Haberler
Bakan Tunç: DEM Parti İmralı ile görüşmek için dilekçesini verdi, konuyu değerlendiriyoruz

DEM Parti'nin Öcalan için verdiği dilekçeye Bakan Tunç'tan ilk yorum

Lübnanlılar ateşkes sonrası evlerine dönmeye başladı

İmzaların atıldığını duyan yüz binlerce kişi yollara düştü

Uyarılar art arda geldi! 50- 60 yılın en soğuk zamanları yaşanacak

Bu kış bambaşka olacak! Uyarılar art arda geldi

Kendisinden ayrılmak isteyen sevgilisine sabaha kadar işkence etti

"Sana bir sürprizim var" deyip genç kıza sabaha kadar işkence etti

Jandarma Okullar Komutanlığındaki Darbe Girişimi Davası

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Beytepe Jandarma Okullar Komutanlığındaki eylemlerle ilgili 317 kişinin yargılandığı davanın duruşmasına sanık savunmalarıyla devam edildi.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Beytepe Jandarma Okullar Komutanlığındaki eylemlerle ilgili 317 kişinin yargılandığı davanın duruşmasına sanık savunmalarıyla devam edildi.

Ankara 20. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Cezaevi Yerleşkesi'ndeki salonda görülen duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile tarafların avukatları katıldı.

Sanık eski Yüzbaşı Coşkun Kazankaya, savunmasında Atatürkçü düşünce sistemini benimsediğini belirterek, teröristle mücadele ederken terörist damgası yediğini iddia etti.

Okullar Komutanlığında öğretim görevlisi olduğunu belirten Kazankaya, 15 Temmuz'da amiri olan Albay Murat Koçyiğit'in arayarak gece eğitimi ve tatbikata katılması emri verdiğini, bunun üzerine tabur komutanı Binbaşı Tarık Görener'i aradığını ve faaliyetin 20.30 civarı başlayacağını öğrendiğini söyledi.

Kazankaya, saat 19.30-20.00 civarında Kurslar Komutanlığına vardığını ve Binbaşı Görener ile görüştüğünü, onun da terör saldırılarına karşı tatbikat yapılacağını belirterek, 3 nolu nizamiyeye gitmesini istediğini öne sürdü.

Nizamiyeye daha önce görevlendirilen yüzbaşıdan yaklaşık 30 dakika sonra vardığını ve nöbetçilere tatbikat için geldiklerini söylediklerini dile getiren Kazankaya, nöbetçilerin silahlarını almadığını, görevden el çektirmediğini, darbe ya da sıkıyönetim gibi ifadeler kullanmadığını söyledi.

Kazankaya, aksine buradakilerle sohbet ettiklerini, ikram edilen kirazı yediklerini ileri sürdü.

Hastane nizamiyesinin de 3 nolu nizamiyenin yanında olduğunu, bir süre sonra buraya geçtiğini ifade eden sanık Kazankaya, saatini hatırlamamakla beraber sadece ses gelen, görüntüsü olmayan televizyondan muhtemel terör saldırısı nedeniyle Boğaz Köprüsü'nün askerlerce kapatıldığını öğrendiğini ancak olay burada olmadığı için ilk etapta önemsemediğini savundu.

Uçak seslerinin ardından tedirgin olduğunu, bu yüzden yanındaki askerleri uyardığını anlatan Kazankaya, ilerleyen saatlerde internette darbe girişimine dair haberler gördüğünü iddia etti.

Kazankaya, bunun üzerine kurmay başkanını aradığını ancak ulaşamadığını, sonrasında Albay Özkan Doğanay ile görüştüğünü belirterek, darbe girişimiyle ilgili bilgisi olup olmadığını sorduğunu, onun da haberlerinin olduğunu ancak Okul Komutanı Tuğgeneral Sadık Köroğlu'nun bu girişime itibar etmediğini, buna karşı nizamiyelerde tedbir almaları bilgisini ilettiğini öne sürdü.

Böyle bir darbe girişimi içinde bulunmadıkları için rahatladığını kaydeden Kazankaya, sosyal medya hesabı üzerinden darbe karşıtı paylaşımlarda bulunduğunu söyledi.

Kazankaya, kursiyer teğmenlerden birinin Kurslar Komutanı Albay Yüksel Yiğit'in kendisine mesaj attığını ve yapılanın hukuksuz olduğunu söylediğini ifade etmesi üzerine Yiğit'i aradığını, "Komutanım hayırdır. Tatbikat için buradayız dediler." şeklindeki ifadesi üzerine, "Oğlum sen akıllı adamsın, orada ne işin var. Bunlar darbe yapıyor." dediğini söyledi.

