İzzetbegoviç, Bağcılar'da Anıldı
Gazeteci-yazar Süleyman Gündüz, Bosna Hersek'in lideri Aliya İzzetbegoviç'in dünyaya Müslüman olduğunu haykıran nadir liderlerden birisi olduğunu belirterek bunun bedelini 8 yıl ceza evinde yatarak ödediğini belirtti.
Gazeteci-yazar Süleyman Gündüz, Bosna Hersek'in lideri Aliya İzzetbegoviç'in dünyaya Müslüman olduğunu haykıran nadir liderlerden birisi olduğunu belirterek bunun bedelini 8 yıl ceza evinde yatarak ödediğini belirtti.
Bağcılar Belediyesinden yapılan açıklamaya göre, Bosna'nın bağımsızlık mücadelesinin lideri ve Bosna Hersek'in ilk Cumhurbaşkanı olan Aliya İzzetbegoviç, vefatının 13. yıl dönümünde Bağcılar'da düzenlenen söyleşi programıyla anıldı.
Moderatörlüğünü gazeteci-yazar İsmail Kılıçarslan'ın yaptığı programa konuşmacı olarak gazeteci-yazar Süleyman Gündüz ile yazar Yusuf Armağan katıldı.
İzzetbegoviç'in bir alim olduğunu ifade eden Kılıçarslan, şartların onu liderlik yapmaya zorladığını belirterek, 15 Temmuz darbe kalkışması gecesinde de sıkça İzzetbegoviç'in, "Allah'a hamdolsun ki köle olmayacağız." sözünü hatırladığını söyledi.
Süleyman Gündüz ise Batı sisteminin gözden uzak tutmaya çalıştığı birçok liderle tanıştığını, bu liderler içerisinde kendisini en çok etkileyen ismin İzzetbegoviç olduğunu ifade etti.
Gündüz, İzzetbegoviç'in 1985'te tanınmaya başlandığını vurgulayarak, şu ifadelere yer verdi:
"Doğu ile Batı Arasında İslam isimli kitabı tercüme edilmişti. Kitapta, batı dünyası içerisinde doğmuş bir insan olarak İslami düşünceyi ve doğunun kültürel zenginliğini anlatıyordu. 1992'de Sırpların, Ramazan ayında Bosna'yı işgal edip soykırıma girişti. BM'nin uyguladığı silah ambargosu Boşnakları katil Sırplara karşı savunmasız bıraktı. İzzetbegoviç, bizim coğrafyanın insanıydı. Bizden biriydi. Onun attığı temelin üzerine artık bina atmalıyız. İzzetbegoviç, Batı dünyasına Müslüman olduğunu haykıran nadir liderlerdendi. Bunun bedelini 8 yıl ceza evinde yatarak ödedi. O, 'Ben Müslümanım ve ömrümün sonuna kadar Müslüman olarak kalacağım' diye dünyaya haykırmıştı. Sade bir yaşamı vardı. Bir tek evi ve yer yatağı vardı. Başka hiçbir zenginliği yoktu."
Armağan ise Bosna'daki katliamdan önce o coğrafyanın iyi bilinmediğini ancak daha sonra Türk insanının oraya yakın ilgi göstermeye başladığını dile getirerek, "Böylece Türk insanının artık kabuğunu kırarak Makedonya ve Bosna'ya yolculuk yapmaya başladı. İzzetbegoviç sayesinde başka dünyanın varlığından haberimiz oldu. Tarihe yolculuk yapmaya başladık. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile de büyük düşünmeye başladık." değerlendirmesinde bulundu.
İzzetbegoviç'in, 1970'te İslam Deklarasyonu'nu kamuoyu ile paylaştığını da hatırlatan Armağan, Boşnak eserlerinin Türkçe'ye tercüme edilmesi ve Aliya Enstitüsü kurulması gerektiğini kaydetti.