JTR Üyeleri Mücevher Sektör Buluşmasında Bir Araya Geldi.
Mücevher İhracatçıları Birliği Başkanı Ayhan Güner, mücevher ihracatında tüm zamanların rekorunu kıran sektörün bundan sonraki hedefinin daha çok satarken daha yüksek kar etmek olduğunu belirtti.
Mücevher İhracatçıları Birliği (JTR) üyeleri, sektörün 2017 performansının değerlendirildiği ve geleceğe dönük beklentilerin ele alındığı Mücevher Sektör Buluşmasında bir araya geldi. Mücevher İhracatçıları Birliği (JTR) Başkanı Ayhan Güner, "2017 yılını tüm zamanların en yüksek ihracat rakamıyla kapattık ve 3,3 milyar dolar ihracat yaptık. Emeği geçen herkesi tebrik ederim. Kendimizi yürekten alkışlayalım…" dedi.
Türkiye'nin mücevher ihracatında ilk 5 ülkenin, BAE, Irak, ABD, Hong Kong ve Almanya olduğunu dile getiren Güner, "Ancak bu bize yetmez; özellikle ihracat pazarımızı çeşitlendirmeliyiz, mutlaka Avrupa'ya açılmalıyız. Bundan sonraki hedefimiz bu ihracatı daha çok karla yapmak olmalı. Bunun için de tek yolumuz var: tasarım ve markalaşma…" diye konuştu.
JTR üyelerine yaptığı sunumda sektörün önemli başlıklarını ele alan Güner fuar mevzuatını değiştirerek 27 yerine artık 4 belge ile fuar katılımının gerçekleştiğini anlattı. Stand maliyetlerinin düşürülmesi ve standardizasyon için tek tip stand tasarlandığını ve Türkiye'de üretilen standların yurtdışında fuarlarda kullanıldığını ve katılımcı sayısının 78'den 183'e yükseldiğini söyledi. ABD'de San Diego, İngiltere başta olmak üzere ticaret heyetleri oluşturduklarını belirten Güner, fuarlara gelen ziyaretçilerin kapısından geçtiği yere uğramadığını, daha önceden tanıyıp bildiği kişilerle görüştüklerini belirtti. Bu amaçla Türkiye'de bir fuara yapılan en büyük alım heyeti projelerini yaşama geçirdiklerini anlatan Güner, fuarlara getirilen büyük alıcılarla ilgili gerçekleştirilen çalışmaları anlattı.
Taşların tılsımını duymak ve işitme engellilere taş kesimi gibi sosyal sorumluluk projeleriyle önemli fayda yarattıklarını anımsatan Güner bu projelerde elde edilen ekipmanların da Kuyumculuk Meslek Lisesi'ne kazandırıldığını belirtti. Dubai'nin ticari bir merkez olması nedeniyle burada Türk Ticaret Merkezi açtıklarını söyleyen Güner, sözlerine şöyle devam etti:
" Dubai'de açtığımız merkezin önemi daha da arttı. Dubai vergi avantajları nedeniyle önemli bir ticaret merkezi haline gelmişti. Ancak Suudi Arabistan'ın baskısıyla yeni vergilerin gelmesi tüm sektörler açısından ciddi avantajlar yarattı. Biz mücevher sektörü için elimizden geleni yapıyoruz. Şu anda İran, Irak, Dubai gibi yerlerden gelen 200'ün üzerinde firma operasyonlarını Türkiye'ye kaydırdı. Kampanyalar ve tanıtım videolarıyla bu sayıyı daha da yukarı çıkartmaya çalışıyoruz."
Sektörün yeni hedefinin daha çok ve daha karlı ihracat olduğunu söyleyen Güner, bu kapsamda önemli uluslararası projeleri de yaşama geçirdiklerini anlattı. Jewellery=Turkey sloganıyla bir marka kimliği yarattıklarını söyleyen Güner, bunu dünya çapında digital kampanyalarla desteklediklerini anlattı. Daha yüksek kar için markalaşma ve tasarımın önemine dikkat çeken Güner, sektör olarak tasarıma hak ettiği değeri vermeye çalıştıklarını şu sözlerle anlattı:
"Bugüne kadar 10 mücevher tasarım yarışmasına 3.000'den fazla yarışmacı katıldı. Fuarda Designer market kurduk ustalarımıza ve tasarımcılara yer verdik bugüne kadar 400 usta ve tasarımcı designer Markete katılarak ulusal ve uluslararası alıcılara tasarımlarını gösterme şansı buldu. Geleneksel üretim tekniklerimiz Kazaziye, trabzon hasırı, telkâri gibi üretim geleneklerimizi yaşattık. Gümüş eşya el sanatkarları derneği GESAD'a destek veriyoruz, bizim sanatımız kaybolmaması lazım."
Güner sektörün güncel sorunlarının başında gelen KKDF'nin kaldırılmasına rağmen geçmişte kendilerine verilen belgelerle yaptıkları işlemlerden kaynaklanan geriye dönük KKDF cezalarının hala çözüm beklediğini anımsattı. Yurt dışından gelen altının para sayılmasını isteyen Güner Platin Palladyum ithalatında da KDV'nin kalkmasını istedi. Toplantıda daha sonra JTR üyeleri sorunlarını ve çözüm önerilerini dile getirdiler.