Jandarma Teşkilatının Kuruluşunun 178. Yılı
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Bir tek ürküntüleri var, bizi korkutamıyorlar.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Bir tek ürküntüleri var, bizi korkutamıyorlar. Bir tek çekinceleri var, bizi esir alamıyorlar, bizi öz güvenimizden yoksunlaştıramıyorlar. Bir taraftan ekonomimizi güçlendireceğiz, bir taraftan kamu düzenimizi sağlayan güvenlik kuvvetlerimizi en üst noktaya getireceğiz." dedi.
Bakan Soylu, Jandarma Genel Komutanlığı'nın 178'inci kuruluş yıl dönümü dolayısıyla, Beytepe Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi'nde düzenlenen törene katıldı.
Soylu, burada yaptığı konuşmada, jandarmanın terörle mücadelenin yanı sıra trafik ve yol kontrollerinde de önemli bir çalışma ve teknoloji hamlesi ortaya koyduğunu belirterek, 52 il ve 194 ilçede
jandarma plaka tanıma sisteminin (PTS) kullanıldığını kaydetti.
28 noktada daha jandarma plaka tanıma sisteminin yapımının devam ettiğini anlatan Soylu, PTS kurulamayan yerler için 335 mobil PTS kurulumunun da jandarma tarafından planlanlandığını bildirdi. Jandarmaya ait, kısa adı "JEMUS" olan Jandarma Entegre Muhabere ve Bilgi Sisteminin de faaliyette bulunduğunu, bilgi akışının anlık ve kesintisiz şekilde gerçekleştiğini ifade eden Bakan Soylu, proje geliştirme çalışmalarının da devam ettiğini vurguladı.
Jandarmanın uyuşturucu ile mücadele noktasında da son derece başarılı operasyonlara imza attığını kaydeden Soylu, "Yaklaşık 10 bin personelin katılımıyla Diyarbakır Lice'de
narko-terör operasyonu yapılmış, güvenlik güçlerince PKK/KCK'nın en büyük gelir kaynağı uyuşturucu ticaretine büyük bir darbe vurulmuştur.
Sadece bu operasyonda 2,5 ton esrar maddesi ile 346 bin kök Hint keneviri ele geçirilmiştir." diye konuştu.
Yılbaşından itibaren Türkiye genelinde jandarma tarafından düzenlenen 3 bin 532 uyuşturucu operasyonunda toplam 4 bin 879 kişinin gözaltına alındığını bildiren Soylu, bu operasyonlarda 431 milyon lira değerinde 53 ton esrar, 703 kilogram eroin, 163 bin captagon tablet, 16 bin 765 extacy ve 3 milyon 747 bin 561 kök Hint keneviri ele geçirildiğini aktardı.
Diğer emniyet birimleriyle koordineli bir şekilde çalışmalarını sürdüren jandarma teşkilatının halihazırda 553 timden oluşan yaklaşık 8 bin 300 personelin katılımıyla 3'ü büyük, 145'i ise küçük çaplı 148 operasyon düzenlediğini aktaran Bakan Soylu, son bir ayda ise 3 bin 443 timden oluşan 66 bin personelin katılımıyla, 4'ü büyük, 9'u orta, ve 3 bin 186'sı küçük olmak üzere, toplam 3 bin 199 operasyon gerçekleştirildiğini kaydetti.
Soylu, yılbaşından itibaren ise yoğun kış şartlarında, metrelerce kar ve eksi 30 derece soğuklarda, 8'i büyük, 74'ü orta olmak üzere, 9 bin 71 operasyona imza atılarak, teröristlere göz açtırılmadığını anlattı.
"Türkiye, bugün terörle mücadelesini rastgele değil, belli ilkeler çerçevesinde sergilemektedir. İlk ve en önemli ilkemiz, hukukun üstünlüğünden taviz vermemektir." diye konuşan Soylu, takip ettikleri bir diğer ilkenin ise koordinasyon olduğunu belirtti.
Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Özellikle 1990-2000 arasındaki terörle mücadelede kurumlar arası uygulama farklılığı ve koordinasyon eksikliğinin bugün elde ettiğimiz tecrübeler çerçevesinde tamamen önüne geçmiş durumdayız. Bugün terör operasyonlarında askerimiz, jandarmamız, polisimiz, güvenlik korucularımız tam bir uyum ve iş birliği içinde hareket etmektedir. Bu da beraberinde başarıyı getirmektedir. Bunun nasıl koordine edildiğine hem gözlerimle hem de aklımla şahit oldum. Onun için her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum."
