Jandarma Genel Komutanlığındaki Darbe Girişimi Davası

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Jandarma Genel Komutanlığının Beştepe Karargahı'ndaki eylemlerle ilgili 244 kişinin yargılandığı davaya sanık savunmalarıyla devam edildi.

Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen duruşmada sanıklar, avukatları ve müştekiler hazır bulundu.

Savunma yapan sanık eski yüzbaşı Salim Baktaş, 15 Temmuz darbe girişiminden önce Jandarma Genel Komutanlığı Lojistik Hizmet Daire Başkanlığında Araç Proje Subayı olarak görevli olduğunu dile getirdi.

Olay günü iş yoğunluğu nedeniyle mesaide kaldığını ve çalışmaya devam ettiğini ileri süren sanık Baktaş, ilerleyen zamanda birliğe terör saldırısı ihtimali olabileceğinin söylenmesi üzerine kışladan çıkamadığını iddia etti.

Gece boyunca çatışma yaşandığını, kendisinin güvenli bir bölgede beklediğini ve silah kullanmadığını belirten Baktaş, darbe girişiminde bulunmadığını savundu.

Aleyhindeki FETÖ üyeliğine ilişkin beyanları da kabul etmeyen Baktaş, "Aklımı, şuurumu başkasına devredecek bir insan değilim. 17-25 Aralık olayları ve 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra FETÖ'nün ne kadar tehlikeli bir örgüt olduğunu anladım." diyerek beraat talebinde bulundu.

"Çok önemli bir tatbikat yapılacak"

Olay tarihinden önce Beytepe Jandarma Okullar Komutanlığında kursiyer teğmen olan sanık Metin Sönmez, 15 Temmuz 2016'da gece eğitimi yapılacağının söylenerek okulda kalmalarının sağlandığını kaydetti.

Akşam saatlerinde yapılan içtimada tabur komutanı Tarık Görener'in, "Bu gece çok önemli bir tatbikat yapılacak." dediğini aktaran Sönmez, oluşturulan 8 kişilik tim ile Jandarma Genel Komutanlığına gittiklerini bildirdi.

Buraya giderken darbe girişiminden haberi olmadığını ve yapılacak faaliyetin içeriğinin kendisine söylenmediğini iddia eden sanık Sönmez, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kışlaya girdikten sonra bir yarbay bizlere nizamiye güvenliğini sağlayacağımızı söyledi. Ben B nizamiyesi bölgesinde nöbet tutmaya başladım. Bu esnada bir zırhlı araç geldi ve ateş etmeye başladı. Benim bulunduğum nöbet kulübesinin kurşun geçirmez camları patladı. Gece bir ara silah sesleri azalınca otopark bölgesine, oradan da bina içine gittim. Üst katlarda devre arkadaşlarımı gördüm. Yaşananların darbe girişimi olduğunu arkadaşlarımdan öğrendim. Ne darbe girişimini öğrendikten sonra ne de önce silahımı hiç kullanmadım."

Üzerine atılı olan "FETÖ üyeliği" ve "darbe teşebbüsünde bulunmak" suçlamasını kabul etmeyen sanık Sönmez, mahkeme heyetinden tahliye ve beraat talebinde bulundu.

Sanıklar ile müştekiler arasında gerilim

Darbe girişimini lanetlediğini söyleyerek savunmasına başlayan sanık Mustafa Akdeniz, mesleğe astsubay olarak başladığını, 2015'te subaylığa geçiş sınavını kazanmasının ardından kursiyer teğmen olarak Jandarma Okullar Komutanlığında eğitim gördüğünü anlattı.

Sanık Akdeniz, olay akşamı gece eğitimi ve tatbikat yapılacağının söylendiğini, içtimada ise eski yüzbaşı Hakan Güler'in emrine verilerek Jandarma Genel Komutanlığına götürüldüğünü ifade etti.

Burada kendisine nöbet görevi verildiğini söyleyen Akdeniz, ilerleyen saatlerde internetten darbe girişimine ilişkin haberleri gördüğünü, olaylara karışmadan sabaha kadar bekledikten sonra da polislere sığındığını belirtti.

Savunmanın ardından sanık Akdeniz'in çapraz sorgusuna geçildi.

Bir avukatın sorusundan sonra sanıkların kendi aralarında gülüşmesi üzerine müştekiler ile sanıklar arasında sözlü atışma yaşandı. Salondaki güvenlik görevlilerinin olaya erken müdahale etmesi üzerine fiili bir durum yaşanmadan taraflar yatıştırıldı.

Olayın ardından Mahkeme Başkanı Abdullah Köksal, bazı müştekiler ile sanıklardan eski kurmay binbaşı Kadir Söylemez'in duruşma salonundan çıkarılmasına karar verdi.

Savunma yapan eski astsubay Yusuf Ataman da atılı suçlamaları kabul etmeyerek beraat talebinde bulundu.

Davanın görülmesine yarın devam edilecek.