Jammerlı, Böceksavarlı Rektör Gözyaşlarını Tutamadı

Çukurova Üniversitesi'nde ihalelerde haksız çıkar sağlama ve ihaleye fesat karıştırma iddiasıyla 16 kişiyle birlikte gözaltına alınıp tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakalın Rektör Prof. Dr. Alper Akınoğlu, hiç yapılmayan ihalelerin kendisine sorulduğunu gözleri yaşararak anlattı.

Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı'nın üniversitedeki ihalelerde 'haksız ekonomik çıkar sağlamak amacıyla örgüt kurmak, ihaleye fesat karıştırmak, resmi belgede sahtecilik, suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme, rüşvet, tehdit, görevi kötüye kullanmak' suçlarından yürüttüğü soruşturma kapsamında, geçen cuma günü polisin gerçekleştirdiği operasyonda 16 kişi gözaltına alındı. Makamı ve evinde 11 saat süren aramalarda 5 elektronik sinyal kesici 'jammer' cihazı ile gizli dinleme ve görüntüleme özelliğine sahip cihazları ortaya çıkaran 'böceksavar' ele geçirilen Rektör Akınoğlu da dün gözaltına alındı.

SAVCI TUTUKLAMA İSTEDİ

Adliyeye sevk edilen 17 şüpheli, özel yetkili Cumhuriyet Savcısı ve nöbetçi mahkemede yaklaşık 14 saat süreyle sorgulandı. Özel yetkili Cumhuriyet Savcısı, ifadelerin ardından Rektör Alper Akınoğlu, Yapı İşleri ve Teknik Daire Başkanı Nüvit Günay ile Özkan Güvercin, Yapı İşleri ve Teknik Dairesi Şube Müdürü Remzi Çalışır, müteahhit Cumali Kurtar ve Hasan Akan'ı tutuklama istemiyle özel yetkili nöbetçi mahkemeye sevk etti. 11 kişi ise savcılıkça serbest bırakıldı. Mahkeme, 6 şüpheliden Yapı İşleri Daire Başkanı Nüvit Günay'ın tutuklanmasına, aralarında Rektör Akınoğlu'nun da bulunduğu 5 kişinin ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmasına karar verdi. Gece yarısı serbest kalanlar sevinçlerini adliye önünde kendilerini bekleyen yakınlarına sarılarak paylaşırken, Rektör Akınoğlu,özel hesaplarında 3.5 milyon lira olduğu iddiaları ile ilgili sorulara cevap vermeden ayrıldı. Tutuklanan Nüvit Günay ise cezaevine götürüldü.

'YAPILMAYAN İHALELER SORULDU'

Bu sabah DHA'ya konuşan Rektör Akınoğlu, şunları söyledi:

"Bürokratlarımız ve benim hakkımda gözaltı kararı çıkmış. Benim gözaltım kısa sürdü, diğer arkadaşlar 3 gün süreyle gözaltında kaldılar. Savcılıkta bize sorulan sorulara yanıtlar verdik. Bu soruların içinde üniversitede hiç yapılmayan 2 ihaleden bahsedildi. Bunlardan biri hiç yapılmayan, sadece düşünce düzeyinde olan doğalgaz ihalesi. Birisi de Teknokent'in ikinci binasıyla ilgi. Bunları hayretle karşıladım. Bunları izah ettik. İlgisiz kişilerin gözaltına alındığını söyledik. Bir de daha önce Danıştay tarafından 'men-i muhakeme' kararı verilen konular önümüze getirildi. Sonuç olarak özel yetkili savcının bakıyor olması, organize bir suç örgütü nedeniyle oluyor. Suç örgütü kurarsanız, ben de lideri olursam, o zaman özel yetkili savcı bakıyor. Tabii, daha sonra bu iddia düştü. Tek bir arkadaşımız tutuklandı. Bu karara da itiraz ediliyor."

AĞLAYARAK ANLATTI

Konuşurken sesi kısılan ve gözleri yaşarak Rektör Akınoğlu, sesi titreyerek, "Ama herkes şundan emin olsun ki, burada hiçbir şey olmadı. Bu yapılanlar yazıktır, bürokratlara ve bize karşı. Ben ne diyeyim ki? Yani çok iyi hizmet eden arkadaşlar alındı. Ben fazla birşey söylemek istemiyorum" dedi.

'TUVALET İÇİN İZİN İSTEDİM'

Polislerin koluna girmesiyle ilgili de değerlendirme yapan Rektör Akınoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hangi polis gelirse gelsin, kimliğine bile bakmadan, arama kararına bakmadan evimi açtım. Yine buraya hangisi gelirse, ne söylüyorsa yaptım. 'Tuvalete gidebilir miyim?' diye izin istedim. Dediklerini yaptım. Ama basını gördüklerinde özellikle koluma girerek götürmeleri gerektiğini söylediler. Bazı polis arkadaşlar da özür dilediler, böyle yapılması gerektiğini söylediler. Bu bir imaj yaratmaktır. Karga tulumba götürülüyor izlenimi vermektir. Ben polis arkadaşlara birşey demiyorum. Onlara bu talimatı verenler, demokratik bir ülkede polisin ve savcının her dediğini uygulayan birine karşı, bana göre gayri insanidir. Basına bu şekilde fotoğraf verilmek istenmiş oluyor. Bunları doğru bulmadığımı söylemek isterim. Basında görüyorduk, ben de buna muhatap oldum. Ne diyebilirim ki? Söyleyecek birşeyim yok." - Adana