"Sadece terörle değil terörizm ile de mücadele ediyoruz"
Türkiye'nin, terörle mücadeleyi bir bütün olarak gördüğünü ve "sadece PKK'ya odaklanmış ve tehlikeyi kendine yöneldiğinde bertaraf etmeye çalışan bir yaklaşımın terk edildiğini" anlatan Soylu, konuşmasına şöyle devam etti:
"PKK, KCK, PYD, YPG, FETÖ, DEAŞ, DHKP-C gibi bütün terör unsurlarını birbiriyle ilintili ve iş birliği içinde değerlendiren, stratejisini buna göre oluşturan ve tehlikeyi oluştuğu yerde bertaraf etmeye odaklanmış bir mücadele anlayışı benimsenmiştir. Bana göre yeni dönemin terörle mücadele şifresi,
yeni güvenlik konsepti olarak isimlendirdiğimiz bu yaklaşımdır. Türkiye bugün, terörle mücadelesinde yalnız terörle değil, terörizmle de mücadele etmektedir. Yani terörü besleyen bütün unsurlarla mücadele ediyoruz. Teröre finansman sağlayan kaçakçılıkla, uyuşturucu ticaretiyle, eğitim imkanlarının kısıtlı oluşuyla, çocukların örgüte katılım amacıyla dağa kaçırılmasıyla, okulların ve kütüphanelerin tahrip edilmesiyle aynı anda mücadele ediyoruz."
15 Temmuz darbe girişimine de değinen Soylu, bu ülkeye nasıl ihanet edildiğini ve birtakım şebekelerin bu ülkeyi dış dünyaya sattıklarını gördüklerini ve müdahale ettiklerini kaydetti.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin sahibinin millet olduğuna vurgu yapan Soylu, şu değerlendirmeleri yaptı:
"Bu milletin, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin sahibi olmasını iki unsur ayakta tutmaktadır. Birincisi bu büyük vatan, özgür, hür, bağımsız ülke için fedakarlıktır, ikincisi de demokrasidir. Bu iki konu bu milleti Türkiye Cumhuriyeti'nin ve bu toprakların sahibi yapmaktadır. Aramıza nifak sokmak istemeleri, bu ülkede 15 Temmuz gibi darbeleri gerçekleştirmek istemeleri, ekonomik saldırılarını, bu milletin güzel hasretlerini İslam düşmanlığı üzerinden, Türk düşmanlığı üzerinden tahrik etmelerinin yegane anlamı budur. Biz neyin ne olduğunu biliyoruz. 1915'te Çanakkale'de bize karşı hangi zihniyeti yaşıyorlarsa, postallarıyla inancımızı, dinimizi, ahlakımızı, namusumuzu, medeniyetimizi, değerlerimizi, birliğimizi, kardeşliğimizi nasıl ele geçirmeye çalışıyorlarsa bu salondakilerin ve salondakilerin arkadaşlarının bilmesini istiyorum ki o günkü düşüncelerinden bir adım bile geri atmamışlar, tam ileriye götürmüşlerdir.
Bir tek ürküntüleri var, bizi korkutamıyorlar. Bir tek çekinceleri var, bizi esir alamıyorlar, bizi öz güvenimizden yoksunlaştıramıyorlar. Bir taraftan ekonomimizi güçlendireceğiz, bir taraftan kamu düzenimizi sağlayan güvenlik kuvvetlerimizi en üst noktaya getireceğiz. Yurtdışından gelen misafirlerin karşısındaki saygınlığınız, onların size gösterdiği hürmet, bilginize, tecrübenize, birikiminize olan talep ve istekleri bu milletin gurur tablosudur. Bunu çok daha iyi noktalara taşımanın mükellefiyeti elbette bizimdir."
Soylu, teşkilatın mensupları olarak mesleki kararlılığı ve donanımı en yüksek noktaya taşıma gayretinin aynısını değerleri, inançları, dini değerleri ve dini hasretleri de en üstün noktaya taşıma konusunda göstereceklerini, böylece 15 Temmuz gibi darbe girişimlerinin yaşanmasına bir daha asla müsaade etmeyeceklerini ifade etti.
Kutlama töreninden notlar
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi'ne gelişinde üzerlerinde yeni kıyafetleri bulunan tören takımı tarafından karşılandı. Soylu, törenin yapıldığı bina girişinde, teşkilat kurulduğu ilk yıldan itibaren kullanılan jandarma kıyafetlerini giyen askerlerle tek tek tokalaştı.
Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan törende, Jandarma Genel Komutanlığı tarihçesi okundu, Komutanlığın tanıtım filmi yayımlandı. Törenin son bölümünde ise Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Bandosu ve Öğrenci Toplulukları, jandarma üzerine yazılmış şiir ve türküleri seslendirdi. Tören, Jandarma Marşı'nın salondakilerin de katılımıyla söylenmesiyle sona erdi.
Jandarmanın kuruluş yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen törende Bakan Soylu ve Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Yaşar Güler'in yanı sıra İçişleri Bakanı Yardımcısı Sebahattin Öztürk, İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Muhterem İnce, Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarı Muhammed Dervişoğlu, Emniyet Genel Müdürü Selami Altınok ve Sahil Güvenlik Komutanı Yardımcısı Albay Ahmet Kendir de hazır bulundu.
(Bitti)