Jandarmanın İstanbul'daki darbe faaliyetlerine ilişkin dava

İSTANBUL(AA)- Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) İstanbul İl Jandarma Komutanlığı'ndaki 15 Temmuz darbe girişimi faaliyetlerine ilişkin 10'u tutuklu 29 sanığın yargılanmasına devam edildi.

İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesince, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesinin karşısındaki binada yapılan duruşmaya 10'u tutuklu 25 sanık ile avukatları katıldı. Müşteki Cumhurbaşkanlığını temsilen bir avukat da duruşmada hazır bulundu.

Duruşmada tanık beyanları alındı. Salona Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) yöntemiyle bağlanan tanık Selim Baydar, olay tarihinde İstanbul İl Jandarma Komutanlığı'nda nöbetçi amir olarak üsteğmen rütbesiyle görev yaptığını kaydetti.

Darbe girişiminin yaşandığı gün, saatini tam hatırlamamakla birlikte 22.00 sularında İl Jandarma Komutan yardımcısı Mesut Cihaner'in habercisinin yanına geldiğini anlatan tanık Baydar, "Haberci, yüzbaşı olduğunu söyleyen birinin benimle görüşmek istediğini söyledi. Mesut Cihaner izindeydi. Yarbay Birol Abbas vekaleten onun yerine bakıyordu. Benimle görüşmek isteyen kişinin yanına indim. Sivil bir şahıstı, Cihaner'in odasının girişindeki televizyonu açmaya çalışıyordu. 'Siz kimsiniz, sizi tanımıyorum.' dedim. Bana, alay komutanının arkadaşı olduğunu söyleyip, 'Haberiniz yok mu? İzlemiyor musunuz haberleri? Ben yüzbaşıyım.' dedi. Odada oturmuyordu, ayakta ve televizyonu açmaya çalışıyordu. O sırada harekat merkezinden çağrıldım. Haberciye orada ayrılmamasını söyledim." ifadelerini kullandı.

Tanık Baydar, aynı odaya geri döndüğünde sivil şahsın gitmiş olduğunu ve gece boyunca da bir daha görmediğini belirterek, "Bir süre sonra alay komutanı Gürcan Sercan'ın geldiği bildirildi. Ben erbaşların başına bölgeye indim. Nöbet yerlerindeki tek olan nöbetçi sayısını ikiye çıkardım. Akabinde alay komutanlığına gittim. Orada komutanlar, haberciler falan vardı. Gürcan Sercan makamındaydı. Tekrar aşağı indim, koordinasyonları yaptım. Yeniden karargah binasına gittiğimde albay Haydar Yalın, soyadını hatırlamadığım Erdal komutan, Birol Abbas, Anadolu Yakası'na bakan Oktay yarbay gelmişlerdi. Kalkışmaya dair hazırlık için bize herhangi bir emir verilmedi. Ne oluyor, ne bitiyor şeklinde konuştuklarını duydum. Saat 23.00 gibi alay komutanına emir geldiği, bölüğe yardıma gideceği haberi geldi. Gece yarısından sonra da geri dönemiyor diye haber geldi. Bazı komutanlar onu almaya gitti. Sabah saatlerinde hiç beklemediğim şekilde Gürcan Sercan ve Haydar Yalın gözaltına alındı." şeklinde konuştu.

Baydar'ın ardından, tutuksuz sanıklardan İhsan Öztürk'ün liseden arkadaşı olduğunu ifade eden Nihat Öztürk'e SEGBİS yöntemiyle bağlanılarak beyanı alındı. Tanık Öztürk, kendisinin de FETÖ iltisakıyla ilgili Amasya'da yargılamasının sürdüğünü, etkin pişmanlıktan faydalanarak ifade verdiğini beyan ederek, "İhsan'la 2000-2002 yılları arasında lisede okurken, birileri size ders çalıştıralım filan dediler. Öyle bir geçmişimiz oldu. Vatan millete karşı bir yanlışımız olmadı. İhsan'ın da olduğunu düşünmüyorum. Sadece ders çalışma meselesi oldu." dedi. Tanık Öztürk, mahkeme heyetine, sorulara yanıt vermek istemediğini söyleyerek, "Oradaki arkadaşlara da geçmiş olsun" dedikten sonra ifadesini sonlandırdı.

Duruşmaya yarın tanık beyanlarının alınmasıyla devam edilecek.

-Olayın geçmişi

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin yargılanan eski İstanbul İl Jandarma Komutanı Kurmay Albay Gürcan Sercan'ın da aralarında bulunduğu 68 jandarma personelinin yargılandığı davada, 29 sanığın dosyasının ayrılmasına karar vermişti.

Mahkeme heyeti, 18 Nisan 2019'daki duruşmada, İstanbul İl Jandarma Komutanı Kurmay Albay Gürcan Sercan'ın da aralarında bulunduğu 39 jandarma personelinin yargılandığı davayı karara bağlayarak, 11 sanığın müebbet hapis, 19 sanığın da 12 yıl 6 ay ile 15 yıl 10 ay arasında değişen hapis cezalarına çarptırılmasına hükmetmişti.

Dosyası ayrılan 29 jandarma personeli sanığın yargılaması ise sürüyor.