Haberler
Netanyahu'dan orduya Orta Doğu'yu cehenneme çevirecek talimat: Yoğun savaşa hazırlanın

Netanyahu'dan orduya Orta Doğu'yu cehenneme çevirecek talimat

Türkiye sınırında kritik gelişme: Muhalifler, ikinci büyük kenti ele geçirmek üzere

Türkiye sınırında kritik gelişme! Muhaliflerin ikinci büyük kenti geçirmesi an meselesi

İslam Memiş uyardı: Sadece dolar değil sahte euro da var

Kritik uyarı: Sadece dolar değil sahte euro da var

Fuhuşa zorlanan 17 yaşındaki kızın anlattıkları kan dondurdu: Günde 180 kişi ile birlikte oluyordum

Günde 180 kişiyle birlikte olmaya zorlamışlar

İzzettin Çevik: Kızımın Öldüğünü Biliyordum

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Ankara'daki kanlı saldırıda kızıyla kardeşini kaybeden ve katliamın simge fotoğrafı olan İzzettin Çevik o anı anlattı.

Ankara'daki kanlı saldırıda kızıyla kardeşini kaybeden ve katliamın simge fotoğrafı olan İzzettin Çevik, "O an kızımızın vefat ettiğini biliyordum. Kızıma ve kız kardeşime bakıyordum. Eşim görmesin diye onu kenara çekmeye çalışıyordum. Çok kötüydü" dedi. Çevik, eşininse bir gözünü kaybetme riski olduğunu söyledi.

102 CAN GİTTİ

Başkentte, 10 Ekim Cumartesi günü saat 10.04'te Ankara Garı'nın önünde patlayan 2 canlı bomba, 'barış mitingi' için toplanan 102 insanın hayatını kaybetmesine neden oldu.

HAFIZALARA KAZINDI

Cumhuriyet tarihinin en kanlı eylemini anlatan bir fotoğrafsa, hem ulusal hem de uluslararası basında kanlı saldırının sembol karesi olarak hafızalara kazındı. Fotoğrafta, patlamanın ardından kızı Başak Sidar ve kardeşi Nilgün Çevik'i kaybeden İzzettin Çevik, başından yaralanan eşi Hatice Çevik'e sarılıyordu.

"SOL GÖZÜNÜ BÜYÜK İHTİMALLE KAYBETTİ"

Saldırıda eşinin de ciddi biçimde yaralandığını belirten Çevik, "Hatice büyük ihtimalle sol gözünü kaybetti. Artık o gözle yaşayacak, o yürekle yaşayacak" dedi.

Eşinin psikolojisinin iyi olmadığını kaydeden Çevik, "Hatice, siyasi çalışmalara ağırlık vermişti. Ankara'da ay sonuna kadar siyasi çalışmalarını yapacaktı. Tedavi olurken psikolojik destek vermişler ancak bir hoca ile görüştük. Önümüzdeki haftadan itibaren sürekli destek alacak. Ben de psikolojik destek alacağım" diye konuştu.

"BİZ ÖLENE KADAR BARIŞIN PEŞİNDEYİZ"

Mitinge Türkiye'nin, Türkiye'de yaşayan çocukların ihtiyacı olduğunu söyleyen baba Çevik, bundan sonra düzenlenecek bir barış mitingine katılıp katılmayacağı sorusuna, "Katılmazsam kızıma, kardeşime saygısızlık olur" yanıtını verdi.

Eşinin Antalya Kumlucalı, kendisinin de Suruçlu olduğunu anlatan Çevik, "Biz kardeşçe bir araya geldik. Çocuğum barışı savunsun diye adını Sidar koyduk, Başak koyduk. Başak Sidar'dı bizim kızımızın adı. Şimdi biz bundan sonra nasıl barışın peşinde olmayacağız? Biz ölene kadar barışın peşindeyiz" ifadesini kullandı.

"KIZIMIZIN VEFAT ETTİĞİNİ BİLİYORDUM"

Bombalı saldırının yaşandığı güne ilişkin de duygularını ve gözlemlerini anlatan Çevik, patlamayla birlikte savrulduğunu, kısa süre bilinç kaybının ardından kendine geldiğini, ikinci patlamayı hatırlamadığını dile getirdi. Fotoğrafın çekildiği anla ilgili olarak Çevik, "O an kızımızın vefat ettiğini biliyordum. Kızıma ve kız kardeşime bakıyordum. Eşim görmesin diye onu kenara çekmeye çalışıyordum. Çok kötüydü. O an, bir lokma yutarken bile aklıma gelecek" dedi.

"HAYALLERİ VARDI"

Patlamada yaşamını yitiren kızı Başak Sidar'ın Atılım Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü'nde son sınıf öğrencisi olduğunu belirten Çevik, "Hayalleri vardı. Bizim hayallerimiz vardı. Yer değiştirme şansımız yoktu, olsa yer değiştirecektik. 25 yılın bir ürünüydü. Bir Kürt, bir Türk bireyin çocuğuydu. Barışı o yüzden daha fazla önemsiyordu. O savaşı engelleyeceğini düşünenlerden biriydi. Kopardılar" dedi.

CANLI BOMBALARIN AİLELERİNE BAŞSAĞLIĞI DİLEDİ

Canlı bombaların annelerine başsağlığı dileğinde bulundu 'BARIŞ mitingi'ni kana bulayan canlı bombalar hakkında da konuşan İzzettin Çevik şunları söyledi:

"O barışı dinamitleyen çocuklara da kızgın değiliz. O çocukların suçu yok. Onlar da bizim çocuklarımız gibi. Hatta o çocukların annelerine başsağlığı diliyorum. Allah sabır versin. Bizim gibi ekonomik durumu iyi olmayan, belki benim gibi Kürt olan insanların çocukları. Ama sen o çocukları alıyorsun, sınırlara götürüyorsun. O çocuklardan birer canavar oluşturuyorsun. Sonra onlara bomba koyup Ankara'nın ortasında patlatıyorsun. Bunları yapan birileri var. Bunlardan hesap sormak lazım. Ölene kadar, son nefesime kadar benim nefesim onların ensesinde olacak." (Kaynak: Habertürk)

Kaynak: Haberler.com / Güncel
title