Muhtemel bir yanlış anlaşılma içinde olmamak için kursiyer teğmenlere silahların şarjörlerini çıkartmalarını ve Kurslar Komutanlığına gitmelerine yönelik emir verdiğini savunan Kazankaya, Yiğit'le konuşmasına istinaden Okul Komutanı Sadık Köroğlu'nun yanına, karargaha gittiğini, durumu anlattığında "Yüksel Yiğit, teğmenlere mesaj atacağına beni niye aramıyor?" şeklinde karşılık verdiğini anlattı.

Köroğlu'nun, darbeye yönelik faaliyet içinde olmadıklarını ifade ettiğini, kışlada da olağanüstü durum yaşanmadığını savunan Kazankaya, Yüksel Yiğit'i bir kez daha aradığını, onun da Ankara İl Jandarma Komutanı Ferdi Korkmaz'ın alıkonulduğunu söylediği 2 nolu nizamiyeye gitmesini istediğini söyledi.

Kazankaya, burada bazı kursiyer teğmenlerin yerde yüzüstü yattıklarını gördüğünü, ayaktaki Korkmaz'a da Yiğit'le görüşerek yanına geldiğini anlattığını ifade ederek, Korkmaz'ın da "Okullar komutanı darbe yapıyor." diye vurguladığını savundu.

Rütbelilerden Veli Tire, Nuh Köroğlu ve birkaç kişiyle karargaha geldiğini, burada yapılan anonsla bazı kişilerin elleri bağlanarak gözaltına alındığını anlatan Kazankaya, Tuğgeneral Köroğlu'nun lojmana gittiğini öğrenince bu kez lojman bölgesine geçtiklerini dile getirdi.

Kazankaya, Veli Tire'nin eğer aşağı inmezse operasyon yapılacağını anons yoluyla söylemesi üzerine Köroğlu'nun da dışarı çıktığını ve gözaltı işlemi uygulandığını dile getirdi.

Nizamiyeye döndüklerinde Ferdi Korkmaz'a, emniyete gidip yaşadıklarına yönelik ifade vereceğini belirtiğini, onun da "Tamam, gidebilirsin." demesine rağmen Veli Tire tarafından derdest edildiğini öne süren Kazankaya, birkaç kez serbest bırakılıp sonra tekrar gözaltına alındığını, son olarak 25 Kasım'dan beri tutuklu olduğunu söyledi.

Kazankaya, gözaltı sürecinde kötü muamele yapıldığını iddia ederek, konusu suç teşkil eden emir almadığını ve vermediğini savundu.

Savunması sırasında Platon ve Aristotales gibi filozoflardan da alıntılar yapan Kazankaya, örgütün haberleşme programı ByLock kullandığı iddiasını ise reddetti.

Rahatsızlanınca savunmasına ara verdi

Sanık eski Yüzbaşı Ramazan Atım da olay günü 16.00 sıralarında okul komutanının çağırması üzerine makamına gittiğini ancak müsait olmadığı için görüşemediğini, bunu üzerine odasının hemen yanındaki kurmay başkanının makamına giderek niye çağrıldığını sorduğunu anlattı.

Atım, gece eğitimi olduğu ve kendisinin de katılmasının istendiğinin söylenmesi sonrası evine gittiğini, niyetinin gece eğitimine katılmamak olduğunu belirtti.

Bunun için Beytepe Asker Hastanesinin acil servisine gidip rapor almaya çalıştığını ancak hafta sonu olduğu için rapora gerek olmadığının söylendiğini ifade eden Atım, askeri mahkemeye verilme endişesiyle eğitime katılmak üzere içtima alanına gittiğini bildirdi.

Atım, yanına gittiği Binbaşı Görener'in saldırı ihtimali bulunduğunu, o yüzden 1 nolu nizamiyeye gitmesini istediğini söylediğini dile getirerek, 4 kursiyer teğmenle nizamiyeye giderek emniyeti takviye ettiğini savundu.

"Sivil şahısları almıyor, askeri personeli ikaz ediyor, lojmanda oturanları 3 nolu nizamiyeye yönlendiriyorduk." diyen Atım, darbe girişimini öğrenince Binbaşı Görener'i aradığını, onun da böyle bir girişimin içinde olmadıklarını söylediğini, ardından da faaliyetin sonra erdiğini ve kursiyer teğmenlerin dönmesini emrettiğini bildirdi.

Atım, sabah olduğunda gözaltına alındığını anlattı.

Savunmasını yapmaya devam ederken rahatsızlanan Atım, Mahkeme Başkanı Melih Uçar'ın önerisiyle savunmasına ara verdi.

Kaynak: AA / Güncel
title