Japonya Hükümeti İdam Ceza Sisteminin Kaldırılmasına Karşı Çıktı
Japonya, yerel ve uluslararası çağrılara rağmen idam ceza sistemini koruyacağını ve bu konunun dikkatle değerlendirilmesi gerektiğini bildirdi. Hükümet, kamuoyunun büyük bir kısmının ağır suçlar için idam cezasını benimsemesi nedeniyle bu sistemin kaldırılmasının uygun olmadığını savundu.
Japonya hükümeti, yerel ve uluslararası düzeydeki çağrılara rağmen idamın kaldırılmasına karşı çıktıklarını bildirdi.
Kabine Baş Sekreteri Hayaşi Yoşimasa, basın toplantısında, Barolar Federasyonu'nun (Nichi-Benren) liderliğindeki heyetin çağrısına yanıt verdi.
Hayaşi, başsavcı, polis ile akademisyenler dahil 16 üyeli heyetin istediği "idamı sorgulayan bir konferans kurulmasını" planlamadıklarını söyledi.
Rapordaki çağrıyı dikkate aldıklarını kaydeden Hayaşi, "İdamın korunması ya da kaldırılması, Japon ceza sisteminin temellerine dokunan bir konu." dedi.
Hayaşi, idamın kaldırılmasının, kamuoyu dikkate alınarak toplumda adaletin sağlanması açısından dikkatle değerlendirilmesi gereken bir konu olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Kamuoyunun çoğunluğunun, son derece iğrenç ve menfur suçlar için idamın kaçınılmaz olduğuna inandığı gerçeği ışığında, ağır suçları işleyenler hakkında idam kararı verilmesi kaçınılmaz. Hükümet, ölüm cezası sisteminin kaldırılmasının uygunsuz olduğuna inanıyor."
Hakamata davası örnek gösterildi
Şubatta kurulan ve sekretaryası Barolar Federasyonunca üstlenilen heyet raporunda, idamın kaldırılması için uluslararası eğilimin varlığı vurgulanmıştı.
Raporda, 1966'da işlenen cinayetlerle ilgili yakın zamanda yeniden görülen davada beraat eden 88 yaşındaki Hakamata Iwao örnek gösterildi.
Hakkında verilen idam kararının ardından çoğu hücrede olmak üzere yaklaşık 50 yılını parmaklıklar ardında geçiren Hakamata, davanın yeniden görülmesiyle eylülde beraat elde etmişti.
Eski boksör Hakamata, yaşadığı yargı süreciyle "dünyanın en uzun süre hapis yatan idam mahkumu" olarak kayıtlara geçmişti.
Hakamata'nın davasına atıfta bulunulan raporda "(Soruşturma ve hüküm sürecinde) Bir hata yapıldığında, düzeltmek çok uzun zaman alır." ifadesi kullanılmıştı.
"Bir insanın hayatına son vermek son derece ciddi"
Japonya Katolik Piskoposlar Konferansı (CBCJ) eylül ayında yayımladığı çağrısında, ülkede idamın kaldırılması gerektiğini bildirmişti.
CBCJ Başkanı Kikuçi Isao Tarcisio, "Japon toplumunu bir kez daha idamın yarar ve zararlarını düşünmeye davet ediyoruz." demişti.
Geçen ay başında, dönemin Japonya Adalet Bakanı Makihara Hideki, idamı, toplumun "iğrenç suçlar için kaçınılmaz" olarak gördüğünü söylemişti.
"Bir insanın hayatına son vermek son derece ciddi." diyen Makihara, idama hükmedilmesine "azami dikkatle yaklaşılması" gerektiğini bildirmişti.
Yeniden yargılanmaların nadir görüldüğü ve davaların yüzde 99'unun mahkumiyetle sonuçlandığı Japonya'da iki yılı aşkın süredir infaz kayda geçmedi.
2023 sonu itibarıyla Japonya'da 107 idam mahkumu haklarında verilen kararın infazını bekliyor. G7 grubunda sadece Japonya ve ABD'de halen idam uygulanıyor.