Haberler

Kaçırılan Başkan İlk Kez Konuştu

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

PKK'lılar tarafından 13 Mayıs tarihinde kaçırılan AK Parti Kulp İlçe Başkanı Veysel Çelik ilk kez konuştu.

Diyarbakır'ın Kulp İlçesi ile Muş arasında yol kesen PKK'lılar tarafından 13 Mayıs tarihinde kaçırılan AK Parti Kulp İlçe Başkanı Veysel Çelik, dün akşam saatlerinde, Diyarbakır Barosu, İHD ve Mazlum-Der temsilcilerinden oluşan sivil toplum örgütü temsilcilerine teslim edildi. Güvenlik güçlerine gitmeden önce İHD Diyarbakır Şubesi'ne götürülen Çelik, düzenlediği basın toplantısında, esaret altında kaldığı günlerde hiç sıkıntı çekmediğini belirterek, hiç bir AK Partili yetkilinin ailesine ve yakınlarına geçmiş olsun dileğinde bulunmadığını hatırlatarak, hem partiden istifa edeceğini hem de siyaseti bırakacağını açıkladı.

İHD Diyarbakır Şubesi'ne sivil araçlarla gelen Veysel Çelik, Diyarbakır Baro Başkanı Mehmet Emin Aktar, İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, Mazlum Der Şube Başkanı Abdurrahim Ay, burada basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısı öncesi yakınlarına sarılan AK Parti İlçe Başkanı Veysel Çelik, hasret giderdi. Duygulu anların yaşandığı basın toplantısında, ilk olarak konuşan Diyarbakır Baro Başkanı Mehmet Emin Aktar, yaklaşık 2 ay önce Kulp-Muş karayolunda kaçılan AK Parti Kulp İlçe Başkanı Veysel Çelik'in bırakılması için çağrıda bulunduklarını hatırlatarak, "Ailesi bizden salıverilmesi için talepte bulunmuştu. Biz de ailesinin bu talebini karşılayarak 2 kez sizin aracılığınızla çağrı yapmıştık. Eğer bize ulaşılırsa ailesi yada başka bir şekilde bize telefonlarımıza, maillerimize, herhangi bir şekilde ulaşılırsa, biz de teslim alabileceğimiz, bir yer gösterilirse teslim almaya da hazır olduğumuzu ifade etmiştik. ve bugün ailesi aracığıyla bize teslim edilebileceği bildirildi. Ben, İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, Mazlum Der Diyarbakır Şube Başkanı Avukat Abdurahim Ay, Diyarbakır Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Cihan Aydın ve gazeteci arkadaşımız Faruk Balıkçı ile birlikte beraber gittik. Muş-Kulp karayoluna yakın bir yerde bize gösterilen yerde bekledik. Biz bu çağrımızın sonucunu almaktan mutluyuz. Belki bugün çok riskli bir yolculuk yaptık. Belki gergin, yorucu geçti. Ama sonuçta ailesinin yakınlarının gözlerindeki bu mutluluğu, sevinci görünce bizim de yorgunluğumuz da geçti. Biz kendisine bir kez daha geçmiş olsun diyoruz. Biz İnsan Hakları alanında çalışan kurumlarız. Bazı durumlarda yaşam hakı, kişi güvenliği ve özgürlüğü son derece önemlidir. Eğer risk almak gerekiyorsa, bu riski alacağımızı daha önceden ifade etmiştik. Umarız bundan sonra, bu topraklarda çatışmanın değil, güvenliğin olmadığı koşullarda değil, daha çok, insan haklarının konuşulduğu günleri yaşarız" dedi.

Veysel Çelik'i teslim eden PKK'lıların silahlı olup olmadıkları yönündeki bir soruya Baro Başkanı Aktar, "İşte ormandan geldiler, ormandı. Biz ilk kendisini görmedik. Önce bir kişiyi gördük. Sonra o kişi bize yaklaştı, biz de oraya doğru gittik, ormanlık alana doğru bir yere gittik. Sonra işte ormanlık alanın bittiği yerde oraya getirilmişti, biz orada teslim aldık. Bize sağ salim teslim ettiklerini söylediler ve biz ordan hızlı bir şekilde ayrıldık" diye yanıtladı.

İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici ise çok sevindirici olduğunu belirterek, "Sevindirici bir anı yaşıyoruz. ve en azından bugün özgürlüğünden alıkonulan bir kişi özgürlüğüne kavuştu. Diliyor ve umuyoruz ki şu anda PKK'nin elinde bulunan diğer kişilerin de biran önce özgürlüklerine kavuşmasıdır. Biliyorsunuz, uzun süreden beri bir polis, 2 asker, bir kaymakam adayı ve son dönemde alınan bir kaç kişi daha var. Biz yine sizin aracılığınızla yine çağrıda bulunuyoruz. Eğer gerekiyorsa, aynı riski, aynı zorluğu aynı zahmeti alıp, o insanları da ailelerine kavuşturma, en azından onların da o sıkıntılarının giderilmesi noktasında biz hazır olduğumuzu söylüyoruz. ve gerçekten de son derece mutluyuz, en azından, son derece böyle bir sonuca ulaştık. Sağ salim, belki yarın haklarımızda soruşturma da açılabilir. Umarım öyle bir şeye girişmezler son derece rahatız. Çok da mutluyuz, çok da sağlıklı bir şekilde getirdik" diye konuştu.

Mazlum-Der Diyarbakır Şube Başkanı Avukat Abdurrahim Ay da, Veysel Çelik'in yakınlarıyla yaşadığı sevinç gösterisine dikkat çekerek, "Siz de az önce aşağıdaki mutluluk tablosunu gördünüz. PKK'nin elindeki diğer alıkonulan kişilerin yaşaması için burdan çağrıda bulunuyoruz. Daha önce hem Veysel Çelik için, PKK'nin elindeki diğer kişiler için de çağrı yapmıştık. Bu çağrımızı burda yineliyoruz ve onlar için insan hakları kurulları olarak devreye girmeye hazırız diyoruz" dedi.

13 mayıs tarihinden beri PKK'nın elinde olduğunu hatırlatarak konuşmaya başlayan AK Parti Kulp İlçe Başkanı Veysel Çelik, özgür kalmasında emeği geçen Diyarbakır Barosu, İHD ve Mazlum-Der yetkililerine teşekkür etti. Sivil toplum örgütlerinin girişimleri sonucu özgürlüğüne kavuştuğunu ifade eden Çelik, şunları söyledi: "Kaçırıldığım yere yakın hatta aynı yerde serbest bırakıldım. Ben Türkiye sınırları dışına çıkarılmadım. Türkiye sınırları içerisinde dolandım. Operasyonda ordaydım, bölgedeydik. Ama tabi çok sık ormanlıklar içerisindeydim. Operasyonun 2'nci gününde, tabi gece giderdik. Gerektiği yerlerde gözüm kapalı gidiyordum daha doğrusu. Gittiğim yerleri çıkaramam, bilemem, ama tabi operasyonların yoğun, çatışmaların bombardımanların altında biz de vardık. Ama hiç bir şey de olmadı. Operasyonun 3'ncü gününde ben operasyon bölgesinden uzaklaştırıldım. Hep yürüdük, ormanlık alanda, dere yataklarında, kayalıklarda kaldık. AK Parti ilçe başkanlığı yapmamdan dolayı kaçırıldım, sorgulandım. Bana, 'Bizim, siyasetçilerimiz tutuklanıyor, belediye başkanları ve yöneticiler hemen hemen bütün mensupları tutuklandı hükümet tarafından' diyip bu yüzden onlar beni Kulp İlçe Başkanı olarak yakaladı. Benim haberim olmadan akrabalarım sivil toplum örgütlerine başvurmaları üzerine 4-5 gün önce PKK iyi niyet gösterisi olarak beni serbest bıraktı."

Sürekli olarak 8 ila 10 kişilik silahlı grubun kendisini koruduğunu anlatan Veysel Çelik, AK Partili hiç bir yetkilinin, ailesini ve yakınlarını aramadığını öğrendiğini belirterek, "Daha evime gitmedim, ama yakınlarımdan yeni öğrendim. Hiç bir partili, benim evimi, ailemi ve yakınlarımı arayıp sormamış, geçmiş olsun dememiş. Yani beni AK Parti'den ayrılmayı düşünüyorum. Ayrılacağım daha doğrusu. Siyaset yapmaya da niyetim yok, devam etmek istemiyorum kendi insiyatifimle. İşyerime uğramadan, arkadaşlarla buraya geldim. Yarın bir akrabamın düğünü var inşallah oraya gideceğim. Çifte düğün olacak inşallah. Güvenlik güçlerine daha ifade vermedim" ifadelerini kullandı.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
İstanbul'da katliam: 4 kişiyi öldürüp intihar etti

4 kişiyi öldürüp canına kıydı! İntihar anı kamerada

İstanbul'daki aile katliamında yeni detaylar! Kız kardeşi ve eşini de ağır yaralamış

Katliamda her bir detay kan donduran cinsten! Tüm ailesini öldürmeyi kafasına koymuş

27 ilimizde eğitime kar engeli

27 ilimizde eğitime kar engeli

Antalya Havalimanı'na iniş yapan yolcu uçağında yangın

İçi yolcu dolu uçak, inişten sonra alev aldı

title