İzmirli şirket, yapay zeka tabanlı güneş enerjisi uygulamasını 5 ülkeye ihraç ediyor
İzmirli yazılım firması, güneş enerjisi santrallerinin performans sorunlarını tespit etmek, işletimini kolaylaştırmak ve verimliliğini artırmak üzere geliştirdiği yapay zeka tabanlı performans analiz sistemini beş ülkeye ihraç etmeye başladı.
İzmirli yazılım firması, güneş enerjisi santrallerinin performans sorunlarını tespit etmek, işletimini kolaylaştırmak ve verimliliğini artırmak üzere geliştirdiği yapay zeka tabanlı performans analiz sistemini beş ülkeye ihraç etmeye başladı.
Güneş enerjisi santralleri için yapay zeka tabanlı performans izleme platformu olan Solarify, 2018 yılında kurulan İzmir merkezli Loggma Dijital Enerji Çözümleri firmasının santrallerde verimliliği en üst düzeye çıkarmak için yürütülen Ar-Ge çalışmaları sonucunda geliştirildi.
Solarify platformuyla santrallerde bulunan panellerin, eviricilerin ve santralin genelinin performans problemleri tespit edebiliyor. Bu sayede santrallerde verimlilik artırılabilirken, aynı zamanda dağıtık olan güneş santrallerinin yönetimi de kolaylaştırılıyor.
Loggma Dijital Enerji Çözümleri Kurucu Ortağı Kurucu Ortağı Mustafa Ozan Tuncan, AA muhabirine, Solarify platformunu başta bir uzaktan izleme sistemi olarak kurguladıklarını ancak sektörde rekabetin artması ve sektörün ihtiyaçlarına cevap verilebilmesi hedefiyle daha da geliştirdiklerini söyledi.
Güneş enerjisi santrallerinin yüksek maliyetli olması nedeniyle her bir panelin arkasına bir evirici ve sensör konulamadığını ifade eden Tuncan, "Bu yüzden her bir panelin performansını takip etmek de imkansız hale geliyor. Biz de bu santrallerde bulunan panellerin, eviricilerin ve santralin genelinin performans problemlerini bulabilmek için algoritma geliştirdik. Bu algoritma minimum 40 gün, idealde 3 aylık veriye bakıp, o santralin karakterini orta çıkarıp, onunla ilgili tahminler yapıyor." dedi.
Tuncan, platforma daha sonra operasyon ve varlık yönetim sistemlerini de eklediklerini, bunlarla müşteri kitlelerinin genişlediğini aktardı.
Mevcut durumda Türkiye pazarının yüzde 10'una hakim oldukları bilgisini paylaşan Tuncan, şöyle devam etti:
"Müşterilerimiz arasında Siemens, Hanwha Q-Cells, Japan Energy Capital gibi global şirketlerin yanı sıra yerli birçok enerji oyuncusu ve güneş enerjisi oyuncusu bulunmakta. Hem yazılım hem donanım üretimi yapıyoruz. Bugün itibarıyla Ukrayna, Yunanistan ve Senegal'e ihracat yapıyoruz. Yakın zamanda da Portekiz ve Nepal'de sistemimiz devreye girecek. Örneğin Ukrayna'da iki parçalı 15'er megavatlık güneş enerjisi santrallerine kurulum yaptık. Türkiye'de nasıl iş yapıyorsak, benzer şekilde de orada yapıyoruz. Biz ürünümüzü ölçekleyebilmek adına çok çalışma yaptık. Bu nedenle dünyanın neresi olursa olsun biz buradan ürünümüzü kargoluyoruz. Orada ilgili kişiler onu alıp, takıp, doğrudan devreye alabiliyorlar ve sistem bulut tabanlı olduğu için her yerden çalışabiliyor. Yani bizim için İzmir de, Elazığ da, Ukrayna da aynı yer aslında."
"Bir megavat piklik (peak) santralde yılda ortalama 57 megavat saatlik fazladan enerji üretilebiliyor"
Tuncan, öncelikli hedeflerinin Avrupa pazarına açılmak olduğunu ve bunu Uzak Doğu, Kore ve Japonya ile Amerika'nın takip edeceğini aktardı.
Türkiye'nin yenilenebilir enerji sektöründeki dijitalleşme dönüşümünde arz tarafında önden gittiğine değinen Tuncan, dijital çözümlere yönelik talepte ise santraller eskidikçe ve belli başlı problemler ortaya çıktıkça artış yaşandığını belirtti.
Tuncan, santral kullanıcılarının başlarda yanlış yönlendirmelerle veya bazı eksik bilgilerle yola çıkabildiklerine de işaret ederek şunları kaydetti:
"Ama zamanla hem sektör ilerledikçe ve hem de ihtiyaç arttıkça talep de artıyor. Yani bize artık iki yıl öncekinin 5 katı talep geliyor. Bir megavat piklik (peak) bir santralde yılda ortalama 57 megavat saatlik fazladan enerji ürettirebiliyoruz. Ama tabii ki Solarify aktif olarak bir müdahalede bulunmuyor. Problem tespiti yapıyor. Bununla ilgili kişilerin hemen müdahale etmesi icap ediyor. Bunlar tabii ki belli başlı varsayımlar sonucu ortaya çıkardığımız rakamlar. Çok daha fazla veya çok daha az olabiliyor. Temelde endişemiz şu: hep yenilenebilir enerji diyoruz. Yenilenebilir enerjinin ikinci bir ayağı da sürdürülebilirlik. Bu santrali kurduk. Bakım maliyetleri az. Ama sürdürülebilir olması için, yıllarca benzer performansta çalışması için buna bakılması icap ediyor. Bakılması için de öncelikle bir izlenmesi ve orada bir problemin olup olmadığının anlaşılması lazım. Bizim sistemimiz aslında bunu yapıyor."
Firma, yakın zamanda hayata geçirdiği Enerify platformu ile de tüm yenilenebilir enerji santrallerinde enerji tüketimi ve üretim noktalarını tek bir platformda analiz ederek portföye ait enerji yönetimini kolaylaştırmayı hedefliyor.