19-20 milyon kadın evde oturuyor. Sadece yüzde 8'i beyaz yaka, yüzde 9'u işçi, esnaf, çiftçi. Sonuçta kadınların yüzde 76'sı oturuyor. Yani ülkenin 100 nüfusunu geçindirmek için 45 nüfus çalışıyor ve bunun içindeki 50 kadının sadece 7'si üretime dahil veya gelir üretmeye dahil."
Araştırmada kadınların hafta sonları ne yaptıklarını sorduklarında, onların hayata dahil olmadıklarını gördüklerini dile getiren Ağırdır, 28 yaş altındaki kadınların bile yüzde 26'sının akraba ziyaretiyle, yüzde 44'ünün de hiçbir şey yapmadan günlerini geçirdiğini anlattı.
Ağırdır, araştırmada herhangi bir kültürel faaliyete katılıp katılmadıklarını sorduklarında da 44 yaş üstündekilerin yüzde 79'unun hiçbir yere gitmediğini, 15-28 arasındaki gençlerin bile yüzde 37'sinin hiçbir kültürel faaliyete katılmadığını aktararak, finansal hayatla ilişkilerle ilgili soru üzerine de sadece yüzde 36 genç kadının banka hesabı olduğunu, yüzde 21'inin de kredi kartı bulunduğunu anlattı.
44 yaş üstü kadınların yarısının bilgisayarı var
Türkiye'de internet erişiminin köylerde bile yüzde 30'lara geldiğini ifade eden Ağırdır, kadınlar ve erkekler olarak bakılınca 44 yaş üstü kadınların sadece yarısının bilgisayarı, yüzde 7'sinin de tableti olduğunu kaydetti.
"Yani kadının adı var ama kendisi yok dediğimiz hikayenin son sayıları bunlar." diyen Ağırdır, kadının gündelik hayatta ev içindeki rollerinin belirlenmesine ilişkin de 5 kadından birinin çocuğunun eğitim geleceğine karar verdiğinin görüldüğünü belirtti.
Bekir Ağırdır, sadece Türkiye'nin değil dünyanın "küresel ara buzul" döneminde olduğunu söyleyerek, sadece Türkiye'nin değil, insanlığın bir krizle karşı karşıya olduğunu dile getirdi.
Bugünün hayatında akıl, beden ve gönlün bir arada çalışması gerektiğini vurgulayan Ağırdır, şunları kaydetti:
"Bizim sadece çabalayalım, bir şeyler yapalım, sadece kadını güçlendirelim hamlesine değil, kadın aklının ve yüreğinin hayata müdahil olmasına ihtiyacımız var. Aktörlere göre değil, meselelere göre pozisyon almaya ihtiyacımız var.
Partilerden bağımsız olarak meselelerden yana tavır almamız lazım. Kendi topraklarımızın naturasına uygun biçimde ama küreselleşmenin, evrenselleşmenin ve insanlığın kazanımlarını ihmal etmeden, sadece geleneklere yaslanarak değil, kendi topraklarımızın naturasıyla evrensel ve insani hayatın kazanımlarını birleştirerek yeni yollara, yöntemlere ihtiyacımız var. İlla farklı olma değil, daha iyi olma, dallanma, saçılma yerine köklenme, en sert fırtına da bile çözülmemeye ihtiyacımız var. Susmaya değil, daha çok konuşmaya ve cıvıldamaya ihtiyacımız var. Bunun için kadınların daha fazla ortalığa çıkmasına, daha fazla çaba göstermesine ihtiyacımız var."
Türkiye Gençlik Araştırması
Araştırma ve danışmanlık şirketi Sia Insight Genel Müdürü Hüseyin Tapınç ise "Gençler Ne Düşünüyor? Nasıl Bir Gelecek Kuracaklar?" konusunda gerçekleştirdikleri Türkiye Gençlik Araştırması'nın sonuçlarını paylaştı.
Türkiye'de 15-24 yaş grubunda 2 bin gençle 15 ilde gerçekleştirilen araştırmaya göre, gençlerin yüzde 44'ü sadece okuyor, yüzde 8'i ise hem okuyup hem de çalışıyor.
Bekar olan genç kadınların yüzde 78'i ileride evlenmek, yüzde 74'ü çocuk sahibi olmak isterken, genç kadınlara göre ideal evlilik yaşı ise 27.
Genç kadınların yüzde 40'ı imam nikahını resmi nikah kadar önemli bulurken, yüzde 38'i de sebebi ne olursa olsun kürtaja karşı. Genç kadınların yüzde 35'i kadın çalışmak için eşinden, babasından, ağabeyinden izin alması gerektiğini düşünürken, yüzde 32'si de kadının öncelikle kendisini çocuklarına adaması gerektiğini belirtiyor.
Genç kadınların yüzde 20'si de kadının çalışmamasını, yüze 19'u da kadınlara gerektiğinde tokat atılabileceğini düşünüyor. Genç kadınların yüzde 25'i ailesi izin vermediği, yüzde 25'i ekonomik imkanların yetersizliğinden okuyamadığını ifade ederken, gençlerin genelde yüzde 59'u, genç kadınların ise yüzde 71'i okul yönetiminin ve öğretmenlerin cinsiyet eşitsizliği yaptığını ifade ediyor.
Genç kadınların yüzde 28'i iş bulamadığı, yüzde 20'si ailesine karşı sorumlulukları olduğu, yüzde 13'ü eşi izin vermediği, yüzde 33'ü çalışmaya ihtiyacı olmadığını düşündüğü için çalışamadıklarını belirtiyor.
Konferansa, Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Begümhan Doğan Faralyalı, Hürriyet Gazetesi Yönetim Kurulu Üyesi Vuslat Doğan Sabancı, Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fikret Bila, Hürriyet Gazetesi yazarları Ertuğrul Özkök, Ayşe Arman, Elif Ergun, Hürriyet Daily News Genel Yayın Yönetmeni Murat Yetkin ile Gülben Ergen de katıldı.